Sezer, Kral Abdullah onuruna yemek verdi

ANKARA (İHA) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, terörizm ve nükleer silahların yayılması tehdidinin Orta Doğu'da bir istikrarsızlık riski oluşturmaya devam ettiğini belirterek, böyle bir ortamda Türkiye ve Suudi Arabistan'ın işbirliği içinde hareket etmesinin önem kazandığını, bölgedeki gelişmelerin de bunu zorunlu kıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Sezer, resmi davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud onuruna Çankaya Köşkü'nde bir yemek verdi.

Yemek öncesinde konuşan Sezer, Kral Abdullah'ın, 1966 yılında Türkiye'ye gerçekleştirdiği resmi ziyaretten 40 yıl sonra yeniden Türkiye'ye geldiğini anımsattı. Kral Abdullah ve beraberindeki heyetin Türkiye'ye yapmış olduğu ziyaretin, iki ülke ve halkları arasında uzun yıllara dayanan dostluk ve kardeşlik bağlarının daha da pekiştirilmesi yönünde sahip olunan ortak siyasi istencin somut bir göstergesi olduğunu anlatan Sezer, "Ziyaretinizin ikili ilişkilerimiz açısından taşıdığı tarihsel ve siyasal öneminin yanısıra, bölgemizin içinden geçmekte olduğu duyarlı bir döneme rastlaması ayrı bir anlam taşımaktadır. Türkiye ve Suudi Arabistan iki dost ve kardeş ülkedir. İstikrar içinde gelişmesini sürdüren ülkelerimiz arasındaki ilişkiler, her alanda ileri gitmekte ve arzu ettiğimiz noktaya doğru hızla ilerlemektedir. İlişkilerimizde kaydedilen bu ivmenin bundan sonra da korunması önem taşımaktadır" diye konuştu. Sezer konuşmasını şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Terörizm ve nükleer silahların yayılması tehdidi bölgemizde bir istikrarsızlık riski oluşturmaya devam etmektedir. Orta Doğu'da 50 yılı aşkın bir süredir yaşanan sıkıntılara henüz hakça ve kapsamlı bir çözüm bulunamamıştır. İsrail-Filistin sorunu acil çözüm beklemektedir. Şiddet ve çatışma ortamının Filistin topraklarını aşıp Lübnan'a yayılması bizi endişelendirmektedir. Irak'ta da istikrar sağlanamamıştır. Ülkenin geleceğini tehdit etmekte olan etnik ve mezhepsel farklılıklara dayalı bir cepheleşmenin körüklenmesi kaygı vericidir. Böyle bir ortamda, ülkelerimizin işbirliği içinde hareket etmeleri önem kazanmakta, bölgedeki gelişmeler de bunu zorunlu kılmaktadır. Kin ve nefret ya daha geniş bir bölgeye yayılacak, ya da sağduyu üstün gelerek, barış içinde bir arada yaşanabilen bir ortam yaratılacaktır. Biz, aklın egemen olmasını ve bölgemizin barış ve istikrar bölgesi olmasını arzuluyor, bu yönde çabalıyoruz. Kıbrıs'taki Türk kardeşlerimizin 40 yıldan fazla süredir karşı karşıya kaldıkları haksız ve insanlık dışı yalıtılmışlık, burada dikkatinize getirmek istediğim bir diğer konudur. Sayın Kral Faysal'ın 1966 yılında ülkemizi ziyareti sırasında Kıbrıs Türkleri'ne verdiği destek, bugün hala halkımızın belleğinde canlılığını korumakta ve beğeniyle hatırlanmaktadır. Aradan geçen 40 yıla karşın, Kıbrıs Türkleri hala hakça ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasını beklemektedir."

