Sevgi Erenerol tüm iddiaları reddetti

İSTANBUL (İHA)- Ergenekon davasının devam eden duruşmasında savunmasını yapan tutuklu sanıklardan Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, hakkındaki tüm suçlamaları reddederek, "Gencecik vatan evlatları şehit olurken, benim tutuklu olmaktan yakınmaya hakkım yok. Sizden hiçbir talepte bulunmuyorum" dedi.

Duruşmada savunmasına başlayan Sevgi Erenerol'un, savunmasının büyük bir bölümünü Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin kuruluş ve amaçları ile daha çok tarih dersini andırır bir biçimde bilgiler vererek yaptığı görüldü. Erenerol savunmasında, "6 yıl önce mücadele arkadaşım Necip Hablemitoğlu, evinin önünde katledildi. Onun pırıl pırıl zekasıyla mücadele edemeyenler onu susturdular. Necip Hablemitoğlu eğer yaşasaydı o da şuan yanımızda olurdu. Yarın üçüncü Babaeski'nin ölüm yıldönümü. Ben bu iki Cumhuriyet savunucusunun izinde olmam, Atatürk ilke ve inkılaplarını savunuyor olmaktan dolayı buradayım. İddianame Atlantik ötesinden yazıldığı gibi talimatta Washington'dan geldi. Beyaz Saray'da "Ergenekon'un üzerine gidilmeli" şeklinde açıklamalar yapılmıştır. Terör silahsız, masum insanları mal ve canına katledilmesi olup, dünya ülkeleri tarafından suç kabul edilmiştir. Kıbrıs'ta EOK terör örgütüyle Güney Kıbrıs Rum Kesimi kurulmuştur. Filistinliler katledilerek İsrail kurulmuştur. Kıbrıs harbi vaktinde Kıbrıs'a giden ilk birlikler arasında genç teğmen Muzaffer vardı. Kıbrıs Rumlarına karşı aldığı başarılardan dolayı Beşparmak Dağları'nın kuzeyindeki tepeye Muzaffer Tepesi adı verildi. Sayın Kerinçsiz, Koçeryan hakkında dava açmış, ama bakın ki kendisi burada terörist olarak yargılanıyor. Emekli Tümgeneral Veli Küçük, yıllarca Doğu'da PKK terörüne karşı savaşmış, ancak o da buradadır. Muammer Karabulut ve bendeniz PKK teröründen daha tehlikeli olan kilise terörüne karşı savaşmış ve burada terörist olarak yargılanıyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Ergenekon soruşturmasına dahil edilmesinin 1919 yılından geldiğini öne süren Erenerol, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Atatürk ve dedem Babaeftin'in bu ülkeyi düşman güçlere teslim etmemesi yüzünden yargılanıyorum. Öncelikle Türk Ortodoks Patrikhanesi'ni iyi anlamalıyız. 1. Dünya Savaşı'nda Türkiye büyük yaralar almış, bunu fırsat bilen İstanbul Rum Patrikhanesi tüm Ortodoksları Yunanlaştırmaya çalışmıştır. Dedem Babaeftin Atatürk'ün desteğiyle Türk Ortodoks Patrikhanesi'ni kurmuştur. Türk Ortodoks Patrikhanesi sadece bir kilise değil, Türk mili mücadelenin Kurtuluş Savaşı'nda ödediği bedeldir. Bugün Afganistan ve Irak'taki direnişçiler nasıl terörist ilan edilip, katlediyorsa bugün Türkiye'de Cumhuriyeti savunan aydınlarda tutuklanıyor. İçlerimizden bazı soysuzlar Ermenilerden özür dileme kampanyaları başlatmaktadır, o soysuzlar dedelerinin yaptıklarına bakarak özür dileyebilirler ama asla Türk milleti özür dilemeyecektir. Türk Dil Tarih Kurumu üzerine düşen görevi yapsaydı bugün Batılıların Ermeni konusundaki yalanlarıyla uğraşmazdık. Kıbrıs Türk milletinin emniyet kilididir. Onun başka yerde kullanılması bizim için her zaman tehlikelidir. Dedem Babaeftin'in ölümünde mahşeri bir kalabalık cenaze töreninde toplanmıştır ve dedemin mezarına Atatürk'ün "Babaeftin bu millete bir ordu kadar hizmet etmiştir" sözü yazılmıştır. Gökçeada'dan eşiğini yanında getiren Bartholomeos arkasındaki güçlere dayanarak Türkiye Cumhuriyeti'ne kafa tutmuştur. İlk şer-i mahkemeyi kurmuş ve ekümenlik sıfatını kullanmıştır. Buna karşın Cumhuriyet savcıları sessiz kalmışlardır. Cumhuriyet'i ona karşı savunanları da buraya terörist olarak toplamışlardır. Ortodokslar Trabzon'da toplanmaya karar vermişlerdi. Ortodokslar gemi ile Trabzon'a gidecekti. Bartholomeos ile Rahmi Koç ise helikopter ile gidecekti. Gemi Trabzon'a yanaştığında oradaki vatanseverler Ortodoksları gemiden indirmemişti. O günden bu güne Trabzon'un başı dertten kurtulmamıştır. Rahip Santoro, Hrant Dink ve son olarak geçtiğimiz günlerde Trabzon'da ele geçirilen bombalar bunun sonucu olarak Trabzon'daki milli direnişi yıkma çabasıdır."

Reklam
Reklam

Erenerol, daha sonra duruşmanın ilerleyen saatlerinde iddianamede yer alan hakkındaki suçlamalara ilişkin savunma yaptı. Erenerol, "Kilisede gizli toplantılar olduğu yönündeki iddialar gerçek dışıdır. O toplantı denilen iddialar dini bayramlar, yılbaşı günlerinde toplanılan etkinliklerdir. Bunlar emniyete ve gerekli birimlere haber veriliyor. Herhangi bir gizli toplantı değildir. Gencecik vatan evlatları şehit olurken, benim tutuklu olmaktan yakınmaya hakkım yok. Tüm suçlamaları reddediyorum, sizden
hiçbir talepte bulunmuyorum" dedi. Duruşmada şu sıralar Sevgi Erenerol savunmasına devam ediyor.