Ne kadar sıkı dost olduğunuzu iddia etseniz de bu böyledir. Birileri mutlaka "neden olmasın?" der durur. Hem çok iyi anlaşan, hem birbirine çok yakışan bu iki yakın arkadaş neden sevgili olmasın? Bal gibi de olur.
Çevreden gelen imalardan, bıyık altı gülümsemelerden hoşlanmıyorsanız bunlara elbette kulak tıkayabilirsiniz. Peki ya içten içe kalbiniz de bu koroya eşlik ediyorsa! Ya herkesten çok siz bu yakışıklı arkadaşınızla sevgili olma hayalleri kuruyorsanız? Can dostunuz(!) size kız arkadaşıyla ilişkisinden söz ederken kıskançlıktan tırnaklarınızı kemiriyor olabilir misiniz?
Friendzone, arkadaşlık ilişkisinin tek taraflı bir aşka dönüşmesine verilen isimdir. Taraflardan biri ilişkiyi daha romantik bir seviyeye taşımak isterken diğeri bunun sadece "arkadaşlık" olduğunun altını çizer. Friendzone kelimesini daha önce duymamış olabilirsiniz; ancak hayatınızda en az bir kere "Seni sadece arkadaşım olarak görüyorum." diyen bir platonik aşkınız mutlaka olmuştur.
Friendzone'un en önemli belirtisi konuyu aşk ilişkisine çekmeye çalıştıkça arkadaşlığa doğru itilmektir. Birlikte dünyanın en romantik tepesinde, dünyanın en güzel manzarasına karşı içeceklerinizi de yudumluyor olsanız bu durumu hayra yoran sadece sizsinizdir. Büyük aşkınızın bir anda sizinle dertleşmeye başlaması ve unutamadığı eski sevgilisini anlatması, hatta ağlaması an meselesidir. Siz onun için yaslanacak bir omuz, başı sıkışınca aranacak bir telefon kaydından fazlası değilsinizdir.
Olayları farklı yorumlar, her konuşmadan farklı anlamlar çıkarırsınız. Siz hayalinizdeki ilişkiye çok yaklaştığınıza inanırken o size karşı cins gözüyle bakmıyordur bile! Tam da birlikteliğinize bir engel kalmadığını düşündüğünüz anda gelen "Canım arkadaşım!" nidasıyla yıkılırsınız.
Aranızdaki "erkek muhabbeti" sevimsiz bir hal alır. Bel altı şakalar, küfürler, futbol tartışmaları, başka kızlarla bakışmalar havalarda uçuşur. Sizi tavlamaya çalışmadığı için yanınızda yapmaktan çekindiği neredeyse hiçbir şey yoktur.
Aşağıdakilerden birini ya da birkaçını ondan duyuyorsanız, nur topu gibi bir friendzone içerisinde çırpınıp durduğunuza emin olabilirsiniz:
Friendzone'dan kurtulmanın ilk yolu ciddi bir sorununuz olduğunu kabul etmektir. Arkadaşlık sınırını geçmek her zaman mümkün olmayabilir, hayat her zaman toz pembe değildir, bunu bilerek hareket edin. Yine de denemeye değeceğini düşünüyorsanız ilişkinizde köklü değişiklikler yapın.
Her şey aynı rutinde devam edip giderken karşı tarafın birden size başka gözle bakmasını beklemeyin. Böyle bir mucize filmlerde bile kolay kolay yaşanmaz. Klişe senaryoları hatırlamaya çalışın; esas kız esaslı bir değişimden geçmeden esas oğlan dünyaya gözlerini açmaz! Bir arkadaşlıktan karşılıklı bir aşk doğabilmesi için değişim şarttır.
Hikayedeki rolünüzü değiştirmeniz, hoşlandığınız kişinin gözündeki "kaybeden" imajını yerinden oynatmanız iyi bir fikirdir. Sadece "iyi kız" ya da "tatlı bir arkadaş" olarak anılmak Eros'un oklarını üzerinize çekmez. Farklı hobilerle ilgilenin, mümkünse spor yapın, fit kalın. Tarzınızı gözden geçirin, giysilerinize ufak dokunuşlar yapabilir ya da gardırobunuzu komple elden geçirebilirsiniz. Durumun vahametine siz karar verin.
Başkalarıyla dışarı çıkın, sizinle zaman geçirmek isteyen diğer adaylara şans verin. Böylece bu dünyaya sadece arkadaşça sohbet etmek, dert dinlemek ya da ders çalışmak için gelmediğinizi ona hissettirmiş olursunuz.
Arkadaşınızın(!) gözünü biraz açmasına yardım edin. Duruşunuzla, bakışlarınızla ya da sözlerinizle eskisinden başka biri olun. Flört edilebilecek güzel bir kadın olduğunuzu ona belli edin.
Değişiminizin daha iyi fark edilebilmesi için bir süreliğine ortadan kaybolmayı deneyebilirsiniz. Bir haftalık mola bile ilişkinize çok iyi gelebilir, sizi friendzone çukurundan çekip alabilir! Hele ayrı kaldığınız süreyi gizemli bir tatille ve gerçek bir değişimle değerlendirebilirseniz iki kat güzel olur. Böylece geri dönüşünüz muhteşem olabilir!