Şerafettin Yılmaz: Evren Ve Şahinkaya'nın Yargılanması 'fantezi'

MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası avukatlarından Şerafettin Yılmaz, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanmasını fantezi olarak gördüğünü söyledi. Yılmaz, "Bizim hukuk sistemimize yakışmaz. 32 yıl sonra kanunları geriye işleterek yargılamaya çalışıyoruz. Böylesi önemli bir davanın sanıkları mahkemeye gelmeden, kendi köşelerinde yaşamaya devam ederken bu nasıl bir yargılamadır.” dedi. Yılmaz, Merhum Alparslan Türkeş’in akan kanın durması için ihtilalin yapılması taraftarı olduğunu savunarak, " Bende o dönemde iç savaş korkusu yaşadığım için 12 Eylül’ün terörü durduracağını söyledim. Ama bugün, aynı şey söyleyemem.” şeklinde konuştu.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 12 Eylül Alt Komisyonu, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası avukatlarından Şerafettin Yılmaz’ı dinledi. Yılmaz, söz konusu davada MHP sanıklarının Mamak Cezaevi’nde aralarında Zeki Kaman’ın da bulunduğu Polis Der ve TKP üyesi 17 kişilik özel bir tim tarafından sorgulandığına kaydetti. Bu sorgulamalarda istenilen ifadelerin alınabilmesi için sanıkların ailelerinden kişilere de işkenceler yapıldığını dile getirdi. Yılmaz, “Diyarbakır’da yaşanan işkenceler ile ilgili o kadar yaygın neşriyat var ki. Sanki sadece Diyarbakır Cezaevi'nde işkence varmış gibi. Toplam 559 tanık Mamak’ta sorgulandı belki daha fazlası işkenceye maruz kaldı. Ancak bu kişiler bu meseleleri bayraklaştırarak, Türkiye’nin zedelenmesini istemiyorlar.” dedi.

MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'nın alt yapısının 12 Eylül’den önce oluşturulduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu alt yapıda Milliyet gazetesinin, Hasan Fehmi Güneş’in, illerdeki MİT elamanlarının özel gayretlerini görüyoruz.” diye konuştu. MHP binasındaki aramaların 12 Eylül günü, sabah 03.00’de başladığına dikkat çeken Yılmaz; gelen ekiplerin parti önündeki direği devirerek elektriği kestiğini ve partideki kişilerin yüzleri duvara dönük şekilde, aramaların karanlıkta yapıldığını vurguladı. Böyle bir arama usulünün bulunmadığını söyleyen Yılmaz, bu talimatın kimin tarafından verildiğini hiçbir zaman öğrenemediklerini aktardı.

SAVCILIĞIN BİN ŞAHİDİ DİNLENDİ, SANIKLARIN BİR ŞAHİDİ BİLE DİNLENMEDİ

Toplam 232 idam talep edilen MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nın, 20 yıl sürdüğünü, 232 idam talebinden 3 idam kararı çıktığını anlatan Yılmaz, “Savcılığın bin şahidi dinlendi, idam ile yargılanan sanıkların bir şahidi dinlenmedi.” dedi. İddianamenin 400 sayfasında belgesiz suçlamalar bulunduğunu aktardı. Yılmaz, uzun süren tutukluluk süreleri nedeniyle sanıklara fiili ceza uygulandığını söyledi.

MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nın karanlık bir arka planı olduğunu dile getiren Yılmaz, doğru olmadığı halde bazı belgelerin Alparslan Türkeş’in masasında bulunmuş gibi gösterildiğini anlattı. Yılmaz, bu kapsamda bir emniyet genel müdürünün ağzından yazıldığı belirtilen ve ‘Alevi Kızılbaş soykırımı devlet olarak başlatan benim’ gibi ibarelerin bulunduğu imzasız bir mektubu örnek gösterdi.

İÇ SAVAŞ KORKUSUNDAN 12 EYLÜL’ÜN TERÖRÜ DURDURACAĞINI SÖYLEDİM

Merhum Alparslan Türkeş’in akan kanın durması için ihtilalin yapılması taraftarı olduğunu söyleyen Yılmaz, kendisinin de o dönemde böyle düşündüğünü belirtti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in, 'şartların olgunlaşmasını bekledik' şeklindeki sözlerini hatırlatan Yılmaz şunları söyledi: “O zaman iç savaş korkusu yaşadığım için 12 Eylül’ün terörü durduracağını söyledim. Bugün aynı şeyi söyleyemem.”

EVREN VE ŞAHİNKAYA’NIN YARGILANMASI FANTEZİ

12 Eylül davası ile ilgili de görüşlerini paylaşan Yılmaz şöyle konuştu: “Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanmasını fantezi olarak görüyorum. Bizim hukuk sistemimize yakışmaz. 32 yıl sonra kanunları geriye işleterek yargılamaya çalışıyoruz. Böylesi önemli bir davanın sanıkları mahkemeye gelmeden, kendi köşelerinde yaşamaya devam ederken bu nasıl bir yargılamadır.” Yılmaz, merhum Alparslan Türkeş’in eşi Seval Türkeş’in ‘davaya müdahil olalım mı?’ diyerek kendisine sorduğunda, bu sebeplerden ötürü, olmayın dediğini aktardı.