Seralarda Domatesi Vuran Tuta Hastalığı Yaylaya Da Çıktı

ATB Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Doğan, Antalya’da domates güvesi denilen tuta absoluta hastalığının şimdi de yaylaya çıktığını söyledi. Doğan, seralarda binlerce ton domatesin kuruması ve çiftçinin geçtiğimiz yıla oranla domatesini 2 ay önce sökmesine neden olan tuta zararının eylül ve ekim ayında hissedileceğini söyledi.ATB’nin Mayıs ayı meclis toplantısında, döviz ve kur fiyatlarındaki dalgalanmalar, Antalya tarımını olumsuz etkileyen tuta tehlikesi ve yeni hükümet sisteminde göreve gelecek olan Tarım ve Hayvancılık Bakanı’ndan talepler gündeme getirildi. Toplantı, ATB Başkanı Ali Çandır, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci, yönetim kurulu ve meclis üyeleri ile gerçekleştirildi. ATB Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Doğan, Antalya’da seralarda binlerce ton domatesin kuruması ve çiftçinin geçtiğimiz yıla oranla domatesini 2 ay önce sökmesine neden olan domates güvesi denilen tuta absoluta hastalığının yaylada görülmeye başladığını söyledi. Doğan, "Tuta, 7-8 yıldır var. Havaların sıcak olmasından dolayı popülasyon biraz fazla oldu. 1 tane hayvan 200-250 tane yavru yapıyor. Yapmış olduğu yavru bir ay sonra tekrar yavruluyor. Hayvan öyle bir bağışıklık kazanmış ki, bir ilacı attığınızda 2-3 haftada o ilaca karşı kendine bağışıklık kazandırıyor ve ölmemeye başlıyor. Tutalar için kullanılan böcekler de var. Devlet buna destek de veriyor. Domatesi ekmeden önce fide halindeyken bu yönteme başvurmak gerekir. Bizim tavsiyemiz, sivrisinekte olduğu gibi bu hayvanın en zayıf olduğu dönemde toptan ilaç dağıtılarak, ilaçlama yapılması gerekiyor. Yaz dönemi için herhangi bir şey yapılamaz. Çünkü şu anda hayvanın güçlü olduğu bir dönemdeyiz. Bu tuta yaylaya çıktı. Aynı zararı yaylada da görecekler. Sesi eylül ve ekim gibi gelecek. Oradan sonra güz ekiminde buraya tekrar gelecek. Bu hayvan çok sıcaklarda ve çok soğuklarda çalışamıyor. Şu anda Antalya’da biraz azalmaya başladı" dedi.Başkan Çandır’dan güncel ve gerçekçi tarımsal envanter sayımı talebiYeni hükümet sisteminde göreve gelecek Tarım ve Hayvancılık Bakanı’ndan talepleri olduğunu ifade eden Başkan Çandır, sektörün temel ihtiyacının, güncel ve gerçekçi bir tarımsal envanter sayımının gerçekleştirilmesi ve paylaşılması olduğunu vurguladı. Bu envanterin tarım sektörünün daha fazla üretmesi, ihracat yapabilmesi ve piyasalara daha uygun fiyatlarla ürün sunabilmesi için acil olarak yapılması gerektiğini belirten Başkan Çandır, "Güncel ve gerçekçi bir envanter yapıldığında sektörümüzün geleceğiyle ilgili doğru stratejiler belirlenecektir. Bu stratejilere dayalı üretim planlamaları hazırlanıp uygulanabilecek ve bu planlamalar kapsamında etkili destek-teşvik programları hazırlanabilecektir. Yani sözünü ettiğimiz ve öncelikle yapılmasını istediğimiz sektörel envanter çalışması, yıllardır sektörümüzde yokluğunu belirttiğimiz gerçekçi ve etkili strateji-plan-destek/teşvik zincirinin ilk halkası olacaktır" dedi."Faiz, dolar kuru, enflasyon ve cari açık gelecekte ekonomik sorunların başında olacak"Faiz, dolar kuru, enflasyon ve cari açığın gelecekte ekonomik sorunların başında yer aldığını savunan Başkan Çandır, bu sorunlara acilen çözüm bulunup üretime odaklanmaları gerektiğini söyledi. Çandır, "Amerika Birleşik Devletleri’nin başını çektiği bu akım, özellikle bizim gibi geleneksel mal ticareti yapan ülkelerin dış ticaretini olumsuz yönde etkileyecektir. Zaten aşırı rekabetçi alanlarda, düşük karla ticaret yapmaya çalışan ihracatçılarımız için zor günler kapıdadır. Karşılıklı tedbirlerle bu korumacılığın giderek yaygınlaşması halinde, fırsatlar yerine ilave zorluklarla karşı karşıya kalacağız. Tarım sektörü, bu zorluklarla mücadele etmede ilk sırada gelecektir" diye konuştu.Yaşamakta oldukları zorlu koşulların kendilerini tedirgin ettiğini söyleyen Başkan Çandır, sözlerini şöyle sürdürdü:"Özellikle döviz kurlarındaki dalgalanmalar geleceğe ait planlama yapamayışın dışında, günlük üretimimizi ve ticaretimizi hangi maliyetle yapmakta olduğumuzu hesaplamakta da bizleri zorlamaktadır. Geçtiğimiz günlerde açıklanan ithal mallarla ilgili enflasyon, yüzde 6.40 artış ile yıllık olarak yüzde 30.65’i bulmuştur. Bu seviye son 9 yılın rekorudur."