"Sevk Ve İskanın 100. Yılında Türk-Ermeni İlişkileri Paneli"

Gaziosmanpaşa Ünversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Recep Karacakaya, "Ermeni meselesi, haklı, belgelerimiz olduğu halde sesimizi gür çıkmadığımız için,

Gaziosmanpaşa Ünversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Recep Karacakaya, "Ermeni meselesi, haklı, belgelerimiz olduğu halde sesimizi gür çıkmadığımız için, başka deyişle güçlü ekonomisi ve siyasete sahip devlet olamadığımız için başımıza bela kalmış" dedi. Sakarya Üniversitesi Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezince SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Sevk ve İskanın 100. Yılında Türk-Ermeni İlişkileri" paneline katılan Karacakaya, "1915 olayları" başlıklı konuşmasında, Ermeni meselesinin özellikle Osmanlı Devleti'nin son 50 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'nin ise 1970'lerden sonra başını ağrıttığını söyledi. Karacakaya, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1970'lere kadar bu meseleden haberdar edilmediğini belirterek, Ermeni meselesinin temel noktasının 1915'te Birinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen olaylar olduğunu öne sürdü. Birinci Dünya Savaşı'nda Türkiye ve çevresinde çok büyük acı ve trajediler yaşandığını kaydeden Karacakaya, savaş esnasında başta İstanbul olmak üzere Anadolu'nun birçok yerine Kafkaslar'dan ve komşu ülkelerden 5-6 milyon Müslüman Türk'ün göç etmek zorunda kaldığına dikkati çekti. Birinci Dünya Savaşı esnasında ve sonrasında tüm milletlerin acılar çektiğini dönemde Ermenilerin 1915 olaylarını öne çıkarmasını açık gözlülük olarak nitelendiren Karacakaya, o dönemde Ermenilerin yaşadığı acıların diğer milletlerin acılarından farkı bulunmadığına işaret etti. - İlişkiler bin yıl öncesine dayanıyor Karacakaya, Ermenilerin savaş esnasında yaşadıklarını farklıymış gibi gündeme getirmelerinin altında başka nedenler yattığını vurgulayarak, "Ermeni meselesinde vurgulanması gereken temel nokta, Ermenilerin Osmanlı toprakları içerisinde bulunan Doğu Anadolu bölgesinde bağımsız devlet kurmak istemeleri yatıyor" değerlendirmesinde bulundu. Türk-Ermeni ilişkilerinde 1915'in temel alınmaya çalışıldığını belirten Karacakaya, bu ilişkilerin aslında 1015-1016 yıllarında Selçuklu Hükümdarı Çağrı Bey'in keşif hareketleriyle başladığını, bin yıllık süreçte de iki millet arasında sıkıntı yaşanmadığını dile getirdi. Karacakaya, Osmanlı Devleti'nde Ermenilerin bayındırlık ve dışişleri bakanı gibi yüksek bürokratik makamlara getirilmesinde hiçbir sıkıntı görülmediğine işaret ederek, son 50 yıl öncesinde Ermenilerin Türklerle münasebetleri nedeniyle "Hristiyan Türkler" olarak adlandırıldığını söyledi. "Türk ve Ermeniler arasında başlayan çatışmanın temel noktasından başta Amerikan misyonerleri olmak üzere, İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya gibi Batılı devletler öne çıkıyor" diyen Karacakaya, "Bu devletler, çıkarları için Ermenileri piyon kullandı. Ana hedefleri kesinlikle Ermenilere bağımsız devlet vermek değil" şeklinde konuştu. Karacakaya, Ermeni meselesinin Avrupa diplomasisinin oyuncağı haline geldiğini vurgulayarak, "Ermeni meselesi, haklı, belgelerimiz olduğu halde sesimizi gür çıkmadığımız için, başka deyişle güçlü ekonomisi ve siyasete sahip devlet olamadığımız için başımıza bela kalmış" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: