Serveti bile onu hayatta tutmaya yetmedi

Onun kısacık yaşamı örneğine kolay rastlanmayacak bir masal gibiydi... Kendisinin de dile getirdiği gibi şans, sonradan verilmemişti ona, şansıyla birlikte doğmuştu. Anglosaksonların "gümüş kaşıkla doğdu" dediği türden bir insandı..

Varlıklı bir ailenin, iyi okullarda eğitim görmüş kızıydı. Sadece görgülü değil aynı zamanda bir bakanın bir daha bakacağı kadar güzeldi...


Pek çok yaşıtının hayal bile edemeyeceği kadar zengin bir işadamını da güzelliğiyle etkiledi. Onunla evlendi...Masallara yaraşır bir yaşam sürdü.. Ama, gerçek hayattaki mutluluklar, masallardaki gibi sonsuza kadar sürmüyor... Önce evliliği bitti, sonra da onca servetinin bile onu kurtarmaya yetmeyeceği bir hastalıkla karşılaştı... 40 yaşını bile göremeden hayata veda etti. İşte magazin basınının deyimiyle "sosyete güzeli" Ceyla Gölcüklü'nün kısa yaşam öyküsü... Yaşadığı mutluluklar, polemikler, hayal kırıklıkları.

Reklam
Reklam

1972 yılında dünyaya gözlerini açan Ceyla Gölcüklü sanayici Şadan Gölcüklü'nün kızıydı...
Önce Robert Kolej'de okudu.. Sonra da Bilkent Üniversitesi'nin iktisat bölümünü..
Ardından da İnterbank'ta çalışmaya başladı.


Bankanın genel müdürlüğünde çalışırken Uluslararası Petrol Şirketi ETI'nin patrolu İran asıllı işadamı Shery Shahnavaz ile tanıştı.
Çift, 17 Eylül 1994'te Londra'da evlendi..
Gölcüklü genç yaşında anne oldu.. Kızı Lara'yı Londra'da dünyaya getirdi...


İki yıl daha İngiltere'de yaşadı.
Kızları 1 buçuk yaşına geldiğinde de çift Türkiye'ye taşındı..
Ancak Shery Shahnavaz, yeniden Londra'ya taşınmak isteyince evliliklerinin üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı.

Ceyla Gölcüklü ve Shery Shahnavaz, 11 yıllık evliliğin ardından 2005 yılında boşandılar..


Yeniden aile soyadına dönen Gölcüklü, geçmişte de sosyetenin ve magazin basınının gözdelerinden biriydi. Boşandıktan sonra da bu durum değişmedi.
Gölcüklü'nün boşanma sırasında eski eşi Shahnavaz'dah 140 milyon dolar tazminat aldığı o dönemde çok konuşulmuştu..

Reklam
Reklam

Hastalığını öğrenmeden kısa bir süre önce Dante Gastronomi adlı bir restoran açan Gölcüklü, ölümünden önceki son röportajlarından birini Hello dergisine vermişti.

Gömcüklü bu röportajında "Mutluluğu dışarıda değil kendi içimizde aramalıyız. Hayat çok çabuk geçiyor. Ne kadar uzun değil, ne kadar mutlu yaşadığımız önemli olan" diye konuşmuştu.
Dante Gastronomi ile hayatında yeni bir sayfa açan Gölcüklü'yü kaçınılmaz sona taşıyan ilk adım bir yaz sabahı atıldı..


Kalktığında karın bölgesinde dayanılmaz bir ağrı hisseden Gölcüklü soluğu doktorda aldı. Tetkikler yapıldı ve kötü haber kendisine verildi: Pankreas kanseriydi..
Bir umut ABD'ye gitti Gölcüklü. Ama oradaki doktorlar "Hastalığınız son evresine gelmiş, sizin için yapılabilecek hiçbir şey yok" cevabını verdiler.. Gölcüklü, İstanbul'a döndü...


