‘Seyirciyi güldürmek eskisi gibi kolay değil’

Vizyondaki ‘Görevimiz Tatil’ filminde Türkan’ı canlandıran Demet Akbağ, “Her film güldürecek diye bir şey yok, artık şakaya alışığız. Başı ve sonu belli olan işler, seyirciden gereken karşılığı alıyor” dedi.

Sinemada son 20 yılın en çok başrol oynayan ismi olan Demet Akbağ, Türkiye’de kadın oyuncuya ön yargılı davranıldığını söyledi. Akbağ’la sinema projesini, Türkiye’deki kadın komedyenlere bakış açısını, sinemayı ve başkanı olduğu Oyuncular Sendikası’nı konuştuk.

Seyirciyi nasıl bir film bekliyor?

Ailenin tatile çıkma macerasında başına gelen olayları anlatıyor. Karakterler, hayatta karşılığı olan tipler. Tanıdık ve bildik hikayelerin içinde olmayı seviyorum. Öykü, Murat Şeker ve Ali Tanrıverdi’ye ait ama üzerinde ben de kalem oynattım. Tatlı bir iş yaptık.

Türkan nasıl bir karakter?

Titiz ve fedakâr bir anne. Ailede iletişim kopukluğu olunca, izlediği televizyon programındaki terapistin, ‘Birbirinize vakit ayırın’ önerisini hayata geçirmeye çalışıyor. Oğlu tablete gömülmüş, kızı telefonda sohbet ediyor, eşiyse para kazanma derdinde... Türkan, ‘Uzaklaşıp tatile gidelim’ diyor. Aile, böylece dokuz yıl sonra bir karavan kiralayıp, yola çıkıyor.

Son yıllarda, çok film vizyona giriyor. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Sektörde inanılmaz bir hareketlilik var. Amerikan filmlerini yerle bir ettik. Hiçbirine şans tanımıyoruz. Yapımcılar sinemayı keşfetti. İyi işler yapılması çok önemli...

Seyirci kaliteli işleri ayırıyor mu?

İzleyici, filmden çıktıktan sonra, kendisini doymuş hissediyorsa, o iş insanları etkilemiş demektir. Her film güldürecek diye bir şey yok. Bir tek şaka için koca bir sahne yazılmamışsa, o film doğru dürüst oluyor. Skeçlerden oluşan çok program var. Twitter’da mizah duygusu yüksek gençlerimiz bulunuyor.
Artık şakaya alışığız. Başı ve sonu belli
olan işler seyirciden karşılığını alıyor.

Sinemada son 20 yılın en çok başrol oynayan oyuncususunuz. Nasıl bir duygu?

Seri filmlerin etkisi... ‘Eyyvah Eyvah’ ve ‘Hükümet Kadın’la beş film oluyor. Yani kazan doğurdu diyebilirim. Artık oyuncu ve hikaye odaklı senaryolar olduğu için, benim konumundaki isimler, sinemada daha fazla yer buluyor.

Onlarca filmde başrol oynadınız. Hâlâ heyecan duyuyor musunuz?

Her şey bir anda sıfırlanıp, sanki ilk filmimmiş gibi hissediyorum. Bir projenin galasında çok fazla tanıdık olunca, reaksiyonlar yanıltabilir diye, salonlara gizlice girip, filmi izliyorum. Seyirciler, orada olduğumu bilmediklerinden tepkileri
daha iyi anlıyorum.

Demet Akbağ isminin bir gişesi olduğu söyleniyor. Senaryo seçimini nasıl yapıyorsunuz?

Senaryoyu okurken, ilk önce içime sinmesi gerekiyor. Sonra, ‘Beni seven seyircilerimde hayal kırıklığı yaratır mı?’ ve ‘Ben oynamasam da olur bu film’ dediğim projelere sıcak bakmıyorum. Karakteri sevdireceğim ve sırtlayıp götüreceğim işleri kabul ediyorum. Seyircide, ‘Demet Akbağ bizi yanıltmaz’ hissi hakim. Bu da beni mutlu ediyor. Aslında ‘Hayır’ dediğiniz projeler, kariyerinizi belirliyor. Seyirciyi küstürürseniz, bir sonraki filme yansıyor bu. İlla bir filmde olayım diye, her projeyi kabul etmiyorum. Kendimi yapımcı, yönetmen, senarist ve seyircinin yerine koyuyorum, sonra senaryoyu
kabul ediyorum.

‘Zorla, ‘oyuncu ol’ diyemem’

- Oyuncular Sendikası’na başkan oldunuz. Neler yapıyorsunuz?

Arkadaşlarımın ısrarı üzerine, elimi taşın altına koydum. Zor olduğunu biliyorum ama onları kıramadım. Problemlere çözüm bulunması gerekiyor. Oyuncuların sosyal haklarını savunacakları bir yer yok. Başka ülkelerde, Oyuncular Sendikası’na üye olmayanı, oyuncudan saymıyorlar. Onların sigorta ve telif hakları üzerinde çalışıyoruz.

- Oğlunuz Ali ilerleyen yıllarda oyuncu olur mu?

Niyetli değil. Sevdası olmadan, bu işler olmaz. Yeteneği var ama zorla ‘Oyuncu ol’ diyemem.

‘İnsanlar dizilerden sıkıldı’

- Türk sinemasına olan ilgi arttı. Bunun sebebi nedir sizce?

İnsanlar, dizilerden sıkıldı. Oyunculardan farklı şeyler görmek istiyor.

- Türkiye’de kadın komedyenlere karşı ön yargı olduğuna inanıyor musunuz?

Türkiye’de sadece komedyene değil, kadın oyuncuya karşı da ön yargı var. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de erkek hikayesi daha fazla. Kadın, daha naif ve farklı bir yerde duruyor. Bir erkek komedyene, farklı bir cinsiyette rol oynatabiliyorsun. Kadına oynattığın zamansa antipatik oluyor. Seyirci, kadını her haliyle görmeyi kabul etmiyor.

- Bazı komedi filmlerinde çok fazla argo kelime kullanılıyor. Bu sizi rahatsız ediyor mu?

Tam yerinde olursa, güzel. Hayatın gerçeğinde küfür var. Ama sahnenin tamamına gülmeyip, edilen küfüre gülüyorsan o zaman saçmalıktır. Bazen küfür doğru yerde kullanıldığı için bile gülünüyor.

SON 24 SAATTE MAGAZİN GÜNDEMİNDE NELER YAŞANDI?

Anahtar Kelimeler: