Şevval ayı orucu nedir? Şevval ayı orucu ne zaman başlar, ne zamana kadar kadar tutulabilir?

Şevval ayı orucu, Ramazan ayından sonra yapılması sünnet olan önemli ibadetlerden biridir. Peygamber Efendimiz tarafından bizzat önemine vurgu yapılmış olan bu oruç, adından da anlaşıldığı gibi Şevval ayından tutulur. Peki Şevval ayı orucu kaç gün tutulması gerekir? Şevval ayı orucu ne zaman başlar, ne zaman sona erer? Şevval ayı orucu fazileti nedir? İşte Şevval ayı orucuna dair detaylı bilgiler...

Onbir ayın sultanı Ramazan ayının sona ermesiyle, Şevval ayı orucu nedir, nasıl ve hangi günlerde kaç adet tutulması gerekiyor soruları sorulmaya başlandı. Hicri takvime göre Ramazan ayından sonra gelen Şevval ayı içinde tutulan orucun önemi, Peygamber Efendimizin kutlu beyanları ile anlaşıyor. Efendimiz (SAV), “Ramazan orucunu tutup, Şevvâl ayında da altı gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi olur.” buyurarak Şevval ayı orucunu tavsiye etmiştir. Peki Şevval ayı orucu ne zaman başlar, ne zamana kadar tutulabilir? İşte şevval ayı orucu hakkında bilmek istedikleriniz...

Reklam
Reklam

ŞEVVAL AYI ORUCU NEDİR?

Ramazan ayı ve bayramından sonra şevval ayı içinde "altı gün orucu" adıyla bilinen orucu tutmak sünnettir. Şevvâl ayının ilk 3 günü Ramazan Bayramı olması nedeniyle oruç tutulması haramdır. Bayramın diğer günlerinde ve şevvâl ayında kaza veya nafile oruç tutulabilir. Oruç ayı ramazanın tamamlayıcısı durumunda olan şevvâl ayında tutulacak altı günlük oruç, bir müslümana bütün bir yıllık oruç sevabı kazandıracaktır. Bu altı günlük orucun bitişik olması, yani hiç ara vermeden tutulması mecburiyeti yoktur; aralıklarla da tutulabilir.

ŞEVVAL AYI ORUCU NE ZAMANA KADAR TUTULABİLİR?

Bugün Hicri takvime göre Şevval ayının 3. günü. Şevval ayının bitmesine ise 3 hafta var. Eğer Şevval ayı orucuna başlamayı düşünüyorsanız, aralıksız 6 gün boyunca tutabileceğiniz gibi Pazartesi ve Perşembe günleri olmak üzere aralıklı şekilde tutabilirsiniz.

Ramazân ayında oruç tutmayı müteâkıben, Şevvâl ayında da 6 gün oruç tutanlar, senenin tamâmında oruç tutmuş gibi olurlar. Şöyle ki, Kur"ân-ı kerîmde, “Bir hasene işleyene, en az 10 sevâb verilir” buyurulmaktadır. Bunun için, Ramazân-ı şerîfte tutulan 30 gün oruca karşılık 300, Şevvâl ayında tutulan 6 gün oruca karşılık da, 60 gün sevâb yazılacağından, toplam 360 gün oruç tutulmuş gibi olur. Sevgili Peygamberimiz hadîs-i şerîflerinde buyurdular ki:

Reklam
Reklam

“Ramazân ayı orucu on aya, Ramazândan sonra tutulan 6 gün oruç da iki aya mukâbil olur ki, böylece bir yıl oruç tutma sevâbına kavuşulur.” [İbn-i Huzeyme]

“Ramazan orucunu tutup, Şevvâl ayında da altı gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi olur.” [İbn-i Mâce]

Hicrî sene de 354 gün olduğundan, böylece bütün sene oruçlu geçirilmiş sayılır. Zâten Ramazan Bayramının 1. günü, Kurbân Bayramının da 4 günü olmak üzere, senede toplam 5 gün oruç tutmak harâmdır.

Şevvâl ayında tutulacak altı günlük oruçla, bir yıl oruç sevabının nasıl elde edileceği âlimlerce şöyle ifade edilir:

Dinimizde, bir iyilik yapana on sevap verileceği yolundaki hadis esas alındığında, bir Müslüman otuz günlük ramazan orucuna ilâveten şevvâl ayındaki altı günlük oruçla otuz altı gün tutmuş olmaktadır. Bu otuz altı rakamı, hadiste ifade edilen on sevap ile çarpıldığı zaman 360 gün elde edilir. Böylece kamer ay hesabıyla bütün bir yıl oruçla geçirilmiş gibi olur.

