Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu ve beraberindeki 24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlama Kurulu Heyeti'ni Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Burada bir konuşma yapan Sezer, "24 Kasım Öğretmenler Günü'nde, Türkiye'nin geleceği için, büyük bir hizmet aşkıyla ve özveriyle görev yapan öğretmenlerimizle ve siz değerli konuklarımızla bir arada bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Öğretmenlerin toplumsal yaşamdaki yeri ve önemi kuşkusuz tüm ülkeler için aynıdır. Öğrenme sürecinde insanın en büyük yardımcısı öğretmenlerdir. Öğretmenler, zihinleri doğrularla aydınlatarak geleceğe yön vermekte, insanı insan yapan değerlerin kazanılmasında belirleyici rol oynamaktadır" dedi.
AYDINLANMA IŞIĞINI YORULMADAN TAŞIYANLAR Yeni kuşakları yetiştiren ve yarınlara hazırlayan, böylelikle geleceğin sağlam temeller üzerinde biçimlenmesine katkıda bulunan öğretmenlerin, üstlendikleri yüce görev nedeniyle, ulusların yaşamında her zaman özel ve saygın bir konum edindiklerini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, "Ulus ve devlet olarak bugünlere ulaşmamızda en büyük pay, koşullar ne olursa olsun görev anlayışından ödün vermeden ülkenin her köşesinde hizmetlerini sürdüren, aydınlanma ışığını yorulmadan taşıyan yurtsever öğretmenlerimizindir. Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte gerçekleştirilen atılımlarda hep ön sıralarda yer alan, Cumhuriyete ve değerlerine yürekten bağlı aydın kuşaklar yetiştirerek, çağdaşlaşma sürecine katkıda bulunan tüm öğretmenlerimize, Ulusum adına minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Bilgi çağının yaşandığı günümüzde, ülkelerin çağdaş dünyadaki konumlarını güçlendirmelerinde eğitim temel rol oynamaktadır. Unutmamak gerekir ki, ancak, araştıran, sorgulayan ve öğrendiklerini kullanarak bilgi üretimine katkıda bulunan toplumlar bilgi çağının etkin ülkeleri arasında yer alabilirler" şeklinde konuştu.
DEĞİŞEN KOŞULLARA UYUM SAĞLAMA
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gelişmenin, değişen koşullara uyum sağlamanın ve çağdaşlaşmanın vazgeçilmez koşulu olan eğitimin, bireyin kendinden başlayarak, yaşadığı toplumu ve çevresini değiştirip geliştirmesi yönünde yapılan etkinliklerin tümü olduğunu söyledi. Bu yönüyle eğitimin, bir ülkenin bugününü olduğu kadar, geleceğini de çok yakından ilgilendirdiğini belirten Sezer, "Dünyada yaşanan gelişmelerin gerisinde kalmamak, yenilikleri izleyen değil, yeniliklere yön veren bir ülke durumuna gelebilmek için, eğitim sistemimizi geliştirmek, yurttaşlarımızın eğitim düzeyi ile eğitim hizmetlerinin kalitesini her aşamada yükseltmek zorundayız. Öğrencilerimizin, yaratıcılıklarını ortaya çıkaracak ve ilgi alanlarını geliştirecek, dogmalardan ve ezbercilikten uzak, öğrenmeyi temel alan bir eğitim sistemi, bilim, teknoloji, kültür ve sanat yaşamına katkıda bulunabilecek kuşakların yetiştirilmesini olanaklı kılacaktır. Eğitim sisteminin başarısında, uygulamaya konulan politikaların yanı sıra, kuşkusuz en büyük rolü sizler üstlenmektesiniz" açıklamasında bulundu.
"ATATÜRKÇÜLÜK, BİR ÇAĞDAŞLAŞMA VE AYDINLANMA TASARIMIDIR" Cumhurbaşkanı Sezer, "Unutmayınız ki, Atatürkçülük bir çağdaşlaşma ve aydınlanma tasarımıdır. Çağdaşlaşma ve aydınlanma laik, demokratik sosyal hukuk devletinin gerçekleştirilmesiyle olanaklıdır. Bunun temelinde ise, kuşkusuz laik eğitim yatar. Yurdumuzun her köşesinde, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, sağlıklı kuşaklar yetiştirmek ve yeni kuşakların çağdaş yaşam sürmelerine olanak tanıyan bilgi, birikim ve becerileri kazandırmak için özveriyle görev yapan siz değerli öğretmenlerimize büyük bir sevgi, saygı ve gönül borcu duyuyoruz. Ulusumuz, çocuklarımızı ve gençlerimizi emanet ettiğimiz sizleri, aydınlanma çabalarının itici gücü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ereklerine ulaşmasının en büyük güvencesi olarak görmekte, hizmetlerinizi takdirle karşılamaktadır" dedi.
