İSTANBUL (İHA) - Uzmanlar, halk arasında "spastik" olarak bilinen serebral palsinin bir hastalık olmadığını belirterek, "Doğum öncesinde, doğum sırasında ya da hayatın ilk yıllarında beyindeki bir gelişme bozukluğu, infeksiyon, travma veya beynin oksijensiz kalmasına bağlı olarak gelişen bir durumdur" dedi.
Beyinde meydana gelen bu bozuklukların kalıcı olduğunu vurgulayan uzmanlar, "Ancak ilerleyici bir özelliğe sahip değildir. Serebral palsiye neden olan doğum öncesindeki faktörleri; "Bebeğin anne karnında geçirdiği önemli infeksiyonlar, gerek annenin hastalıkları, gerekse plasenta bozuklukları sonucu bebeğin beyninin oksijensiz kalması, anne karnındaki bebekte beyin kanaması oluşması, Rh uyuşmazlığı, şeker hastalığı, annenin özellikle gebeliğin ilk üç ayında geçirdiği kanamalar, annenin ilaç alışkanlığı, hipertansiyonu, radyasyona maruz kalması" diye konuştu.
Doğum sırasında bebeğin anormal gelişi, kordon dolanması, kordonun kısa veya uzun olması, doğumun zor gerçekleşmesi, doğumdan hemen sonra solunumun yeterli olmayışı gibi nedenlerin de serebral palsiye neden olduğunu dile getiren uzmanlar, "Serebral palsiye yol açabilecek doğum sonrası nedenleri, çocuğun geçirdiği menenjit, kafa travması gibi direkt beyni ilgilendiren nedenler, bebeğin kötü beslenmesi, değişik nedenlerle oluşabilen zehirlenmeler, bebeğin kan şekerinin düşmesi, ateşinin çok yükseldiği durumlar, değişik kalp ve akciğer anomalileri" olarak ifade etti.
"AİLELERİNE BAĞIMLI YAŞARLAR"
Uzmanlar, serebral palside bebeğin gelişmesinin yavaşladığına dikkat çekerek, "Yaşamın ilk yılında gevşek olan bebekte daha sonra kasılmalar başlar. Devamında beceriksizlik, hiperaktivite, donukluk ortaya çıkar. Görme, işitme, konuşma ve davranış bozuklukları gelişebilir. Serebral palsinin bazı tipleri daha çok kas ve tendonları tutar, bunlarda değişik felçler gelişir. Bazıları ise beyni tutarak çesitli istemsiz hareketlere neden olur" dedi. Serebral palside çocukların zeka derecelerinin çok farklı olduğunu hatırlatan uzmanlar, "Bu çocukların toplumdaki yerlerini de fiziksel kusurları ve zeka dereceleri belirler. Serebral palsili çocukların yaklaşık yüzde 30-40'ı hayatlarını kendi başlarına idame ettirebilir. Geri kalanları ise ailelerine bağımlı olarak yaşamaktadırlar" şeklinde konuştu.
Uzmanlar, serebral palsiden korunmak için iyi sağlıklı bir gebelik geçirmek gerektiğinin altını çizerek, "İyi bir doğum ve yeni doğanın çeşitli hastalıklardan korunması, tedavisi ile serebral palsi önemli derecede azaltılabilir. Tedavide en önemli nokta olarak değerlendirebileceğimiz fizik tedaviye teşhis konur konmaz başlamak gerekir. Fizyoterapi, kasılmaları engellemede ve yerleşmiş deformiteleri düzeltmede yardımcı olabilir" dedi.