Ses kısıklığı ne zaman tehlikeli olur?

Akciğerlerden dışarı çıkan hava, gırtlaktan geçerken ses telleri değişik frekanslarda titreşerek sesi oluştururlar. Nefes alırken ses telleri ayrık durur. Ancak istemli olarak ses çıkaracağımız zaman (bağırma, konuşma ve şarkı söyleme sırasında olduğu gibi) birbirlerine yaklaşır ve karaciğerden hava çıkarken titreşerek ses üretirler. Ancak ses tellerinin gevşemesi ya da düzensizleşmesi halinde kusursuz olarak yaklaşma ve senkron olarak titreşme fonksiyonu bozuluyor ve seste değişiklikler oluyor.

Sesimizde değişiklik meydana getiren pek çok etken var ve bu etkenler ses kısıklığına neden olabiliyor. Ses kısıklığını ne derecede önemsemek gerekiyor? Acıbadem Hastanesi Kozyatağı Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cüneyd Üneri'ye göre iki çeşit ses kısıklığı var: Ani oluşan ve uzun süreli ses kısıklığı. "Kısıklık bir hafta, on günü geçiyorsa bu uzun süreli ses kısıklığına girer. Bu durumda kesinlikle bir hekime başvurmak gerekir."

SES NEDEN KISILIR?

Ses kısıklığının pek çok nedeni olabilir. Klinikte en sık görülen ses kısıklığı nedeni "akut larenjit" denilen enflamatuar hadiselerdir. Larenjit tıp dilinde gırtlak iltihabı anlamına geliyor. Prof. Dr. Üneri larenjitin soğuk algınlığına, viral üst solunum enfeksiyonlarına ya da aşırı ve uzun süreli bağırmaya bağlı olduğunu belirtiyor. (Futbol fantikleri dikkat!)

Reklam
Reklam

Ses kısıklığı bir hafta, on günü geçtiğinde daha da dikkatli olmak gerekiyor. Birkaç gün içinde hafifleyerek düzelmeyen ses kısıklığının arkasında başka sebpler aranmalı. Bunlrın arasında sesi kötü kullanma (özellikle sesleri ile çalışan; öğretmen, avukat gibi meslek gruplarında sık görülür), GERD (mideden asit taşımasına bağlı reflü hstlığı) sinüzitler, olumsuz çevre faktörlerine bağlı tahrişler (toz ya da çeşitli kimyasallara marz kalma gibi) sayılabilir. Uzun süreli ses kısıklığı gırtlak kanserinin de en önemli belirtisi. Ancak her ses kısıklığını gırtlak kanserine bağlamak da doğru değil.

Prof. Dr. Üneri polikliniklerine başvuran her hastanın muayenesinde endoskopinin kullanıldığını belirterek şöyle devam ediyor: "Endoskopi yardımıyla ses tellerinin durumu net olarak görülür, ses kısıklığı henüz başlamadan bile ses tellerinin üzerindeki değişikliklerle ciddi bir problem olup olmadığı anlaşılabilir. Ses kısıklığı olan hastalarda kısıklığın nereden kaynaklandığı görülerek tanı konur. Ses telinde, nodül, yara olup olmadığı kontrol edilir. Ses tellerinde tümör saptandığında bile hemen endişeye kapılmamak gerekiyor. Gırtlak kanseri, tedavide başarının yüksek olması nedeniyle kanser türlerinin en iyilerinden kabul ediliyor.

Reklam
Reklam

SES KISIKLIĞININ TEDAVİSİ

Tabii erken tanı şartıyla! Özellikle sigara içenlerin ses kısıklığının uzun sürmesi halinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmaları gerekiyor. Gırtlak kanserinin ilk belirtisi ses kısıklığı. Daha sonra kulağa vuran ağrı, öksürük ve balgamda kan gelmesi görülebiliyor. Ses tellerinde kitle ile karşılaşıldığında ilk yapılması gereken cerrahi yaklaşımla biyopsi yapmak ve bunun sonucuna göre tedaviyi planlamaktır. Ses kısıklığının tedavisi, nedene göre değişiyor. Larenjit kökenli ses kısıklığında öncelikle ses tellerinin dinlendirilmesi gerekiyor, çünkü her ses çıkarma çabasında ses telleri birbirine sürtünüp, problemli dokuların iyileşmesini engeller, bunun için belli bir süre hastaya sesini kullanmaması öğütlenir. Enfeksiyon durumunda antibiyotik tedavisi uygulanıyor. Akut larenjiti ortaya çıkaran nezle ya da grip durumunda da semptomatik tedavi uygulanır. Kimyasal solunmasına bağlı ses teli ödemlerinde bu etkileri yok etmek ve ödemi azaltmak için kortizon grubu ilaçlar kullanılıyor. Ses tellerindeki polip, kist ya da nodül gibi patolojilerde mikroskopik endoskopi ile ses teline zarar vermeden bu dokular temizlenir. Sinüzit, gastroösefagial reflü gibi hastalıklar nedeniyle oluşan ses kısıklıklarında ise önce sebebin ortadan kaldırılması gerekir. Yoksa ses kısıklığının devam etmesi kaçınılmaz.

Reklam
Reklam

SES KISIKLIĞININ NEDENLERİ

-Soğuk algınlığı (viral enfeksiyonlar)

-Sigara içmek

-Ses tellerindeki iyi ya da kötü huylu kütleler (nodül, polip, kist ya da kanserler)

-Alerjik reaksiyonlar

-GERD (reflü hastalığı)

-Fonksiyonel bozukluklar

-Bazı hormon ilaçları

Anahtar Kelimeler: