Sevil Atasoy, Ergenekon Davasında Tanık Olarak Dinleniyor

Ergenekon davasında tutuklu sanık Hurşit Tolon'un savunma tanığı olarak gösterdiği eski İstanbul Üniversitesi Adli Tıp...

Ergenekon davasında tutuklu sanık Hurşit Tolon'un savunma tanığı olarak gösterdiği eski İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Sevil Atasoy, Tolon ile ziyaretini anlattı. Enstitü'de görev süresinin neden uzatılmadığı konusu ile ilgili birçok kişi ile görüştüğünü belirten Atasoy, Tolon ile de bu kapsamda görüştüklerini söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 251'inci duruşmasında Mustafa Balbay, Hurşit Tolon, Veli Küçük ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulundu 40 tutuklu sanık hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan gazeteciler Güler Kömürcü Öztürk ve Adnan Bulut ile Yalçın Küçük de duruşmaya katıldı. Küçük, Odatv davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanık bölümünde duruşmaya çıktı.

Reklam
Reklam

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Mehmet Haberal, Levent Ersöz ve Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan'ın da aralarında sulunduğu 25 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.

Duruşma başlamadan önce, tutuklu sanık Hurşit Tolon tarafından savunma tanığı olarak gösterilen ancak duruşmalara katılmadığı için zorla getirilmesine karar verilen eski İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Sevil Atasoy, saat 08.45'de duruşmanın yapılacağı salona polis nezaretinde getirildi.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanık Hurşit Tolon'un savunma tanığı olarak gösterdiği eski İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Sevil Atasoy'un hazır olduğunu ve tanık sıfatıyla dinleyeceklerini açıkladı.

Sevil Atasoy’un, İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri hakkında 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon’a (Ergenekon davasından tutuklu sanık) ihbar niteliğinde bir rapor hazırladığı iddia ediliyor.

Duruşma salonuna alınan Atasoy, kimlik tespiti sırasında ismi sorulduğunda, "Hafize Hikmet Sevil Atasoy Ekinci." cevabını verdi. Başkan Özese kimlik tespiti sırasında dava sanıkları ile ilgili olarak suçlu ya da suçu kayırdığı iddiasıyla hakkında açılmış bir dava olup olmadığını sordu. Bazı öğretim görevlilerinin şikayeti üzerine 'Hakaret' ve 'İftira' suçlamasıyla İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında bir dava bulunduğunu belirten Atasoy, bu davanın Ergenekon davası ile bir ilgisi olmadığını söyledi. Başkan Özese daha sonra da yargılama konusu ve yargılanan sanıklarla ilgili kısa bir bilgilendirme yaparak Atasoy'a sanıklarla bir akrabalık ya da düşmanlığı olup olmadığını sordu. Atasoy ise olmadığını söyledi.

