İpek Değer, filmde yer alan ve gündeme gelen sevişme sahneleriyle ilgili konuştu.
Ela Alyamaç'ın yazıp yönettiği, İpek Değer ve Mehmet Ali Nuroğlu'nun başrolü paylaştığı "Peri Tozu" filmi 4 Nisan'da vizyona girecek. Filmde Deniz adlı bir genç kızı canlandıran Değer, film daha izleyiciyle buluşmadan gündeme taşınan sevişme sahneleriyle ilgili "O sahneyi çıkardığımız zaman filmin gidişatı bozulurdu, gerekli bir detaydı bence. Akış içerisinde yer alması çok doğal bir sahneydi" diyor.Sevişme sahnesi çıkarılsa filmin gidişatı bozulurdu.
Ela Alyamaç'ın yazıp yönettiği, İpek Değer ve Mehmet Ali Nuroğlu'nun başrolü paylaştığı "Peri Tozu" filmi 4 Nisan'da vizyona giriyor. Filmde Deniz adlı bir genç kızı canlandıran Değer, film daha izleyiciyle buluşmadan gündeme taşınan sevişme sahneleriyle ilgili "O sahneyi çıkardığımız zaman filmin gidişatı bozulurdu, gerekli bir detaydı bence. Akış içerisinde yer alması çok doğal bir sahneydi" diyor.
Öncelikle hayırlı olsun... Filminizi izleme fırsatı buldunuz mu?
Evet, çok da beğendim. O kadar heyecanlıyım ki midemin kasılması hiç geçmiyor. Senaryo ilk elimize geldiğinde çok daha genişti. Yönetmenimin bana söylediği bir şey var; senaryoyla izlediğiniz şey arasında yüzde 70 bir örtüşme varsa, o film tamamdır!
Sizce tamam mı?
Bence kesinlikle tamam... Bir sürü şey eklenip, bir sürü şey çıkarılmış. Ben hayal ettiğimden bambaşka bir şeyle karşılaştım. İyi ki farklı şeyle karşılaşmışım, çünkü gerçekten çok güzel olmuş.
Sizin canlandırdığınız Deniz, nasıl bir karakter?
Hayat dolu ve etrafına neşe saçan biri. Ama en sevdiği arkadaşı Emre'nin geçirdiği kalp krizi hayatını altüst eder. Deniz arkadaşını iyileştirebilmek için peri tozuyla dilek tutar. Bu yolculuk sırasında da aslında aşkı bulur. Bazı noktada çok çocuksu, bazı noktada çok kararlı, bazı noktalarda çok olgun, bazı noktalarda ise çok kırılgan... Bu karakteri doğru yansıtmak benim için çok önemliydi. Pek çok yerde de "Acaba oldu mu" diye düşünerek tırnaklarımı yedim. Filmin aslında ana teması sihir... Peri tozuna çok inanan bir kız, arkadaşının hayatını kurtarmak için
Yola çıkıyor ve aşkı buluyor. Sizin sihirle aranız nasıl?
İnanmak istediğim noktalar var ama pek inandığım söylenemez. Peri tozu, oynadığım Deniz karakterinin inancı... Ben bir şeyin gerçekten istendiği zaman olacağına inananlardanım.
Peki, size uğur getirdiğini düşündüğünüz hiçbir şey yok mu?
Aslında var. Ben de bunu yeni keşfettim. Canlı bir performans sergileyeceksem, sahneye çıkmadan önce bir yere üç kere vurduğumu fark ettim. "Aa ne yapıyorum ben" diye yakaladım kendimi... İnsanlar bazı şeylerin kendilerine uğur getirdiğini düşünür. Bir kere, iki kere derken bakarlar ki farkına varmadan onu hep yapıyorlar. Başarılı olunca onu bir inanca, sihre döndürebiliyorlar. Benimki de sanırım öyle oldu. Onun uğurlu geldiğine inanmaktan çok, yapmasam uğursuz gelir mi korkusunu yaşıyorum. Sihre inançlar da böyle başlıyor bence...
İnanmadığınızı söylüyorsunuz ama ben Peri Bacaları'ndan kendiniz için toz almadan döndüğünüzü sanmıyorum...
Var tabii ki... Her ihtimale karşı aldım biraz, evde bulunduracağım.
Ne dileyeceksiniz?
Hep tatil istiyorum kendim için. Bunun dışında da herkes gibi Türkiye'de istikrar, dünya barışı, geleceğimizle ilgili daha az kaygı ve huzurlu bir sistem istiyorum. Bu söylediklerimin gerçekleşebilmesi için sanırım tüm Kapadokya'yı tüketmemiz lazım.
Film henüz vizyona girmedi ama daha şimdiden en çok konuşulan sahne sevişme sahnesi oldu...
Filmden o sahneyi çıkardığımız zaman filmin gidişatı bozulurdu. O gerekli bir detaydı bence... Bütün filmin akışını etkileyen ve zaten bu akış içerisinde yer alması çok doğal olan bir sahneydi. Yine de çok düşünerek kararımı verdim. Çok naif bir aşk ve o sahneler de çok naif bir şekilde gelişiyor.
Hiç sahnenin uzun olduğunu düşündünüz mü?
Bence olması gerektiği kadardı. Başlangıçta Mehmet Ali'yle de (Nuroğlu) çok düşündük. "Oyuncu olarak ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız" dedik.
Filmde rol alan Deniz Tunca, sevişme sahnelerinde setin boşaltıldığını açıkladı. Sizin de böyle bir talebiniz oldu mu?
Seti boşalttırmak için setin dolu olması gerek. Oysa iç çekimlerde, gerekli ekibin dışında zaten kimse odada yer almaz. Özetle bu, o sahneye özel bir durum değil. Bu filmde herkes kendinden bir şey bulacaktır
Sizce "Peri Tozu"nda seyirciyi en çok ne etkiler veya nelerden hoşlanmayabilirler?
Senaryoyu okurken pek çok noktada "Evet, benim başımdan bu geçti" diye düşündüm. En azından bir sahne bile başlarından geçmiştir. Kadın-erkek ilişkileri arasındaki ince çizgiyi çok güzel yansıttığımızı düşünüyorum. Bunların hepsi seyirciyi etkileyecek unsurlar.
Sizin hayatınızdan bölümler var mıydı?
Birebir aynı olmasa bile çok yakın noktalar vardı. İnsan gelgitler yaşar ya, bunların hepsi benim hayatımda da vardı.