Reklam
Reklam

"SUUDİ ARABİSTAN'DA YAKLAŞIK 82 BİN VATANDAŞIMIZ YAŞAMAKTA VE ÇALIŞMAKTADIR"
Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin, bugün beğeniyle izlenen bir düzeye ulaştığını da sözlerine ekleyen Sezer, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 3 milyar dolar düzeyine ulaştığını anımsattı. "Her yıl binlerce vatandaşımız Suudi Arabistan'a hac ve umre ziyaretinde bulunmaktadır. Özel sektörümüz karşılıklı yatırım, inşaat, enerji, sağlık, turizm ve diğer alanlarda başarılı çalışmalar sergilemektedir. Suudi Arabistan'da yaklaşık 82 bin vatandaşımız yaşamakta ve çalışmaktadır" diyen Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye'nin, dost ve kardeş Suudi Arabistan'ı bölgede işbirliğini geliştirmek istediği istikrarlı bir ortak olarak gördüğünün altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Sezer, "Ziyaretiniz, ilişkilerimizde yeni bir dönem başlatacaktır. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin gelecekte bugünden daha iyi olacağını görüyor ve mutluluk duyuyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Suudi Kralı Abdullah ise, konuşmasına, Cumhurbaşkanı Sezer'e 'kardeşim' diye hitap ederek başladı. Suudi Arabistan halkının, kendisinin kardeş Türk halkına ve Türkiye'ye beslediği samimi kardeşlik duygularını paylaştığını belirten Kral Abdullah, "Ülkenize vardığımızdan beri gördüğümüz hüsnü kabul ve asil misafirperverlikten dolayı zatı devletlerine ve hükümetinize derin şükranlarımı sunmaktan mutluluk duyarım" dedi. Türkiye ile Suudi Arabistan ilişkilerinin bugün veya dün kurulmuş ilişkiler olmayıp, asırlardan beri süregelen derin ve köklü bir maziye sahip olduğuna işaret eden Kral Abdullah, inanç birliği, müşterek tarih ve örf-adetlerin Türk-Suudi ilişkilerine ayrıcalıklı ve özel bir biçim verdiğini kaydetti. Ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirip daha da ileriye götürmesine katkıda bulunmasını temenni eden Suudi Kralı, "Yaşadığımız dünya, içerdiği tehlikeler ve sunduğu fırsatlarla birlikte, uluslararası toplum üyelerinin maceraperestlikten uzak, dengeli ve basiretli politikalar uygulamalarını gerektirir. Dünyamızın ne kadar tehlikeler ile dolu olduğunun belki de en büyük kanıtı bu günlerde kardeş Lübnan halkının maruz kaldığı İsrail saldırısıdır" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kral Abdullah, önemli meselelere karşı rasyonel Türk tutumlarının Suudi Arabistan Krallığı'nın tutumları ile mutabık kalmasının kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi. Suudi Arabistan'ın da Türkiye gibi Filistin sorununa adil bir çözüm için çaba harcadığının altını çizen Kral Abdullah, "Biz de sizin gibi Orta Doğu'nun nükleer silahlardan arınmasına çalışıyoruz. Biz de, sizin inandığınız gibi medeniyetler arası diyaloga inanıyoruz. Biz de geliştirilmesi için başarılı çabalar gösteren kardeş Ekmelettin İhsanoğlu'nun Genel Sekreterli izin 40 yıldan fazla süredir kaği'ni yaptığı İslam Konferansı Örgütü'nün geliştirilmesinin gerekliliğine inanıyoruz" ifadelerini kaydetti. Suudi Kralı Abdullah, güçlü zemini teşkil eden ortak tutumların, bugün ve gelecekte ülkelerin işbirliği için sağlam bir platform oluşturduğunu, iki kardeş halkın ve tüm bölgenin menfaatlerine katkıda bulunacak işbirliğine büyük önem verdiklerini vurguladı. Kral Abdullah konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Sezer'i Suudi Arabistan'a davet etti.

Reklam
Reklam

Yemeğe, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer, TBMM Başkan Vekili Ali Dinçer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı Ali Babacan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Suudi bakanlar ile çok sayıda davetli katıldı.