Terör örgütü KCK/PKK üyeleri tarafından cezaevlerinde başlatılan açlık grevine, kamuoyunda büyük tepki çeken saldırıların failleri de katılıyor. İstanbul Küçükçekmece’de 17 yaşındaki Serap Eser’in toplu taşıma aracına atılan molotof bombası ile ölümüne sebep olan kişilerin açlık grevine katıldığı ortaya çıktı.
8 Kasım 2009’da, Söğütlüçeşme-Zeytinburnu seferini yapan İETT otobüsüne molotoflu saldırı düzenlenmiş, yüzü, eli ve bacaklarında yanıklar oluşan lise son sınıf öğrencisi Serap Eser, hastanede yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı.
Zaman'da yer alan habere göre; Olayın failleri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Salman Akpınar ve Hamit Aksan, Özel Yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonunda 2’şer defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Alınan bilgilere göre Akpınar ve Aksan tutuklu bulundukları Tekirdağ Cezaevi’nde açlık grevine katıldı. Bunun yanı sıra KCK’nın Murat Karayılan’dan sonra gelen 3. ismi olduğu belirtilen Kutbettin Yazbaşı ve Nihat Oğraş gibi isimler de açlık grevi yapanlar arasında. Kastamonu’da 1 polis memurunun şehit düştüğü Başbakanlık konvoyuna saldırıyla ilgili olarak yakalanan Mehmet Can Oğuzsoy, 5 Ekim’de açlık grevine başladı. Ankara 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde kalan Kumrular bombacısı Ümit Akgümüş de 15 Ekim’de eyleme dahil oldu. Ankara’daki bombalı saldırıda 5 kişi hayatını kaybetmiş, 42 kişi yaralanmıştı. Akgümüş hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.
Açlık grevine katılan kişilere ait listede sivillere karşı eylemlere karışmış terör örgütü üyelerinin isimlerinin olmaması dikkat çekiyor. Kitlesel katliam amaçlı eylem hazırlığındayken patlayıcılarla yakalanan Metin İnce, tutuklu bulunduğu Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda 15 Ekim’de açlık grevine başladı. Esenler Otogarı’na saldırmayı planlayan ‘Hebat’ kod adlı Erol Şen de Kocaeli Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde iki ay önce greve katıldı. Şen, eylemi gerçtekleştiremeden yakalanmış, boş arazide yapılan aramalarda toprağa gömülü vaziyette 13 kg A-4 patlayıcı ve diğer düzenekler bulunmuştu. Okmeydanı’nı kana bulamak üzereyken son anda yakalanan Gönül Erdoğan da Bakırköy Kadın ve Kız Çocuk Cezaevi’nde greve destek veriyor. İstanbul Beyoğlu’nda Çevik Kuvvet otobüsüne yapılan ve 17 kişinin yaralandığı saldırının failleri Murat Öztürk, Enver Üzümcüoğlu ve Mehmet Kaya, Tekirdağ’da kaldıkları cezaevinde greve katılan isimler oldu.
Öte yandan terör örgütünün tutuklulara açlık grevlerine katılmaları için baskı uyguladığı öğrenildi. Özellikle terör örgütü üyelerinin toplu olarak kaldıkları cezaevlerinde ölüm oruçlarına katılımın daha yüksek olduğu belirtiliyor.
**BAŞBAKAN ERDOĞAN: 'AÇLIK GREVİNDE ÖLÜMLERE İZİN VERMEYİZ'**
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Molotof bombası ile yakılarak öldürülen Serap Eser’in katilleri de açlık grevine gidiyorsa bu şantaj değil de nedir?' dedi.
![](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/591347/640xauto.jpg)Serap Eser'i molotofla yakarak öldürenlerin açlık grevine başlamasını hatırlatan gazetecilere Erdoğan, şu cevabı verdi: Açlık grevinin amacının ne olup olmadığı önemli. Serap kızımızın bulunduğu otobüse Molotof atıp ölmesine neden olan katillerin açlık grevinde olduğunu söylüyorsunuz. Bu şantaj değil de nedir? Derdimiz insanların açlık grevi yapmak suretiyle ölmesine çanak tutmak. Cezaevi ortamlarını en güzel şartlara getirmek suretiyle tutukluluk şartlarını en güzel hale getirmektir.
Avrupa Parlamentosu’ndan yapılan açıklamayı duydunuz. Demokrasilerde bu yollarla hak elde edilmez Bunlara açlık grevine sevk eden parti TBMM’de. Bu siyasi parti bu tür talepleri burada versin. Onlara aç kalmak suretiyle ölün demek suretiyle değil. Bu yöntemi doğru bir yöntem olarak buluyoruz. Bu yanlış yoldan bir an önce dönülür temenni ederim ki.
Ülkemiz gündeminden bu yanlış yöntem düşürülmüş olur. Şantajlara bazı mahfillerin medyada ya da başka yerlerde çanak tutmaması gerekir.
Cezaevinde bu tür yöntemlerle kimsenin ölmesine zemin hazırlamayız Hukuk içerisinde gereği neyse yapılıyor. Mahkum veya tutukluların kendilerine sağlık yönünde müdahale edilmemesi hususunda bile arkadaşlarımız onların tedavisiyle ilgileniyor"