Bunları belirttikten sonra ifâde edelim ki, Ramazan-ı şerîften sonra, Şevvâl ayında da tutulan oruçlar sâyesinde, insan günâh kirlerinden temizlenir. Bu oruçlar, Ramazan orucunun eksikliklerini de tamâmlar. Ali el-Havvâs hazretleri buyurdu ki: “Şevvâl ayında tutulan bu altı günlük oruca da, Ramazân-ı şerîfteki saygıyı göstermelidir. Çünkü, Şevvâl ayında tutulan oruçlar, Ramazân ayındaki oruçların eksikliklerini ta"mîr durumundadır.”

Reklam
Reklam

Oruç çok kıymetli bir ibâdettir. Genel olarak oruç tutmanın fazîleti hakkında, Sevgili Peygamberimiz; “Gizleyerek, bir gün nâfile oruç tutana, Allahü teâlâ, Cennetini ihsân eder” (Hatîb) ve “Bir gün nâfile oruç tutan kimsenin kavuşacağı sevâba, yeryüzü dolusu altın veren kimse bile kavuşamaz” (İbn-i Neccâr) buyurmuşlardır.

ŞEVVAL AYI ORUCU NE ZAMAN TUTULMALI?

Genellikle her ayda 3 gün oruç tutmak ve her hafta Pazartesi ve Perşembe günlerinde oruçlu olmak tavsiye edilmiştir. Oruçları, “Eyyâm-ı bîd” denilen kamerî ayların 13, 14 ve 15. günlerinde tutmak iyi olur. Çünkü hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

“Ayda 3 gün oruç tutan, ayın 13, 14 ve 15. günlerinde tutsun.” [Nesâî]

“Her ay, eyyâm-ı bîd"da oruç tutan kimse, yılın tamamında oruç tutmuş gibi sevâba kavuşur.” [Nesâî]

“Her ayda, üç gün oruç tutmak, bütün yılı oruçlu geçirmek gibi sevâptır.” [Buhârî]

“İbrâhîm aleyhisselâm, her ayda 3 gün oruç tuttu. Allâhü teâlâ da ona, ömrü boyunca oruç tutmuş gibi sevâp verdi ve ömür boyu sanki yiyip içmiş gibi de zindelik, kuvvet verdi.” [Beyhekî]

Reklam
Reklam

“Cennetin kapıları, Pazartesi ve Perşembe günleri açılır” [Müslim]

“Ameller, Pazartesi ve Perşembe günleri, (Allahü teâlâya) arz olunur. Ben de amelimin oruçlu iken arz olunmasını isterim.” [Tirmizî]

Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutmak sünnet olduğundan, Şevvâl ayında tutulacak olan nâfile veya kazâ oruçları, bu günlerde tutmak çok iyi olur. Bazı âlimler, Şevvâl ayındaki 6 gün orucun, bayramdan sonra, vakit geçirmeden, hemen tutulmasının iyi olacağını bildirmişlerdir. Ama bu oruçları aralıklı tutmak da câizdir.

ŞEVVAL AYI ORUCU BORCA SAYILIR MI?

Farz borcu olanların nâfilelerine sevâb verilmeyeceği bildirilmiştir. Farz namaz borcu olan, nâfile ve sünnet kılamaz, ancak oruç tutabilir. Çünkü bu kişi, ikinci Ramazân"a kadar oruç borcunu ödeyebilir. Ama Şevvâl ayındaki bu altı günleri tutarken, kazâya da niyet ederse, hem bugünlerde oruç tutmuş olur, hem de kazâsını ödemiş olur.

Bunun için üzerinde oruç kazâsı olanlar, Şevvâl ayında ve diğer mübârek günlerde tuttukları oruçlara niyet ederken, kazâya kalan oruca niyet etmelidirler. Böylece hem kazâları ödenmiş, hem de o mübârek günlerde oruç tutup, va"dedilen sevâba kavuşmuş olurlar.

Reklam
Reklam

Şevvâl ayında olsun, diğer mübârek gün ve aylarda olsun tutulan oruçlar hep nâfiledir. Ya"nî farz oruç gibi değildir. Sevâbı ne kadar çok olursa olsun, nâfile oruçların hiçbiri, farz ile kıyâslanamaz. Oruç kazâsı olmayanın, nâfile oruç tutması çok sevâptır. Şunu unutmamalıdır ki, farz olan bir ibâdet, bir özürden dolayı vaktinde yapılamamış ise, bunu daha sonra, hemen ilk fırsatta kazâ etmelidir.