EĞİTİMİN TEMEL AMACI
Temel amacın, çocukların ve gençlerin, aydınlık bakış açısıyla geleceğe hazırlanmaları, yeniliklere açık, demokrasiyi ve çağdaş yaşamı özümsemiş bireyler olarak yetiştirilmeleri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Sezer, "Sizler, bu amaca ulaşılmasında önemli sorumluluklar üstlenmekte; öğrencilerinize temel eğitimin yanı sıra, kendi yaşamınızla da örnek olarak, düşünme, düşüncesini özgürce açıklama, kararlarını verebilme ve uygulayabilme yetisini kazandırmak için yılmadan çaba göstermektesiniz. Yüce hizmetlerinizin karşılığı olarak, toplumumuzun sevgi ve saygıyla yaklaştığı öğretmenlerimizin her şeyin en iyisini hak ettiğine inanıyoruz. Ulusumuzu bilgi çağına hazırlama görevinizi başarıyla yerine getirebilmeniz için gerekli düzenlemeler hızla yaşama geçirilmeli, ekonomik ve sosyal sorunlarınızın çözümü konusunda köklü adımlar atılmalıdır. Mutluluğunuzu artıracak, gönenç düzeyinizi yükseltecek, emeklerinizin karşılığını almanızı sağlayacak tüm olanakların sunulmasının hakkınız olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
BAŞÖRTÜSÜ SORUNU Cumhurbaşkanı Sezer, laiklik ilkesine de değinerek şunları söyledi:
"Aydınlanma ve çağdaşlaşma reformunu sağlayan ve Anayasa'nın ilk maddeleri ile güvenceye alınan Cumhuriyetin temel ilkelerinin başında, birçok temel ilkenin de olmazsa olmazı, laiklik ilkesi gelmektedir. Anayasa'yı resmen yorumlamaya yetkili tek organ olan Anayasa Mahkemesi'nin çeşitli kararlarında vurgulandığı gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik anlayışı, Atatürk devrimlerine ışık tutan, Türk Aydınlanma Çağını başlatan, tüm ilke, kural ve kurumların temelini oluşturan ve Türk Ulusu'nu çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracak laiklik anlayışıdır. Anayasa'da belirtildiği gibi laiklik ilkesi uyarınca, Devlet'in sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal temel düzeninin din kurallarına dayandırılması olanaksızdır."
"SORUN, ANAYASA MAHKEMESİ KARARIYLA ÇÖZÜLMÜŞTÜR" "Toplumun gündeminden çıkmış bulunan başörtüsünün yeniden sorun durumuna getirilmesinin kimseye yararı yoktur" diyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Özel alanda özgürlük kapsamına girdiğinde kuşku bulunmayan başörtüsünün, kamusal alanda kabul edilip edilemeyeceği sorunu Anayasa Mahkemesi kararlarıyla çözülmüştür. Yüksek Mahkeme, yükseköğretim kurumlarında başörtüsünü serbest bırakan yasal düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin yerleşik kararlarına göre, artık, Anayasa'yla bağdaşmayacağı için, kamusal alanda başörtüsünü serbest bırakacak bir yasal düzenleme yapılması olanaksızdır" şeklinde konuştu.
Kamusal alanı düzenleyen hukuksal kuralların görmezden gelinerek, uygulamada dini kuralları geçerli kılmanın da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Sezer, "Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, Anayasa'nın değiştirilemez nitelikte görerek güvenceye aldığı Cumhuriyetin temel ilkelerinden vazgeçilmesi asla söz konusu olamaz. Bunu sağlayacak olanlar da, tüm görevliler yanında aydınlanma devriminin yılmaz bekçileri, öğretmenlerimizdir. Yüce Önder Atatürk, "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz millet adını almak istidadını kazanmamıştır" sözüyle, sizlerin toplumsal yaşamımızdaki vazgeçilmez yerinizi en güzel biçimde anlatmıştır" açıklamasında bulundu.
"YARINLARA GÜVENLE BAKABİLİYORUZ" Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, son olarak şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin başarılarında temel rol oynayan sizlerin her türlü övgüyü hak eden çabaları sayesinde, yarınlara güvenle bakabiliyoruz. Sizlerin Türkiye'nin aydınlık geleceğine hizmetlerinizi takdirle karşılıyoruz. Türk Ulusu, bugünkü gücünü siz öğretmenlerimize borçlu olduğunun bilinciyle, her zaman yanınızda olmayı sürdürecektir. Sizlerin ve tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyor, Başöğretmen Atatürk'ü şükran, gönül borcu ve saygıyla anıyorum. Başöğretmen Atatürk'ün yol göstericiliğinde geleceğimize yön veren, yetiştirdikleri kuşaklarla çağdaşlaşma ve aydınlanma çabalarına öncülük eden öğretmenlerimize, sağlık, mutluluk ve esenlik dolu günler diliyor, hepinize saygılar sunuyorum. Ülkemizde bulunan konuk öğretmenler aracılığıyla, kardeş ülke öğretmenlerine de Türk Ulusu adına en iyi dileklerimi iletmek istiyorum."