En naif şantaj konularından biri budur. Karşılığında kendi köftesini bitirdiği için kardeşininkileri yemek ister ya da tatlısına el koyar.
O zamanlar o kadar safız ki birinden hoşlanmayı, birinin bizden hoşlanmasını ayıp sanıyoruz. Durumun farkında olan şeytan kardeş ise pusuda bekleyip bizi nasıl süründüreceğini planlıyor.
Özellikle de hoşlandığınız kişinin yanında! O yaş dönemine göre oldukça şeytani bir şey olsa da yetişkinlere göre "canını sıktığın şey bu olsun" konumundadır. Tabii ki karşılığında istediği şey de oldukça büyüktür; en sevdiğiniz oyuna el koymak, kölelik yaptırmak gibi...
Genelde kız kardeşlerdir bu kozu kullanan. Annee! Abim var ya....
"Ahh nasıl klasörü gizlemedim de enselendim" diye iç geçirirken siz, kardeşiniz harçlığınıza mı el koyar artık yoksa istediği bir etkinliğe mi götürtür kendini (parasını size ödeterek tabii ki) tamamen onun insafına kalmış.
"Abla Ecem'ler nasıl, annesi de evde mi, beni de götürsene (kıh kıh kıh) " İşte şimdi ayvayı yediniz, siz yaptığınız için o da aynısını ve daha fazlasını yapıp, sizin kendisini kollamanızı isteyecek.
Şapka çıkarılası bir şeytanlık örneğine imza atsa da kardeşiniz siz de sütten çıkmış ak kaşık sayılmazsınız, Erdal Bakkal'ın da söylediği gibi; hakkettin suçlusun çünkü!
Bu saatten sonra hiçbir şey sizi bu şantaj ağından kurtaramaz, ya sevgilinizden ayrılacaksınız ya da tüm maaşınızı kardeşinize bırakacaksınız, içinde ufak bir iyilik parçası kalmışsa eğer, size cep harçlığı verebilir.