Seyit Onbaşı kaç kilo top mermisi kaldırdı? Seyit Onbaşı top mermisini nasıl kaldırdı?

İngiliz zırhlısı Ocean gemisinin batırılmasında ve savaşın seyrinin değiştirilmesinde büyük pay sahibi olan Seyit Onbaşı’nın kaldırdığı top mermisi, savaşın simgelerinden oldu. Topların kaldırıldığı vinç sistemi bozulunca silah arkadaşı Niğdeli Ali’nin yardımıyla ağır top mermilerini sırlayan Seyit Onbaşı, 3. atışında Ocean adlı gemiyi yan yatırmayı başardı…

Daha sonra Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlara çarparak batan Ocean gemisinin batması, düşmanın hezimete uğramasını sağladı. Savaştan bir gün sonra kumandanın emriyle fotoğraf çekilmesi için top mermisini sırtına alan Seyit Onbaşı, bu defa bunu başaramayınca, “Yine savaş çıksın, yine kaldırırım” diyerek, tarihte yerini aldı…

SEYİT ONBAŞI KİMDİR?

Seyit Onbaşı’nın gerçek adı Seyit Ali’dir. Soyadı kanununun çıkmasının ardından Çabuk soyadını aldı. Seyit Onbaşı ya da diğer ismiyle Koca Seyit, Eylül 1889’da Balıkesir’in Havran İlçesi Çamlık (Manastır) köyünde doğdu. Annesi Emine, babası Abdurrahman’dır. Seyit Onbaşı 1909’da Osmanlı Ordusu’na katılırken, Balkan Savaşı’nda çarpıştı.

Reklam
Reklam

SEYİT ONBAŞI’NIN KALDIRDIĞI TOP MERMİSİ KAÇ KİLOGRAM?

Ocean ismindeki İngiliz zırhlı gemisinin batırılmasıyla sonuçlanan olayda Seyit Onbaşı, topları taşıyan vinç bozulunca silah arkadaşı Niğdeli Ali’nin yardımıyla 215 kilogram ağırlığındaki top mermilerini sırtına alarak kundağa sürdü.

İlk iki atışta Ocean’a hafif hasarlar veren Seyit Onbaşı, 3. atışında geminin yan yatmasını sağladı. Yan yatan Ocean gemisi, daha önce Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayına çarparak battı.

Seyit Ali Onbaşı, Çanakkale savaşından bir gün sonra komutanın emriyle yine top mermisini sırtlamaya çalıştı. Ne yapsalar da topları sırtına alamayan Seyit Onbaşı, “Yine savaş çıksın, yine kaldırırım” dedi. Seyit Onbaşı, daha sonra fotoğrafı tahta bir mermiyle çektirebildi.

SAVAŞIN KAZANILMASINDA BÜYÜK PAY SAHİBİ OLDU

Çanakkale Savaşları'nda sırtına aldığı büyük top mermisini kundağa yerleştirerek İngiliz zırhlısı “Ocean” v Osmanlı Ordusunun muharebeleri kazanmasında büyük pay sahibi olan Seyit Onbaşı, 1909'da yazılıp askerliğe başladı. 1912'de Balkan Savaşları'na katılmasının ardından topçu eri olarak Çanakkale Cephesi’ne giden Seyit Onbaşı, Çanakkale Boğazı'nı geçmek için 18 Mart 1915'te İtilaf Devletlerinin başlattığı saldırı esnasında işgal güçlerinin gemilerinden yapılan atışlarla tabyadaki topların büyük bölümü kullanılamaz hâle geldiği esnada, görevli olduğu Rumeli Mecidiye Tabyası'ndaki sağlam topu gördü.

Reklam
Reklam

Mermiyi topa kaldıran vincin bozulmasının ardından Niğdeli silah arkadaşı Ali'nin de yardımıyla devasa top mermisini sırtına alarak kundağa yerleştirdi. Ateşlenen top mermisi, dönemin en donanımlı gemilerinden "Ocean"ı yan yatırmayı başardı. “Ocean" sonrasında Nusret Mayın Gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarparak alabora oldu ve sonunda battı.

Çanakkale Savaşları'nın arkasından köyüne dönen Seyit Ali, kömürcülük ve ormancılık yaptı, Hacı Osman Ağa'ya ait zeytinyağı fabrikasında çalıştı. "Çabuk" soy ismini alan 5 çocuk babası Seyit Onbaşı, yakalandığı hastalıktan dolayı 1 Aralık 1939'da 50 yaşındayken yaşama veda etti.

Savaşlardaki kahramanlığı sayesinde tarihte yerini alan Seyit Ali Çabuk'un naaşı, sonradan adı Kocaseyit olarak değiştirilen köyüne defnedildi.

Seyit Onbaşı'nın kızının torunu olan ve Kocaseyit Müzesi'nde çalışan Muhammet Yıkar, dedesinin 9 sene askerlik yaptıktan sonra köyüne sağ salim döndüğünü anlattı.

Çanakkale'nin, köylerine 150 kilometre uzaklıkta olduğunu vurgulayan Yıkar, Seyit Onbaşı’nın köyüne 13 günde yürüyerek geldiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1929 tarihinde Havran ziyaretinde yaşananları aktaran Yıkar, Atatürk’ün nahiye müdürüne 'Bu semtte bir Seyit Onbaşı olacaktı. Onu görmem lazım' dediğini ifade etti.

Yıkar, Atatürk ile Seyit Onbaşı arasında geçen muhabbeti şu sözlerle anlattı;

Atatürk'ün yanına giden dedem Seyit Onbaşı, ‘’Paşa’m hoş geldin’’ demiş. Paşa, 'Ne iş yapıyorsun?' diye sorduğunda Seyit Onbaşı da bir çift öküzünün bulunduğunu, keçi çobanlığını yaptığını, çiftçilikle geçindiğini söylemiş.

Sohbet sırasında Atatürk’ün maaş bağlama talebine, Seyit Onbaşı da ‘’Biz o an görevimizi yaptık, maaş için değil’’ diyerek kabul etmemiş.

Anahtar Kelimeler: