Sepsis hastalığı kalp krizinden daha sık görülüyor

13 Eylül dünya sepsis hastalığı günü. Dünyada kalp krizinden daha sık görülen, meme, prostat ve akciğer kanserinden daha fazla kişinin ölmesine neden olan sepsis hastalığı hakkında detaylı haberi Mynet.com'da bulabilirsiniz.

Dünyada 31 milyon hastaya sepsis teşhisi konuluyor, 8 milyon insanda sepsis hastalığından solayı hayatını kaybediyor. 300 bin sepsis hastası bulunan ülkemizde sepsis hastalığı ne yazık ki çok az biliniyor. vücudun enfeksiyona karşı geliştirdiği kontrolsüz yanıt ile kendi doku ve organlarına zarar vermeye başlamasıyla ortaya çıkan sepsis hastalığında erken tedavi ise oldukça önem taşıyor. İşte sepsis hastalığının nedenleri ve tedavi yöntemlerini içeren haberimiz... Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü dolayısıyla bir basın toplantısı düzenledi. Ünal, sepsisin, vücudun enfeksiyona karşı geliştirdiği kontrolsüz yanıt ile kendi doku ve organlarına zarar vermeye başlamasıyla ortaya çıktığını söyledi. Yüksek oranda ölüme neden olan hastalığın, bilinmediğini ve önemsenmediğini, her yıl dünyada 31 milyon yeni hastaya teşhis konulduğunu vurgulayan Ünal, bunların 8 milyonunun hayatını kaybettiğini aktardı. Necmettin Ünal, hayatını kaybedenlerden 5 milyonunun, 5 yaş ve altında olduğuna işaret ederek, yeni doğum yapan annelerden en az 100 bininin, bu hastalığa yakalandığını dile getirdi.

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Necmettin Ünal, şu bilgileri verdi: "Sepsis, dünyada kalp krizi ile akciğer, meme ve prostat kanserlerinin toplamından daha sık görülüyor, daha çok ölüme neden oluyor. Dünyada yılda 31 milyon yeni sepsis vakası olduğunu düşünürsek, bizde istatistik olmadığı için bir çıkarım yapalım, dünya 7 milyar, Türkiye 75 milyon. Senede 31 milyon yeni sepsis hastası oluyor. O zaman Türkiye'de her yıl 300 binden fazla sepsis hastası ortaya çıkıyor ve bunların 65 ila 165 bini ölüyor. Çok ciddi bir rakam bu. Meme kanserinden, enfarktüsten bu kadar insan ölmüyor." Sepsisin, enfeksiyon hastalığından sonra ortaya çıktığını dile getiren Ünal, "Enfeksiyona vücut kontrolsüz yanıt oluşturuyor. O da organları bozuyor. O zaman onun ismi sepsis oluyor ve hasta bundan ölüyor" diye konuştu. Hastalığın tanısı için farkındalık oluşması gerektiğini belirten Ünal, "Sepsisle ilgili sağlık personeli de halk da bilgi sahibi olacak ki sağlık kuruluşuna erken başvursun, tedavi erken başlasın. Sepsisteki ölümü azaltan temel faktör, tedaviye erken başlamak. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa hasta o kadar çabuk kurtuluyor. Çünkü antibiyotik tedavisindeki her bir saatlik gecikme sepsis hastasının ölüm riskini yüzde 8 artırıyor. 10 saat geciktiğiniz zaman maçı kaybettiniz" ifadelerini kullandı. Bir soru üzerine oyuncu Nejat İşler'in de sepsis hastası olduğunu anımsatan Ünal, hastalığa farkındalığın artması için medya organlarına önemli görevler düştüğünü dile getirdi.

Reklam
Reklam

Tanı koyması zor olmayan hastalıkta erken tedavinin önemine değinen Ünal, tedavideki ana unsurun antibiyotikler olduğunu söyledi. Ünal, antibiyotiğin yanı sıra uygulanması gereken tedaviler bulunduğunu belirterek, şunları aktardı: "Sıvı tedavisi, kan şekeri, beslenme gibi bir sürü yöntem var ama antibiyotik çok önemli. Tanı konur konmaz hemen antibiyotik tedavisine başlanması gerekiyor. Vücudunuzda kronik yani direncinizi kıracak başka hastalıklar varsa, bir enfeksiyon sonrası sepsis gelişmesi riskiniz artıyor. Bu nedenle yaşlı popülasyonda daha fazla görülüyor. Kronik hastalıkta mevcut olaylar bunu artırıyor. İmmünolojik yetmezlikler bunu artırıyor. Ama bunu şununla karıştırmayın. Her enfeksiyon hastalığı da sepsis değildir. Tamamen tedavi edilebiliyor."
Hastalardan Zehra Alpay, 3 yıl önce bir tür mantar olan aspergilosa yakalandığını, yoğun tedavi ve ameliyatların ardından sepsis ile tanıştığını belirterek, 35 gün yoğun bakımda tedavi gördükten sonra hastalığı yendiğini söyledi. Rahime İmamoğlu da (40), şiddetli karın ağrısı şikayetiyle hastaneye gittiğini, 2 gün süreyle ağrı kesici iğne tedavisi gördüğünü ifade ederek, bilincini kaybetmesiyle üniversite hastanesine kaldırıldığını anlattı. İmamoğlu, "1,5 ay yoğun bakım servisinde yattım. Kalp ve akciğer işlevlerim dışarıdan makineyle çalıştırıldı. Şimdi ise fizik tedavisiyle tedavi sürecim devam ediyor" dedi. İdrar yolları hastalığı sonrasında sepsis tanısı konulan hastalardan 56 yaşındaki Prof. Dr. Ahmet Kaşgöz ise uzun süre yoğun bakımda tedavi gördüğünü kaydederek, 1,5 ay sonra normal yaşantısına döndüğünü kaydetti. Lenfoma tanısı ile 3 yıl önce hastaneye yattığını dile getiren 77 yaşındaki Şeniz Algül ise tedavisi sırasında sepsisle karşılaştığını ifade etti. Algün, "Bugün hayatta olmamın en büyük nedenlerinden biri, erken tanı ve doğru tedavidir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının sepsise karşı daha bilinçli olmaları gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

SEPSİS HASTALIĞI NEDİR?

Septisemi, (Kan zehirlenmesi) kana bakteri ya da toksin karışmasıdır. Septisemi birkaç yolla oluşabilir:

Deri üstündeki bir yarada mikrop kapma sonucu enfeksiyon oluşması, Bir apsenin patlayarak iltihabın kana karışması, Boğaz enfeksiyonu (sözgelimi difteri), Bağırsak iltihabı (tifo gibi), Akciğer enfeksiyonu (zatürre gib), İdraryolları enfeksiyonu sonucu. Septisemi yerel değildir, kontrol altına alınmazsa bütün bedene yayılır. Septisemiye neden olan bakteri bedene çeşitli yollarla girebilir: sözgelimi diş çekiminden sonra, açık bir yara ya da iç organlardaki bir enfeksiyon yoluyla. Normal olarak akyuvarlar bakteriye karşı koyarlar ama bakteriler akyuvarların direnme gücünü aşacak kadar çoğalırlarsa septisemiyle bedene yayılırlar. Bu ya başka bir hastalık nedeniyle zayıf düşmüş bir bedende ya da sağlıklı bir kişide güçlü bir organizma tarafından oluşturulabilir. Septisemi belirtileri ateş, şok, ayakta duramayacak kadar halsizlikle birlikte kan basıncının ansızın düşmesidir. Hasta kendini çok kötü hisseder, komaya girer ve ölebilir. Bazen beden, enfeksiyona karşı koyabilmesine karşılık, enfeksiyona neden olan bakterinin salgıladığı toksinin (zehirli maddeler) kan dolaşımına karışmasını önleyemez. Bu da, kan zehirlenmesinin öteki türü olan toksemiyi ortaya çıkarır. İki tür toksin vardır: Biri bakteriler tarafından salınan ve asıl enfeksiyonun yanı sıra yan etkiler de yapan toksindir. Tetanosta görülen felç gibi kendine özgü belirtiler oluşturur. Öteki toksinler ise, doğal olarak bakteri hücrelerinin içinde bulunurlar ve bakterinin gerek akyuvarlar gerekse antibiyotik tarafından tahrip edilmesi sonucu kana karışırlar. Toksemi durumunda hasta kendini kötü hisseder ve ateşi yükselir. Genellikle antibiyotik aldıktan sonra ilacın iyi gelmediğini söyler, ama asıl neden ilacın kendi etkisinden çok, toksinlerin salınmasıdır. Bazı bakteriler derinin altındaki dokuyu tahrip ederek, bakterilerin derialtına yayılmasına neden olur. Bu durum sellülit diye adlandırılır ve enfeksiyon kapan bir yara ya da apsenin çevresinde ağrı veren bir kızarıklığın yayılması durumudur. Bütün bakteri enfeksiyonlarında antibiyotikler kullanılır ve sonuç genellikle başarılı olur. Eğer septisemi kuşkusu varsa kandan örnek alınarak laboratuvarda kültür hazırlanmalı ve antibiyotiklere duyarlılık testi uygulanmalıdır. Tokseminin tedavisi daha güçtür. Bakteriler antibiyotiklerle öldürülebilir ama toksinlerin antitoksinlerle etkisiz hale getirilmesi gerekir. Tetanos, difteri ve bir toksemi olan yılan zehrine karşı antitoksinler vardır. Ancak hastanın tepkisi bilinemeyeceğinden büyük bir dikkatle kullanılmaları gerekir. Onun yerine, olabildiğince koruyucu önlem alınır ve bütün çocuklara ilk birkaç yıl içinde difteri ve tetanos aşısı yapılır. Septisemi bedenin savunma mekanizmasına büyük bir yük bindirebilir ve bazı kişiler bunun etkilerine ötekilerden daha açıktırlar: Şeker hastaları, alkolikler, uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlıları, kanser hastaları (özellikle ilaç tedavisi görenler), steroit ilaçlar kullananlar, yaşlılar ve direnci düşük olanlar. Toksemi, difteride kalbin zarar görmesi gibi, belirli zararlara yol açabilir. Ancak tıbbi tedaviyle sağlıklı bir kişinin bu tehlikeli dönemi atlatması olanaklıdır. Tetanos ise ender de olsa öldürücü olma özelliğini korumaktadır.

Reklam
Reklam