Partisinin Balıkesir il teşkilatında basın toplantısı düzenleyen Bülent Arınç, "Ne Sayın Cumhurbaşkanı'nın istifayı geciktirmeye hakkı vardır, ne de istifanın işleme konmaması için rica müessesesi diye bir şey olamaz. Kemal Derviş'e ihtiyacınız varsa, bu hükümet içinde birliği, beraberliği temin edersiniz. Yoksa, istifaya engel olmak gibi bugün ortaya çıkan hadise anayasa ihlalidir. Sayın Cumhurbaşkanı'na buradan sesleniyorum; hem duygusallığa siyasette yer yok diyenlerle berabersiniz, hem de ricalarla, temennilerle, minnetlerle bir kişinin veya bundan sonra gelecek başkalarının istifalarından hükümeti korumak istiyorsunuz. 'Ülkenin buna ihtiyacı var' diyorsunuz. Siz önce anayasanın tanıdığı görevi yerine getirin" dedi.
Anayasanın 104. maddesine göre hükümete Cumhurbaşkanı'nın başkanlık etmesini isteyen Arınç, "Anayasanın 104. maddesi, Cumhurbaşkanı'na Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme hakkı tanıyor. Bu hükümetin başı yok zaten. Siz, 7 Haziran zirvesinden önce hükümeti toplamalı, AB konusunda aralarındaki çelişkileri onlardan dinlemeliydiniz. Bunu yapmadınız, kolaya kaçtınız. Sadece kendi çevrenizde siyasi parti genel başkanlarını topladınız. Bugün de bir bakanın istifasını ricayla durduruyorsunuz. Önce bu hükümete bir başkanlık yapın, Anayasanın 104. maddesi gereğince de deyin ki, 'Bakın sayısal çoğunluğunuz gidiyor, iradeniz ortada yok, hele hele itibarınız hiç kalmadı. Ne dışarıdaki ülke ve devletler, ne içerideki vatandaş, artık bu hükümetten hiç birşey beklemiyor. Ne olur, artık daha fazla devleti sarsmayın, ülke yönetimini de zaafa götürmeyin. İstifa edin, etmeniz lazım ve yeni bir hükümetin oluşmasına öncülük edin.' Bu hükümet seçim hükümeti olup, icraat hükümeti olmayacağı için de el birliğiyle ülkenin sandıktan yeni bir iktidar çıkarması için, barış içerisinde bir seçim atmosferi kurabilirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanı'na büyük sorumluluk düşüyor, bu sorumluluk da Bakanlar Kurulu'nu kendi başkanlığı altında toplayıp son gelişmeleri gözden geçirmektir. Türkiye'nin ne yapması lazım? Seçim için en uygun tarih hangi tarihtir? Bunları Sayın Cumhurbaşkan'ının açık açık bugünkü hükümet ile konuşmasında, daha sonra da yine parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilerin genel başkanlarını bir araya getirmesinde zaruret var. Sayın Cumhurbaşkanı lütfen göreve. Bu ülkenin bugün istifa etmemekte direnen başbakanından artık halkımız hiç birşeyi beklemiyor. Onun her dediğine evet demekten başka meziyeti olmayan 2 tane başbakan yardımcısından da kimse bir şey beklemiyor. Yapacaksanız siz yapacaksınız, hadi göreve Sayın Sezer. Millet sizi seviyor, size güveniyor, görevinizi bu noktada seçime kadar en iyi şekilde yapın" diye konuştu.
"İSTİFA ETMEK ŞEREFLİ BİR İŞTİR" Başbakan Bülent Ecevit'e de seslenen Arınç, Ecevit'in hemen istifa etmesini istedi. Bülent Arınç, "İstifa şerefsiz bir iş değil, şerefli bir iş. İstifa etmemekte direnerek ülkeyi bir çıkmaza sokmak, kimseye şeref kazandırmaz. Sayın Ecevit'in inşallah en geç bugün akşama kadar istifa etmesi ülkeye büyük yarar getirir" şeklinde konuştu.
Arınç, yeni oluşumla ilgili görüşlerini de şu şekilde açıkladı:
"Bugün Cemli, Dervişli, Özkanlı senaryo partileşecek ise bu partinin grubu olduğu için seçime katılabilir. Ama bu partinin daha Türkiye'de bir tane bile teşkilatı yok. Tahmin ediyorum ki, ortaya çıkacak bu parti erken seçimi istemeyecek bir parti olur. Erken seçimi istemeyenler de bu oluşumla bir araya gelebilir ve erken seçim gerçekten zor alınacak bir karar noktasına da düşebilir. Bu bir turnusol kağıdı gibi olacaktır. Seçimi isteyenler ile istemeyenler önümüzdeki süreç içerisinde çok açık olarak ortaya çıkacaklardır. O süreçte ANAP da seçim istemeyecek, bir hükümete girme ihtimalini görürse sayın Çiller de hükümette kalmayı tercih edecektir. Saadet Partisi'nin de çok acele seçimi isteyeceğini zannetmiyorum. Ama MHP seçimde ısrar ederse eder. Biz AK Parti olarak seçimin ekim veya kasım ayında mutlaka yapılması üzerinde 53 milletvekili olarak her zaman evet oyu kullanacağız. Türkiye 2. bir küskünler hareketini yaşayabilir. 99 seçimlerinin yüz karası bir olay bugün de ortaya çıkabilir ama AK Parti hiçbir zaman böyle bir senaryonun içinde olmayacak."
AK Parti Grup Başkanı Bülent Arınç, Meclis'in 23 Temmuz'da toplanması için verdikleri dilekçe ve imzalarının arkasında olduklarını, alınacak erken seçim kararı ile 6 Eylül 2002 tarihinde seçime gidilmesini istedi. MHP'nin erken seçim isteğini memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Arınç, DYP'nin Meclis'in 22 Temmuz'da toplanması için yaptığı 55 imzalı başvuruyu ise samimi bulmadıklarını söyledi.