Reklam
Reklam

Başkan Özese, Habip Ümit Sayın ile birlikte, bir rapor istenmesine ilişkin bilgisine başvuracaklarını belirterek, bu konuda bilgisini anlatmasını istedi. Enstitü'nün 1982 yılındaki kurucuları arasında yer aldığını belirten Atasoy, 18 yıl yıl bu enstitünün müdürlüğünü yaptıktan sonra geçici görev ile Lahey'e gittiğini anlattı. Atasoy, "Enstitümüzde her üç yılda bir görev süresinin uzatılması gibi bir uygulama vardı. Ben yurtdışındayken bu süre geldiği için görev süremin yani müdürlüğümün bir üç yıl daha uzatılıp uzatılmadığını sordum. Ancak müdür ve 2. müdür olarak enstitü olarak enstitü dışından iki kişinin görevlendirildiğini öğrendim. Enstitünün adresini bile bilmeyen ve insanlara soran kişilerin benim yerime neden görevlendirildiğini merak ettim. Rektör ile çok yakındık. Neden bana söylemediğini çok merak ettim. Ancak gazetelere yaptığı açıklamada yaşlandığımı ve genç kadrolara görev verilmesi amacıyla böyle bir karar aldıklarını söylemiş." dedi. Atasoy "Oysa 2005 ile 2010 yılları arasında 5 yıllığına Birleşmiş Milletler Uyuşturucu Üretiminde Tahminler Daimi Komisyonu'na seçilmiştim. Onlar beni yaşlı görmemiş ki böyle bir göreve seçmişler. Ancak rektör yaşlandığımı bahane ederek atamamı yapmamış. Bu görüşüne katılmadım." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Bu merakını gidermek için o dönem gazeteciden milletvekiline, iş adamına kadar birçok kişi ile görüştüğünü anlatan Atasoy, "Kimin fikri olduğunu hatırlamıyorum ama 1. Ordu'ya da bu konu ile ilgili bir ziyarette bulunma durumumuz oldu. Aynı kurumda çalıştığımız Doçent Doktor Ümit Sayın randevu aldı ve kendisi ile birlikte Hurşit Tolon'a bir ziyarette bulunduk." dedi. Odada kendilerinden başka kim olduğunu hatırlamadığını ve amacının sadece kafasındaki görev süresinin neden uzatılmadığına dair bir cevap aramak olduğunu belirten Atasoy, ayrıca üniversitedeki huzursuzluklar ve görevden alınmalar konusunda görüştüklerini anlattı. Görüşmeyi çok ayrıntılı olarak hatırlamadığını belirten Atasoy, Mahkeme Başkanı Özese'nin sorusu üzerine "Hurşit Tolon benden bu anlattıklarımı yazılı olarak kendisine vermemi rica etti. Ancak ben cevap vermedim. Çünkü benim açımdan yazıya dökecek bir konu yoktu." ifadesini kullandı.

Rahmetli babası Şemsi Gök'ün de Adli Tıp Kurumu'nun kuruluşunda büyük emeği olduğunu belirten Atasoy, "Babam Adli Tıp Kurumu'nun bu ülke için yetersiz olduğunu düşünüyordu. Enstitüde yapılan görev değişikliklerinin, alternatif bir bilirkişi kuruluşu oluşturulması anlamına mı geldiğini düşündüm ve enstitünün şeklinin değiştirilmeye çalışıldığı endişesine kapıldım." dedi.

Reklam
Reklam

Daha sonra Başkan Özese, davanın tutuksuz sanıklarından Ümit Sayın'ın ifadesinde tanıdığını söylediği isimleri okuyarak Atasoy'dan tanıyıp tanımadığını sordu. Atasoy, ismi sayılan dava sanıklarından Halil Behiç Gürcihan, Emin Gürses ve Doğu Perinçek'i tanımadığını söyledi. Kemal Alemdaroğlu'nu rektör olarak tanıdığını belirten Atasoy, "Mesut Parlak da Alemdaroğlu döneminden iki dönem sonra göreve getirilen rektördü. Yani benim görev süremi uzatmayan rektördür." dedi.

Başkan Özese, dana sonra da Atasoy ile Sayın ile arasındaki bazı chat görüşmelerini okudu. Atasoy'un, "Bildiğiniz tüm konuları bana iletin." diye yazdığını, Sayın'ın da "Bana gizli mail adresinizden boş bir mail atın." dediğini hatırlattı. Ancak Atasoy bunların kendisine ait sözler olmadığını söyledi. Yine Ümit Sayın ile yapılan bir chat görüşmesinde "Bu rapor Hurşit Tolon ile Yaşar Büyükanıt'a verilecek. Fakat Cumhurbaşkanından emin değilim." ifadesi sorulduğunda ise Atasoy böyle bir raporu kendisinin bilmediğini iddia etti. Atasoy, çok yoğun olduğu için Ümit Sayın ile yaptığı konuşmalarda Sayın'a "Hı, Evet, Tamam" gibi kısa ve geçiştirici cevaplar vdiğinin, görüşme kayıtlarında görülecğini söyledi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: