Sanığın sevgilisi, onun okul arkadaşları, onların sevgilileri, iş arkadaşları...
Bostancı’daki çatışmadan sonra yeniden yapılanmaya girişen yasadışı Devrimci Karargâh’a (DK) yönelik ikinci operasyonun iddianamesi hazırlandı. Sekizi tutuklu 18 sanıklı ikinci iddianame, ‘Bir kez yemek yemek, iki kez buluşup çay içmek’ gibi ilişkilerin ‘örgütsel bağ’ sayıldığı ilk iddianameyi aratmıyor. Bu kez de, DK’nin yeniden yapılanması için görevlendirilen Ulaş Erdoğan’ın, kendisini ‘İskender’ diye tanıtarak dahil olduğu ev ve iş arkadaşları, Denizli’deki sevgilisi ve onun arkadaşları ‘sanık’ durumuna düştü. Ayrıca örgütün legal yayın organı olduğu öne sürülen Demokratik Dönüşüm’ün Kartal’daki bürosuna giden bir siyasi aktivist, bu dergiye iki yazı yazan bir sendikacı, bir vicdani retçi de sanıklar arasında...
Devrimci Karargâh, 30 Nisan 2009’da İstanbul Bostancı’da yapılan operasyonla büyük bir yara almış, militanlarından Orhan Yılmazkaya polisle girdiği çatışmada ölmüştü. İstanbul Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre DK’nin yurtdışındaki lideri Serdar Kaya, bu tarihlerde yeniden yapılanma için Ulaş Erdoğan adlı kişiyle irtibat kurdu. Bu kişinin profili ilginç: MLKP üyeliğinden ötürü tutuklanmış, hakkında ‘hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik’ten işlem yapılmış, Çeçenistan’da savaşmış, Abhazya’da kalmış, 2009’da Türkiye’ye dönmüş...
‘İskender’ diye biliniyor
Erdoğan, ifadesine göre, Ocak 2009’da yasal sol grup olan İleri Gençler Derneği’nin (İGD) Taksim’deki bürosuna takıldı. Kendisini ‘İskender’ diye tanıtıyordu. İGD Genel Başkanı Zafer Kaygın ve Genel Sekreter Gökhan Aydın ile Sabiha Gökçen Havalimanı’nda uçak temizliği yapan bir şirkette işe girdi. Üçlü nisanda Pendik’te eve çıktı. Erdoğan’ın çalışma arkadaşı Cenk Büyükkahraman da aralarına katıldı. Bu evi zaman zaman Zafer Kaygın’ın Aydın’da üniversitede okuyan kardeşi Barış Kaygın, Yeditepe Üniversitesi’nde okuyan Fırat Efe, havalimanında çalışan Ozan Eryılmaz da ziyaret ediyordu.
Erdoğan, Zafer Kaygın sayesinde Denizli’de öğrenci olan Gamze Özdemir’le tanışıp sevgili oldu. Artık sık sık Denizli’ye gidiyor, Özdemir’in evinde kalıyordu. Özdemir’in ev arkadaşları da üniversite öğrencisi olan Ülkü Duran ve Banu Çıvgın’dı. Evin müdavimleri arasında Ülkü Duran’ın sevgilisi Onur Sarıefe ile arkadaşları Salih Umut Bulduk, Serkan Karabulut ve Ahmet Gülaydı vardı. Gençlerin tamamı, başka bir legal sol grup olan ‘Denizli Eğitim Dayanışması Derneği’ne üyeydi. Erdoğan, örgütün legal yayın organı olduğunu belirttiği Demokratik Dönüşüm’ün Kartal’daki bürosuna devam ediyordu. Büroda, kamuoyunda ‘Demokrasi için Birlik Hareketi’ ya da ‘Çatı Partisi’ adıyla bilinen yeni ve legal sol oluşumun Kartal ayağında çalışan Volkan Karakuş da vardı. Karakuş, Erdoğan’la bu büroda tanışmıştı.
Büroya gelenlerden bir diğeri de Türk asıllı İsveç vatandaşı ve Uluslarası İnşaat İşçiler Sendikası (UNİA) uzmanı Murad Akıncılar’dı. Akıncılar üç sayı çıkabilen dergiye sendikacılıkla ilgili iki yazı yazdı. Akıncılar, Erdoğan’ı tanımadığını, Karakuş’u ise Çatı Partisi’nden bildiğini söylüyor. İHD Vicdani Ret Komisyonu üyesi ve Vicdani Ret Platformu’ndan Kudret Köksal da Çatı Parti Girişim’nde yer alıyor, Akıncılar ve Karakuş’la tanışıyordu. Köksal Kaysı da Kudret Köksal’ın arkadaşı...
Tüm bu 18 sanıktan Erdoğan, Zafer ve Barış Kaygın kardeşler, Cenk Büyükkahraman, Gökhan Aydın, Onur Sarıefe, Murad Akıncılar ve Volkan Karakuş tutuklandı. Bu sanıklara ilişkin şu ‘bağlar’ gösteriliyor:
Akıncılar’ın parmak izinin bulunduğu belirtilen bir kitabın Erdoğan’ın evinde çıkması, Karakuş’un dergi bürosuna gitmesi ve ailesinin evinde DK Tüzüğü olduğu ileri sürülen üç sayfalık yazı bulunması.
Erdoğan’ın Serdar Kaya ile bir yazışmasında “Cenk arkadaş işçi örgütlenmesinde bilgi sahibi değil” demesi, Cenk Büyükkahraman’ı; “Onur, Denizli’de DGC (Denizli Gençlik Cephesi) konumunda” diye yazması, Onur Sarıefe’yi; “Yunanistan’a kaçmak istiyor” notunu düşmesi de Barış Kaygın’ı tutuklamaya yetti.
Ayrıca Erdoğan’ın ev arkadaşları olan Büyükkahraman, Zafer Kaygın ve Gökhan Aydın’la ilgili de, Sabiha Gökçen Havalimanı ile ilgili krokiler, çalıştıkları şirkete dair bilgilerin bulunması bir diğer tutuklanma nedeni oldu. Ancak hiçbir aramada, silah ya da patlayıcı bulunmadı.
Ulaş Erdoğan da ifadesinde, kendisi dışında hiçbir şüphelinin DK ile ilişkili olmadığını söylemişti.
Duruşma, 3 Haziran’da
İddianamede sanıklardan Erdoğan için ‘terör örgütü kurma ve yönetme’ suçundan 15, ‘resmi belgede sahtecilik’ suçunu iki kez işlediğinden 15 yıla, ‘kişisel verileri hukuka aykırı biçimde elde etme’den dört yıla kadar hapis cezası isteniyor. Zafer Aydın, Cenk Büyükkahraman ve Gökhan Aydın için 14 yıla, diğer sanıklar için de sadece ‘örgüt üyeliğinden’ 10 yıla kadar ceza talebi var. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanın ilk duruşma 3 Haziran’da...
16 sanıklı 1. Devrimci Karargâh Davası’nın ilk duruşması ise yine aynı mahkemede 23 Şubat’ta görülmeye başlanacak.