ANKARA (İHA) - Acar, suistimallerin önlenmesi için bir başka önlem olarak avuç izi damar tarama yöntemiyle kimlik doğrulaması yapacaklarını belirtti.
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Acar, 'Risk Odaklı Denetim Modeli' toplantısında sağlık alanında yapılan suistimalleri sıraladı ve onların önüne geçmek için e-reçeteye geçeceklerini, reçetelerin kağıda değil elektronik ortamda yazılacağını söyledi. Acar, "Elektronik reçete uygulaması sayesinde reçete üzerinden yapılan usulsüzlükler önemli ölçüde azalacaktır. Bu uygulama sayesinde hastanede muayene olmayan kişiler adına reçete düzenlenmesi artık mümkün olmayacaktır. E- reçete uygulamasına aile hekimleri de dahil tüm sağlık hizmet sunucularında 01.07.2012 tarihi itibarıyla geçmeyi planlıyoruz" dedi.
Acar, sağlık alanında yapılan suistimalleri şöyle sıraladı:
"Verilmeyen sağlık hizmetinin kuruma fatura edilmesi, genel sağlık sigortalısı olmayan kişilerin genel sağlık sigortalıları üzerinden hizmet verilmesi, sağlık hizmetlerinin gereksiz yere abartılarak kuruma fatura edilmesi, muayene katılım payından kurtulmak için acil olmadığı halde 'acilmiş' işlemi yapılması, ilaç katılım payından muaf olmak için usulsüz raporların düzenlenmesi, belirlenen ilave ücretten daha fazla hastalardan ilave ücret alınması, doktor-ilaç firması ve eczane arasındaki menfaat ilişkisi kurularak suni talep oluşturulması."
Acar, suistimallerin önlenmesi için bir başka önlem olarak avuç izi damar tarama yöntemiyle kimlik doğrulaması yapacaklarını belirtti.
"70 MÜFETTİŞ DENETİM YAPACAK"
SGK Başkanı Acar, 'Risk Odaklı Denetim Modeli' hakkında bilgi vererek, "Sözleşmeli özel hastaneler ve eczaneler için sigortalıların doktora müracaatından sunulan sağlık hizmeti ve reçetelerin kuruma teslim edildiği sürece kadarki hizmet akış süreçleri oluşturulmuştur. Bu süreçlerde ortaya çıkabilecek olası riskler dikkate alınmak suretiyle ölçülebilen risk faktörleri belirlenmiştir" dedi.
Eczanelerin denetimleriyle alakalı oluşturulan parametreleri de açıklayan Acar, "Söz konusu denetim sistemiyle, veriye dayalı, şeffaf, etkin ve yerinde bir denetim modelinin temellerini atıyoruz" diye konuştu.
70 müfettişin denetim yapacağını belirten Acar, "Artık arkadaşlar denetim yerlerine ellerindeki bilgilerle gidecekler, hangi hastanenin hangi eczanenin ne tür riskler içerdiğini bilerek denetime başlayacaklar" diyerek şu parametrelere dikkat edeceklerini açıkladı:
"En çok reçete yazan 100 doktor ve bunların yazdıkları ilk 10 ilaç ile en çok reçetenin gittiği ilk 10 eczane. Tutar bakımından en çok reçete yazan ilk 10 doktor, bunların yazdıkları 10 ilaç ile tutar olarak en çok ilaç satan 10 eczane. İl içinde tutar bakımında en çok reçete edilen ilk 50 ilaç ve bu ilaçları en çok yazan ilk 10 doktor."
Acar, hastanelerde yapılacak denetimde ise şunlara dikkat edeceklerini belirtti:
"Ayaktan muayene ile birlikte en çok tetkik ve tahlil işlemi yapan ilk 100 hastane. Bu hastanelerde en çok işlem gönderen ilk 10 branş. En çok işlem gönderen ilk 10 doktor. En çok takip alan ilk 100 doktorun en çok yaptığı ilk 50 işlem ve en çok acil takibi alan ilk 100 hastane".
"GÜNDE 300 REÇETE YAZILMASINI KURUM OLARAK KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL"
Acar, yaptıkları bir çalışma sonunda günlük ortalama 60 ila 300 arasında reçete yazan 861 hekim tespit ettiklerini söyledi. Başkan Acar, çalışmanın sonucunda bir doktorun günde 300 tane reçete yazdığını, 365 günün toplamının ise 67 bin olduğunu açıkladı. 816 doktorun günlük reçete yazma ortalamasının 60 ila 100 olduğunu belirten Acar, toplumda yazdıkları reçete sayısının 12 milyon 400 bin olduğunu bildirdi. Acar, 26 yaşında tüp bebek tedavisi gören bir bayan hastaya bir yıl içerisinde 49 adet reçetede 120 değişik ilaç reçete edildiğini ve bir hastanın bir yıl içinde bu kadar farklı ilaç kullanmasının sonucunda ortaya çıkabilecek zararları kamuoyunun takdirine bıraktığını ifade etti. "Biz kurum olarak bunları cezalandırmak mecburiyetindeyiz" diyen Acar, günde 300 reçete yazılmasını kurum olarak kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi.