Doğanın kanunu gereği kadın ve erkek tatlı da olsa bir çekişme halindedir. İlişkileri zora sokan ise çoğu zaman kriz yaşamak değil, bu krizi yönetememektir! Sevgilinizle kavga ettiğinizde sakin kalamıyor, hatta tansiyonu daha da yükseltecek hareketlerde bulunuyorsanız sonradan üzülüp acı çekmeniz kaçınılmaz. Bunun yerine kendinize bir acil durum eylem planı oluşturmayı deneyin. Her zaman yaptığınız hataları tekrar etmediğinizde, ilişki kalitenizin de doğal olarak arttığını fark edeceksiniz.
İlk kural değişmez, değişmesi teklif bile edilemez: Bir kavga anında her zaman soğukkanlı taraf siz olun. Zorlandığınız noktada derin bir nefes alıp başka şeyler düşünerek, zihninizi birkaç saniyeliğine de olsa kavga sebebinden uzaklaştırabilirsiniz. Tartışma sonrası ne yapmalı diye düşünüyorsanız, sular durulana kadar sessiz kalmakla işe başlayabilirsiniz. Eski defterleri açmayın, konuyu özünden farklı yerlere taşımayın. Sevgilinizi mesaj ya da cevapsız çağrı yağmuruna tutmayın. Sakin kalın ve düşünün, bu süre ikinize de iyi gelecektir.
Kavgaların ve savaşların ne yazık ki bir kazananı olmuyor. Bu nedenle kavga sonrası ne yapmalı da üste çıkmalı diye boş yere kafanızı yormayın. Bunun yerine empati yaparak sevgilinizin nerelerde zorlandığını anlamayı ve ona şefkat göstermeyi deneyin. Onun yerinde siz olsaydınız, belki siz de aynı şekilde davranırdınız? Durduğunuz yeri değiştirdiğinizde çoğu zaman bakış açınız da değişir. Haklı ve haksız kavramlarının ne kadar değişken olduğunu görüp şaşırabilirsiniz.
Eğer kavga anında sevgilinizin çok hararetli olduğunu gözlemliyorsanız alttan alan taraf siz olun. İkiniz birden rest çekerseniz, çıkış yolu bulmak giderek zorlaşabilir. Özellikle uzun süreli ilişkilerde tek bir taraftan sürekli alttan almasını beklemek de büyük haksızlık. Erkeği bununla sorumlu tutmayın. Gerekirse baştan anlaşıp, alttan alma konusunda karşılıklı paslaşın! Geçen sefer o sizi idare ettiyse bu sefer de siz "Haklısın, kusura bakma" demekten korkmayın.
"Sevgiliyle kavga ettikten sonra nasıl barışılır?" sorusunun cevabını bu başlık altında arıyorsanız büyük ihtimalle işler umduğunuz gibi gitmiyor. Özlediniz, barışmak istiyorsunuz ve bu iş gereğinden fazla uzadı, öyle değil mi? Peki hatalı olduğunuzu bile bile "O arasın!" diye inat etmek neden? Daha ne kadar bekleyeceksiniz telefonun başında? O sizi aramıyorsa siz onu arayın, hatalıysanız özür dileyin. Erkeklerin beklentileri kadınlarınki kadar karmaşık değil; bu nedenle günlerce süren küslüğünüzün tek bir özürle bitebileceğini aklınızda bulundurun.
Kavgadan sonra ilk mesaj çok önemlidir. Size bir adım gelene siz koşun. Yapıcı bir hareket karşısından uzlaşmaktan kaçmayın. Haklı olmakla mutlu olmak arasında bir seçim yapmanız gerekebilir. Karşı taraf hatalı olsa bile, bu hatasını görüyor ve özür diliyorsa affedin gitsin! Affetmek sizi bir kuş gibi özgür ve hafif kılar. Deneyip görebilirsiniz.
"Kavgadan sonra erkeğe nasıl davranmalı?" konusu kadınların ortak problemidir. Ne yaparsanız yapın ama ayrılmayı düşünmüyorsanız bununla tehdit etmeyin. Ayrılık konusunu açtığınızda zor duruma düşen taraf her zaman siz olursunuz. Ya restleşip ilişkinizi bitirmeniz ya da ayrılıkla korkuttuğunuz birine geri dönmeniz gerekir. İkisi de size kendinizi iyi hissettirmez.
Ailenizle ya da arkadaşlarınızla özelinizi paylaşmamaya çalışın. Tamamen konuşup paylaşmaya programlanmış kadın nesli için bunu yapmak oldukça zor ama en azından deneyin. Konuyu her anlattığınızda çevrenizdekileri de dolduruşa getiriyorsunuz. Üstelik kendi kararlarınızla hareket etmek dururken başkaları tarafından farklı yönlendirmelere maruz kalmanız da cabası. Yapmayın.
Sosyal medya hesabınızdan birlikte çekildiğiniz fotoğrafları silmeyin, kendinizi "bekar" ya da "ilişkisi yok" olarak işaretlemeyin. Eski erkek arkadaşınızı sırf kıskansın diye arkadaş listenize eklemeyin. "Sensiz nasıl da mutluyum!" temalı fotoğraflar da paylaşmayın mümkünse. Bu süreçte her yaptığınızdan pişman olma olasılığınız öyle yüksek ki, siz en iyisi sosyal medyadan tamamen uzak durun.