Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Alev Fatoş Parsa, bilgisayar oyunlarındaki şiddet içeriğinin çocuklarda saldırgan eğilimlerin ortaya çıkmasına neden olduğunu belirtti.
Günümüzde televizyondan CD'ye, bilgisayardan video oyunlarına sayısız elektronik araçla yüz yüze olan çocukların etrafının sanal imgelerle ve bu imgelerin oluşturduğu şiddet dolu anlatı yapısıyla kuşatıldığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Alev Fatoş Parsa, "Onları bu kuşatmadan kurtaracak gerçekliklerden biri, düş güçlerinin harekete geçirilmesi olmalıdır. Oysa bilgisayar oyunlarında düş gücünü harekete geçirmek bir yana, oyunun kuralları kapitalist düzende tüketim toplumunun gereklerine uygun olarak belirlenmiştir. Şiddet olgusu henüz 'gerçek ve fantezi' ayrımını yapamayan küçük yaştaki çocukları olumsuz etkilerken, aslında dünyanın güvensiz bir yer olduğuna ilişkin bir önerme de oluşturur. Bilgisayar oyunları ağırlıklı olarak görsel zekaya hitap etmektedir. Bu da beynin sağ lobunun yönettiği bir alandır ve beynin bu bölgesi duygusal tepkilerle yakından ilişkilidir. Bu bağlamda şiddet oyunları, çocukların beyinlerindeki öfke merkezini de tetikleyebilmektedir" dedi.
Teknolojinin yaygınlaşması ve ucuzlamasıyla birlikte bilgisayarın çocukların dünyasında çabuk yer edindiğini dile getiren Parsa, "Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde zamanlarının çoğunu okulda ve evde geçiren çocukların en yakın arkadaşı bilgisayarlar olmuştur. Bilgisayarların eğitim dışında eğlence amaçlı kullanımlarının artmasıyla, internet bağlantıları da çocukların iletişim dünyasına bireysel olarak katılmalarına olanak sağlamıştır. Sanal gerçekliğin yaşandığı bilgisayar oyunlarındaki dijital imgeler, son 15 yılda çocuk oyunlarının doğasında bir dönüşüm sağlamıştır. Bugün bilgisayar ekranı, TV ekranı veya video oyunları çocukları birbirlerine yabancılaştırmakta, sosyal değerlerini sanal ortamlarda yitirmektedirler" diye konuştu.
Amerikan Çocuk Hekimleri Akademisi'nin önerisine gör, çocukların her gün bir ile iki saatten fazla elektronik ekranların önünde zamanlarını geçirmemesi gerektiğini açıklayan Parsa, "Bu sınır haftada ortalama 7 ile 14 saattir. Çocuk doktorlarının yüzde 98'i şiddet dolu medyaların çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğuna inanmaktadır. Yine yapılan bir araştırma, bilgisayar oyunlarının çocukları saldırgan, hantal ve saygısız hale getirdiği saptanmıştır. Aşırı saldırgan ve seks öğeleri taşıyan oyunların küçük yaştaki çocukların eline geçmesi gerçekten sakıncalı bulunmaktadır. Birçok bilgisayar oyununun azımsanmayacak kadar yüksek bir popülerliğe sahip olması ve bu oyunlarda sadece ateş edilmediği, aynı zamanda işkence, bombalama ve benzeri şiddet unsurlarının belli sınırların çok üstünde olduğu açıkça görülmektedir" şeklinde konuştu.
Ailelerin çocuklarının oynadığı video ve bilgisayar oyunlarının içeriğinde seks ve şiddet olgularının olmamasına özen göstermesi gerektiğini belirten Alev Fatoş Parsa, "Çocuklarının ekran başında sınırlı zaman geçirmelerine dikkat etmeliler. (2 saati aşmayacak şekilde) bilgisayar kullanımı çağımızın gereğidir. Eğitim amaçlı olduğu sürece oyunların olumlu etkileri de olduğu bir gerçektir. Aileler bilgisayar ve video oyunlarının çocuklar üzerinde zararlı etkileri olabileceğini göz önüne alarak, onları ekran önünde başıboş bırakmamalı, mutlaka kendi gözetimlerinde belli süreyle oynamalarına izin vermelidirler. Oynadıkları oyunların içeriğine de mutlaka sınırlamalar getirmelidirler" dedi.