Sezer: "Seçim barajı düşürülmeli"

ANKARA (İHA) - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, seçim sistemi nedeniyle temsilde adaletsizlik yaşandığını belirterek, yüzde 10'luk barajın düşürülmesini istedi. Seçilme yaşının 30'dan 25'e düşürülmesini desteklediklerini ama yeterli olmadığını belirten Sezer, hükümeti seçim sistemi konusunda kapsamlı bir değişiklik yapmaya çağırdı.

Sezer, Kızılcahamam Patalya Otel'de yapılan DSP Parti Okulu 2. Kademe Eğitim Çalışmaları törenine katılarak bir konuşma yaptı. Gençlerle bugünkü tutucu iktidara meydan okuduklarını söyleyen Sezer, gençlerin ciddi şekilde siyasette yer alması gerektiğini belirterek, aksi halde siyasetçilerin de gençlerle ilgilenmediğini ifade etti. DSP'nin vermesini bilen bir anlayışla siyaseti sürdüreceğini dile getiren Sezer, bundan böyle siyasetin gençlerle ilgilenmek zorunda kalacağını kaydetti. Sezer, "Siyaset gençlerle ilgilenmezse başka kesimler ilgileniyor. Bu da ne Türkiye'nin ne de gençlerin yararına. DSP Türkiye'nin her köşesinde gençlerle buluşuyor. Eğitim veriyor değiliz. Çaktırmadan sizden yararlanıyoruz. Yeni türküler söylemek lazım. Bu da geçlerle olur. O yüzden biz sizinle beraber olmaktan büyük mutluluk alıyoruz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Gençlere "Bu düzeni değiştirmek üzere yolunuz açık olsun" diye seslenen Sezer, güncel konulara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Laik, demokratik Atatürk Cumhuriyeti'nin yavaş yavaş törpülendiğini savunan Sezer, iktidarın kafasının arkasındaki bir alt yapıyı hayata geçirmeye çalıştığını iddia etti. İktidarın kadrolaştığını kaydeden Sezer, bu karanlık tablonun sona erdirilmesi için çok yoğun şekilde çalışmak gerektiğini söyledi. Rejim ve sistem sorununun son günlerde tartışmaya açıldığını kaydeden Sezer, "Başbakan takiyeciliği aştı, artık tel cambazlığı aşamasına geldi. Türkiye'yi bu tel cambazı başbakan ile karanlık günlere sürükleme isteği var. Bunun için gençlere çok iş düşüyor. Ben de gençlere, genç DSP'lilere çok güveniyorum" açıklamasında bulundu. Şimdilerde bir inanç sömürüsünün yaşandığını iddia eden Sezer, Türkiye'yi inanç sömürücülerinden kurtarmak için gençlere dünkünden daha çok ihtiyaç olduğunu belirtti. Laik, demokratik Atatürk düzenini korumanın kendilerinin görevi olduğunu dile getiren Sezer, ama bunu yaparken inançlara saygısızlık yapılmamasının önemine değindi. Öteden beri inançlara saygılı laiklikten yana olduklarını anlatan Sezer, laikliği korumanın da, Türkiye'yi aydınlık geleceğe taşımanın da çaresinin DSP olduğunu iddia etti.

Reklam
Reklam

TERÖR OLAYLARI DEĞERLENDİRMESİ Son günlerde bir terör sorunu yaşandığına işaret eden Sezer, kendi dönemlerinde biten bölücü terörün iktidarın aymazlığı nedeniyle hortladığını kaydetti. Başbakan'ın bakış açısıyla bunun önlenmesinin mümkün olmadığını söyleyen Sezer, Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusu'nda ekonomik sorunlar olduğunu anlattı.Sezer, "Et tırnak olmuş insanları alt kimlik- üst kimlik, Kürt-Türk diye bölmek, Türkiye'yi Kürt ve Türk diye ikiye bölmek bizim yüreğimizi de bölmek demektir ve biz buna izin vermeyiz" dedi. Başbakan Erdoğan'ın "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir" dediğini de hatırlan Sezer, "Ama sanki Başbakanlık bu sorunları çözme yeri değil de ürütme yeri gibi. Bu aymaz, bu beceriksiz hükümet ve Başbakan'dan bu ülkeyi kurtarmak gerekiyor. O yüzden gençlere çok ihtiyaç var" diye konuştu. Bu konuda gençlere çok güvendiğini ifade eden Sezer, Erdoğan'ın uzun süredir Bush'tan randevu almaya çalıştığını, Lübnan'a asker gönderme konusu gündeme gelince ancak randevu aldığını iddia etti. Bu görüşmede terör konusunun hiç dile getirilmediğini belirten Sezer, "Başbakan, 'Ben Bush'un gözlerinden anladım terör konusunda kararlı olduğunu' diyor. Ne mutlu ki, biz karşısındakinin ne düşündüğünü gözlerinden anlayan bir Başbakan'a sahibiz" ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

DSP Genel Başkanı Sezer, hükümeti AB konusunda da eleştirdi. Bu hükümet döneminde Türkiye'nin AB ile taşıma yerine, AB'den kopartıldığını savunan Sezer, AB ilişkilerinin her geçen gün bir açmaza sürüklendiğini söyledi. AB yolunda başta Kıbrıs olmak üzere birçok konuda tavizler verildiğini kaydeden Sezer, vatandaşın önünü açmak için DSP'ye çok daha fazla ihtiyaç olduğunu belirtti. Dış politikada başı öne eğik bir Türkiye yaratıldığını savunan Sezer, oysa Türkiye'nin bölgede en güçlü ülke olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin bu iktidar döneminde 'şamar oğlanına' çevrildiğini öne süren Sezer, "Dün bizden aldıkları pasaportla dünyaya açılan aşiret liderlerinin bugün telkinlerine maruz kalıyoruz. Türkiye'yi bu Başbakan'dan kurtarmak için daha çok çalışmalıyız" dedi. Ekonomide gelinen tabloyu da eleştiren Sezer, ekonominin büyüdüğünün iddia edildiğini, oysa işsizliğin, cari açık ve dış ticaret açığının da büyüdüğünü anlattı. Hükümetin, üretim ekonomisine geçmesi gerekirken, borç ekonomisine yöneldiğini savunan Sezer, hükümetin yolsuzlukla, yoksullukla mücadele edeceğini söyleyerek başa geldiğini ama şimdilerde bunun aksinin yapıldığını iddia etti.

Reklam
Reklam

SEÇİLME YAŞININ 30'DAN 25'E DÜŞÜRÜLMESİ Bu iktidar döneminde basına sansür uygulandığını belirten Sezer, "Ecevit, çok sayıda haksızlığa maruz kalmasına rağmen bir tek gazeteciyi mahkemeye vermedi. Ama bu Başbakan neredeyse tazminatlarla zengin oldu" dedi. Eğitimde de sıkınlar olduğunu söyleyen Sezer, eğitim konusundaki politikalar nedeniyle Türkiye'nin mesleksiz gençlerle dolu olduğunu kaydetti. Seçilme yaşının 30'dan 25'e düşürülmesi yönündeki öneriyi desteklediklerini belirten Sezer, "Parlamentoda bir yasa görüşülüyor. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Bu öneriye göre seçilme yaşı 25'e düşecek ama yeterli değil. Madem Batı'ya döndük. 25 yaşı daha da aşağıda olduğunu iddia etti.