Tedavisine burada devam edildi. Son olarak Kurban Bayramı tatilinde çok sevdiği Cannes'a gitti arkadaşlarıyla... Ama geri döndüğünde durumu daha da kötüleşmişti.. Hastaneye yattı.
O dönemde bir süre önce mahkemelik olduğu sosyetenin bir başka ünlüsü Siren Ertan da ona destek mesajları verdi.. Ertan "Bu hastalığı yaşamayan anlayamaz. Ne zaman isterse destek vermeye hazırım" dedi..

Reklam
Reklam

Gölcüklü son olarak işadamı Zeki Tanyeri ile bir dargın bir barışık aşk yaşıyordu...
Ceyla Gölcüklü, sadece 5 ay içinde hayata veda etti... En hızlı yayılan ve erken teşhisi zor olan pankreas kanseri onu tüm sevdiklerinden ama en önemlisi de 15 yaşındaki kızı Lara'dan ayırdı.


Gölcüklü'nün ölümüyle ilgili çok konuşulan konulardan biri de ailesinin resmi açıklama yapmaması oldu.

Anlatılanlara göre hastalık ve tedavi sürecinde çok yıpranan Gölcüklü arkadaşlarının kendisini o halde görmesini istemedi..
En yakın arkadaşlarının telefonlarına çıkmayan onlarla bile görüşmeyen Gölcüklü'nün "beni eski fotoğraflarımla hatırlasınlar" dediği ileri sürülüyor.


Sosyetenin gözdelerinden biri olan Gölcüklü yaşadığı süre içinde bir kaç polemikle de gündeme gelmişti. Bunlardan biri Siren Ertan ile yaşadığı polemik oldu.

Gölcüklü'nün bir dergiye yaptığı açıklamaları hakaret ve tehdit olarak değerlendiren mahkeme Ertan'ın şikayeti üzerine Gölcüklü'yü 1 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Hapis cezası 600 bir lira para cezasına çevrilmişti.
Ağrıları nedeniyle 14 gündür uyutulan Ceyla Gölcüklü'nün sahip olduğu servet eğer aksini belirten bir vasiyet yoksa kızına kalacak

Reklam
Reklam

Pankreas kanseri erken teşhisi en güç olan ve çok hızlı metastas yapabilen (diğer organlara sıçrayabilen) bir hastalık. Gölcüklü bu hastalığın tek kurbanı değil. İşte pankreas kanseri nedeniyle hayata veda eden diğer ünlüler.


Osman Yağmurdereli de pankreas kanseri yüzünden hayata veda etti.
Önce müzik dünyasında adını duyuran sonra da yapımcı olarak bir çok TV dizisine imzasını atan Yağmurdereli, hastalıkla uzun süre müdacele etti.
Yağmurdereli öldüğünde 55 yaşındaydı..


Pankreas kanserine yenilen ünlülerden biri de Patrick Swayze.
Dirty Dancing, Hayalet (The Ghost) gibi filmlerle 1980'lere damgasını vuran Swayze'de hastalığa bir süre direndi..
Tam toparlandığı düşünülürken hayata veda etti.


Ünlü müzik yapımcısı Arif Mardin de pankreas kanseri nedeniyle hayata veda etti.
Tam 12 kez Grammy ödülü kazanan Mardin, Bee Gees, Bette Midler, Diane Ross, Aretha Franklin, Barbra Streisand, Phil Collins, Jewel, Chaka Khan ve son olarak Norah Jones gibi ünlülerle çalışmıştı.
Mardin hayata veda ettiğinde 74 yaşındaydı.

Reklam
Reklam

Opera sanatını popüler hale getiren ünlü tenor Luciano Pavarotti de pankreas kanseri yüzünden hayata veda etti.
2006'da hastalığı teşhis edilen Pavarotti bir yıl sonra son nefesini verdi.
Son yolculuğuna doğduğu yer olan Modena'da toprağa verildi.


Kanser kurbanı ünlülerden biri de Farah Fawcett.
Charlie'nin Melekleri adlı diziyle ünlenen Fawcett, karaciğer kanseri nedeniyle hayata veda etti.
Fawcett, hastalığının belgeselini de yapmıştı.