Sezer "Bizimde adayımız olacak"

ANKARA (ANKA) - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, 21 Ekim'de yapılacak referandumdan ‘evet' oyu çıkması durumunda DSP'nin aday çıkaracağını söyledi.
Zeki Sezer, Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer'i parti genel merkezinde kabul etti.

Kabülde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sezer, halkoylaması süreci devam eden anayasa değişikliğinin geçici 19. maddesinin 11. Cumhurbaşkanının nasıl seçileceğini belirlediğini fakat bunun yanında şu anda 11. cumhurbaşkanının görevde olmasının da bir "kaos" olduğunu kaydetti.

Reklam
Reklam

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Referandumdan sonra 12. Cumhurbaşkanı seçilir" dediğini hatırlatan Sezer, Başbakan'ın bu sözlerinin yargıyı etkileyebileceğini ifade etti.

Sezer, 11. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi halinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yaptığı atamaların ne olacağını sordu.
21 Ekim'de yapılacak referandumdan ‘evet' çıkması halinde DSP olarak bir adaylarının olacağını ve çok güçlü şekilde ortaya çıkacağını bildirdi.

Sezer, "adayınız Yılmaz Büyükerşen mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Onu biz belirleriz. Bizim adayımız kesin AKP'nin karşısındaki en güçlü, kazanacak aday olur. Bakın çok iddialıyım, kazanacak aday olur. İsim söylemiyorum. Ben parti içi demokrasiye de en çok önem veren genel başkanım. Şimdi yetkili kurulların alacağı kararla ilgili ismi ben burada açıklayıverirsem, kendi demokratlığıma ters düşmüş olurum. Ama tabi ki kafamda isim var. Her arkadaşımın olabilir, o isimlerin arasından en uygunu seçilir. Belki de böylece hem Hükümet'in hem Cumhurbaşkanı'nın AKP'den olması engellenmiş, ülkeyi AKP'den kurtarmış oluruz."

Reklam
Reklam

Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer'i kabulünde öğretmenlerin sorunlarına da değinen Sezer, "Sözleşmeli öğretmen garabeti devam ediyor" dedi.
Sezer, okullarda sivil polis bulundurulması uygulamasına da değinerek, "Hem her konuda özgürlüklerden söz eden hem de her konuda özgürlükleri kısıtlayıcı adımlar atan bir Başbakan'a ve Hükümet'e sahibiz. Zaten yeni bir anayasa dayatması yapılıyor, o anayasada her şey Başbakan'a bağlanıyor. Eğitin polis gözetimine bırakılması da kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Siz kendi üzerinize düşeni yapamayacaksınız, ‘Polis gelsin yapsın' diyeceksiniz. ‘Okullar olmasa Milli Eğitim Bakanlığı kolay olurdu' demek gibi bir şey bu" diye konuştu.