Yazar Mine Sultan Ünver, Divan şairi Şeyh Galib’in fantastik roman ve filmler için önemli bir örnek olduğunu vurguladı.Şeyh Galib’in hayatını anlatan Nar-ı Aşk kitabını kaleme alan Ünver, “Şairin şiirleri ve betimlemeleri Batı’da beğeni toplamakta. Önemli yapıtı Hüsn-ü Aşk’ta mumdan gemileri ateş denizinde yüzdüren Şeyh Galib, fantastik roman kurgulamaya niyetlenenler için de mühim bir rehber. Fantastik romanlar ve filmler döneminde onun yazdıklarına bakmak şart.” dedi.Galib’in 20. asırda Recaizade Mahmut Ekrem, Süleyman Nazif ile Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati şairleri tarafından örnek alındığını anlatan Ünver , şunları ifade etti:“Tanzimat sonrası şairler Hüsn-ü Aşk’ı erişilemez bir yapıt olarak tanımlarlar. Ziya Paşa’ya göre Galib, Hüsn-ü Aşk’ı yazmak için dünyaya gelmiştir. Ardından da Yahya Kemal’den Sezai Karakoç’a, Nazım Hikmet’ten Atilla İlhan’a, Beşi Ayvazoğlu’ndan Orhan Pamuk’a pek çok edebiyatçıya ilham olmuştur. Sezai Karakoç ütopyasını anlatırken, yeni oluşumun yapı ustası olarak Şeyh Galib’i belirtir. Nazım Hikmet’in tercüme ettiği bir Şeyh Galib şiirini defalarca dinleyen Mayakovski ‘bizim ulaşmak için çırpınıp durduğumuz şiir idealine meğer sizin eski şairleriniz çoktan ermişler’ demekten kendini alamamıştır.”Şeyh Galib’in derin hayallerin şairi olduğunu belirten Ünver, şöyle devam etti:“İlahî aşkın tecelli ettiği şiirlerinde semboller kullanır ve ifadeleri öyle derindir ki hâlâ kimi sembolleri tahlil edilememiştir. Meşhur mesnevisinde de hikâye sembollerle anlatılmıştır ve bu mesnevi, bize ait fantastik kurgulara ilham verecek niteliktedir. Hüsn-ü Aşk, Hüsn (Güzellik) isminde bir kız ile Aşk isminde bir erkeğin aşkını anlatan, tasavvufi bir tema ve temeli bulunan bir mesnevidir. Aşk, Hüsn’e kavuşmak dilemektedir ki herkesin karşı durması ve alayına rağmen Kalb ülkesine gidip Kimya`yı alıp gelmeye kararlıdır. Yol çetin ve korkunç olsa da Aşk yolda dev, cin ve cadılarla karşılaşır. Ateşten bir denizi mumdan kayıklarla geçmek durumunda kalır. Galib’in ateşi sıkça sembolize etmesi belki de o devirde İstanbul’u baştanbaşa yakıp yıkan yangınlardır.” DİVAN ŞAİRİ VE 3. SELİM‘İN DOSTU OLARAK ŞEYH GALİPDivan şairi Şeyh Galib, 26’sında Hüsn-ü Aşk’ı kaleme aldı, 34 yaşında Galata Mevlevihanesi’ne şeyh tayin edildi.Galib‘in 3. Selim ile iyi bir dostluğu vardı. Biri şair, diğeri bestekardı. Dostlukta siyasi sebepler de etkindi. Zira Hünkar, Bektaşi olan Yeniçeri Ocağı‘nı kaldırmayı planladığı için diğer bir güç olan Mevlevileri safına çekmek niyetindeydi. Selim’in kızkardeşi Beyhan Sultan ile Şeyh Galip arasında derin bir gönül muhabbeti vardı. Nitekim Galib, dört kasidesini bizzat Beyhan Sultan’a adadı, bir terci-i bend ve beş tarih yazdı. Mevlana Celalettin Rumi ile Tebrizli Şems gibi bilinen en tutkulu dostluklardan birini de Şeyh Galib, Esrar Dede ile yaşadı ki onların hikâyesi de hazindi. Şair, Esrar Dede’nin vefatından bir sene sonra aynı gün can verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz