Evet kesinlikle bu başka bir gezegen. İnsanlık başka hayatları uzayda aramamalı. Hemen Sharm el Sheikh'te yalnızca yarım metre suyun altında bile ufacık bir şnorkel takarak bambaşka bir dünyaya misafir olabilirsiniz.
Afrika'da Sina Yarımadası'nın en güney ucunda yer alan Sharm el Sheikh aslında ilginç bir tarihe sahip. 1960'lı yıllarda Mısır İsrail savaşı nedeni ile Mısır'a ait bölgelerinin tamamı İsrail tarafından işgal edilmiş. İsrail daha önce çöl olan bu bölgeyi yeşillendirmiş ve çölü modern bir vaha haline getirmiş. Sharm 1979 yılında ABD'nin yardımı ile imzalanan Camp David Antlaşması sonucunda Mısır'a iade edilmiş. Tamamen çölün içinde bir vaha olan bu şehir küçük ama aradığınız her şeyi bulabileceğiniz denizi, kumu, güneşi resifleri ile müthiş bir yer.
Senenin 4 mevsimi iklim harika bir deniz tatili için elverişli. Zira kış aylarında bile bembeyaz kumlarda güneşlenip 20 derecenin altına düşmeyen bu sularda yüzebilirsiniz. En acemiler için dahi, kısa bir eğitimin ardından dalış yapabileceğiniz onlarca dalış okulu var. Aman ben dalış yapamam derseniz hiç üzülmeye gerek yok, hemen her otelin önünde bulunan duba iskelelerden geçerek neredeyse belinize gelen sığ sularda bile bu cennete doya doya bakma imkanı bulacaksınız. Ancak pek çok yerde kıyıdan denize girilemez. Çünkü binlerce yılda oluşmuş bu mucize mercan ve deniz canlılarına, basmak hatta dokunmak bile tehlikeli ve yasak. Aman ben şnorkel de yapmam elim ayağım suya dokunmasın ama bu derinlerdeki mucizelerin canlı şahidi olmak istiyorum derseniz hay hay. Altı camla kaplı 'glass boat'lar veya küçük çocuklu aileler için gayet konforlu 'submarine' denizaltı turları hemen her otelin size sunacağı seçenekler arasında.
Uzun bir sahil şeridi ve gerideki çöl toprağına geniş geniş yayılmış devasa oteller var. Sanki cetvelle çizilmiş gibi dümdüz uzayan yollar, geniş ve bomboş. Bu bile uçaktan iner inmez büyük bir şaşkınlığa yol açıyor insanda.
Uçsuz bucaksızmış gibi görülen çölün dinginliği, etraftaki otellerin ve bulvarların rengarenk canlı florasıyla çelişiyor gibi. İnsan eliyle yaratılan bu cennet topraklar size hem kadim Mısır tarihinin tadına doyulmaz öykülerini, hem de Bedevi kültüründen gelen o mistik esintiyi bir arada sunuyor. Hangi otelde kalırsanız kalın akşamları sizi eğlendirecek pek çok seçenek var Sharm el Sheikh'te. Her yıl bir önceki yıldan fazla büyüyen bir şehir. Aslında 4 ana yerleşim bölgesinden oluşuyor; Naama Bay, Sharm Old Town, Ras um Sidd ve Nabq Bay. Bunlardan en büyüğü ve en renklisi elbette Naama Bay.
Geceleri her köşesinden egzotik kokuların, renklerin ve müziklerin geldiği Naama Bay'a mutlaka gitmelisiniz. Havaalanından 8 km ileride olan bu bölge gündüz sakin ve boş bir çöl kasabasını andırsa da geceleri tıpkı Las Vegas gibi bambaşka bir kimliğe bürünüyor. Sharm el Sheik'te gece hayatının kalbi Naama Bay'da atıyor. Yüzlerce irili ufaklı hediyelikçilerde eski Mısır kültürüne ait sfensks ve piramitlerden tutun da papirus el yazmalarını dahi bulabilirsiniz. Egzotik kokulu parfüm özlerinin olduğu dükkanları sakın es geçmeyin. İnci mercan ve değerli taşların satıldığı mücevher dükkanları gözlerini kamaştıracak. Türlü renk ve kokudaki baharat dükkanları Baharat Yolu'ndan gelen bizleri bile şaşırtacak renk cümbüşünde.
Amman dikkat! Tüm alış verinizde uymanız gereken birinci kural mutlaka pazarlık, pazarlık ve yine pazarlık olmalıdır. Türkiye'den geldiğiniz duyunca büyük bir mutluluk ve gururla 'Ooo Turkıeee! Muslıman! Arkadaş, Hasan Şaş, Yavaş yavaş' tekerlemesini yıllardır tekrarlarlar. Ama sakın bu sizi yanıltmasın. Alacağınız şeyin muhtemel değeri genellikle satıcının söylediğinin 3 veya 5 katı ucuzudur. Ona göre hesap edip alış verişiniz sabırla ve inatla yapmalısınız:)
Yorulduğunuzda etrafta sizi çekiveren onlarca müzikli danslı açık restaurantlardan birine oturun. Türlü çeşit aromalı nargileler çok şık ve renkli sunumlarla önünüze geliyor. Nargile dışında ilginç çay ve kahve çeşitlerini de deneyebilirsiniz. Bu oryantalist kafelerin dışında birbirinden leziz Arap ve Dünya mutfaklarını tadacağınız lokantalar da var. İsterseniz taze deniz ürünleri ve balık yiyebileceğiniz sea food restaurantlar da bu civarda bol miktarda mevcut. Her çeşit fast food zincirinin yanı sıra dünyada hatırı sayılır üne sahip Hard Rock Cafe Sharm 'ın da en azından önünde bir fotograf çektirmeden dönmeyin deriz. Sabahın ilk ışıklarına kadar canlı olan Naama Bay'dan hem elleriniz hem mideniz dolu ayrılacağınızdan şüpheniz olmasın.
Gündüzleri en büyük aktivite elbette deniz olacaktır. İster otelinizden isterseniz Naama Bay veya Old Town'dan bulacağınız pek çok tur şirketiyle bir tekne turuna çıkabilirsiniz. Tekne turları siz dünyaca ünlü resiflerin bulunduğu Ras Muhammed bölgesine ve Tiran adasına ve irili ufaklı birkaç koya götürecek. Bu iki bölgeyi Sharm el Sheike kadar gitmişken görmeli buralarda dalmalı ve bu keyfi tatmalısınız. Ancak doğrusunu söylemek gerekirse organizasyon ve kalite sıkıntısı yaşayan pek çok tur şirketi var. Fiyat fayda dengesini hesap edip otelinizden yine sıkı bir pazarlıkla kiralayacağınız hız tekneleriyle buralara gitmek çok daha keyifli ve hızlı oluyor. Üstelik bu hızlı botlarla Tiran adasının ya da Ras Muhammed resifinin daha sakin el değmemiş bölgelerinde dalıyor, dönerken yunusların hemen bir metre ötenizden ıslıklarla size eşlik etmesi keyfini de yaşayabiliyorsunuz.
Olağanüstü mercan resifleri, berrak ve ılık kıyı suları, nefes kesen çöl manzarası, kültürel ve dini öneme sahip bölge. 1983’te Ras Mohammed Yarımadası Mısır’ın ilk Milli Parkı olarak belirlendi. Bugün Milli Park 480 km2’lik bir alanı kapsıyor. Ras Mohammed Milli Parkı Sharm El Sheikh’in yaklaşık 25 km Güneybatısında yer alıyor..
Park hem sualtı hem karasal pek çok hayret verici jeolojik özelliğe sahip, bu özellikler arasında zengin mercan resifleri, alüvyonlu ovalar, vadiler, granit ve kumtaşından dağlar ve yumuşak kum tepeleri bulunuyor. Dünyanı sayılı öneme sahip bu bölgesinde daldığınızda (hatta snorkel yaptığınızda ) rengarenk irili ufaklı balıklar, büyük sürüler oluşturan barakudalar, yarasa balıkları, dev mürenler, deniz tavşanları, anemonlar, deniz atları, deniz yıldızları, aslan balıkları, vatozlar, süngerler, insan ölçülerinde deniz kaplumbağaları, napolyon balıkları ve daha nicelerini görme şansınız olabilir. Etrafta göz alıcı şekilleri ve renkleriyle yelpaze veya beyin mercanları sizi büyüleyip adeta uçuyormuş hissi yaratabilir.
Çöl, derinliklerine girdikçe yarattığı sonsuzluk hissi veren oyunlarıyla unutulmaz bir tecrübe. Özellikle bir kez çölde güneşi batırdıktan sonra bu manzarayı ömür boyu özleyebilirsiniz dikkat! Başınızda sıkıca sarılı poşu ve gözlükle bir iki denemeden sonra usta bir ATV sürücüsü edasıyla çölün derinliklerindeki bedevi çadırlarına gurupla beraber varıyorsunuz. Akşam güneş batımından sonra çöl ortasında kurulan yuvarlak bedevi çadırlarında mangal, salata ve geleneksel bedevi yemeklerini tadına bakabilirsiniz. Bedevilere özgü renkli, ışıklı elbiseleriyle ortada dans eden erkek dansözün kıvrak nağmelerine el çırparak eşlik edebilirsiniz. İster otelinizden ister Naama Bay'daki turizm firmalarından satın alacağınız bu turun fiyatı kiş başı 50-60 Dolar civarı.
Yine gece hayatını biraz daha Avrupai ve lüks yaşayabileceğiniz bir cadde. Ortasında renkli devasa işık ve fıskiyelerle çağlayan bir çok havuzdan oluşan lüks mağazaların, pubların, restaurant ve cafelerin olduğu bir cadde. Asıl ilginç olanı bu caddeyi hemen başında bulunan dev 5 Yıldızlı Savoy Otel'inin sırf misafirleri çıkıp dolaşsın diye yaptırmış olması. İyi de yapmış doğrusu. Zemindeki mermer işlemeleri ve gece boyunca publardan gelen kahkaha sesleri insana hangi ülkede hangi kıtada unutturacak kadar keyifli. Alışveriş için biraz pahalı olan bu caddeye sırf kahve içmek için olsa bile uğranmalı.
Mısır para birimi pounddur. Yine de hemen her yer sizden dolar da kabul eder. Ancak zaten uzun pazarlıklarla normal fiyatına indirdiğiniz bir şeyi dolara çevirdiğinizde kesinlikle ciddi zarar edebilirsiniz. Bu sebeple harcayacağınız miktar doları baştan pounda çevirmenizde yarar var. Şunu da belirtmeliyim, çevirdiğiniz poundu bir daha dolara çevirmiyorlar. Elinizde bir tomar işe yaramaz poundla dönmemek için dikkatli ve planlı para bozdurmakta fayda var.
Türk Hava Yolları ve Pegasus Airlines uzun zamandır direkt Sharm El Sheikh' sefer yapıyor. Türk Hava Yolları haftanın her günü Atatürk Havalimanı'ndan , Pegasus Airlines ise perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleri İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan direkt Sharm el Sheikh uçuşları ile buraya kolayca ulaşabilirsiniz. İnişten sonra otelinize shuttle veya taksiyle ulaşmak mümkün. Ancak şu kuralı unutmayın; nereye giderseniz gidin, havalimanından otele ulaşmak yaklaşık 10 dolar civarıdır. Taksiyle pazarlık yaparken bu rakamı baz olarak alabilirsiniz.
İrili ufaklı bir çok otel mevcut. Otel fiyatları Avrupa otellerine göre oldukça hesaplı. Bu sebeple rezervasyon yaptırırken deniz kıyısı otelleri tercih etmenizi öneririm. Oteller geniş alanlara yayılmış ve deniz kıyısından içer doğru yüzlerce metre giriyor olabilir. Gerçi böyle durumlarda mutlaka shuttle servisi oluyor ancak küçük çocuklu ailelerin rezervasyon notu olarak denize yakın odaları tercih etmelerinde yarar var.
İşin en keyifli yanı bu sorunun cevabının '4 Mevsim' olması elbette. Çünkü Türkiye'de kar, yağmur ve soğuktan bunalan arkadaşlarınıza güneş yanıklarıyla arkaya turkuaz bir denizi alarak bir Sharm El Sheik selfie'si atmanız mümkün. Kasım - nisan ayları arasında hava sıcaklığı 15 ile 35 derece civarı, ekim - mayıs ayları yaz periyodunda ise 20 ile 45 derece arasında değişiyor.
Son Ve Çok Önemli Bir Not: Mısır'dan çıkarken havaalanında çok sıkı aranıyorsunuz. Asla ama asla herhangi bir balık, mercan yada başka bir deniz ürünü ülkeden çıkarmayınız. Çok ağır, hatta tutuklamaya varan yaptırımlar uygulanıyor aman dikkat!