Türkiye'de, ilk olarak İzmir’de gerçekleştirilen şiddete maruz kalmış kadınların yeniden hayata kazandırılmasını sağlayan Emek Pişti Haydi Sofraya Projesi başarıya ulaştı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın da yakından takip ettiği proje kapsamında eğitim gören kadınlar, hayatlarında ilk kez bir meslek ve iş sahibi olmanın özgüveniyle hem yeni hayatlarına adım attılar hem de törenle diploma ve sertifikalarını aldılar.
Aile içi şiddete maruz kalmış kadınların yeniden hayata kazandırılmasını sağlamak amacıyla Liyakat -Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği'nin, Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürlüğü, İŞKUR, Mili Eğitim Müdürlüğü Mazhar Zorlu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile işbirliği içinde yürüttüğü projenin meyveleri toplanmaya başlandı. Bugüne kadar aile içinde şiddet görmüş ve ağır travma geçirmiş 15 kadına, eğitimini aldıkları ‘Plastik Enjeksiyon Operatörü’ diplomaları düzenlenen bir törenle takdim edildi. Liyakat yönetim ve üyelerinin, proje ortaklarının hazır bulunduğu törene katılan ve deniz yıldızı olarak adlandırılan dezavantajlı kadınlar, hayatlarında ilk kez değer görmenin ve başarıyı yakalamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ettiler.
Proje sayesinde, yaklaşık 1 ay boyunca 90 saat eğitim gören kadınların hem meslek hem de iş sahibi olduğuna dikkat çeken Liyakat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berkay Eskinazi, deniz yıldızları olarak niteledikleri dezavantajlı kadınlara olan sorumluluklarının büyük önem taşıdığını belirterek, güvenlik ve gizlilik konularının 1. sırada geldiğini ifade etti.
KADINA ŞİDDET RAKAMLARI ÜRKÜTÜCÜ
Ülkemizde 2012 yılı itibariyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, belediyeler ve bağımsız kadın kuruluşlarına ait 110 sığınma evi bulunduğunu belirten Berkay Eskinazi, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün yapmış olduğu araştırmaya göre kadına şiddet rakamlarının ürpertici olduğunu vurguladı.
Eskinazi, bu rakamlara göre, her 10 kadından 4’ünün fiziksel şiddete, her 4 kadından 1’inin yaşadığı şiddet sonucunda yaralanmaya, yüzde 15’i cinsel şiddete, yine her 10 kadından 1’inin de gebeliği sırasında fiziksel şiddete maruz kaldığını söyledi.
Gelecekte sağlıklı bir toplum istiyorsak bu deniz yıldızlarına mutlaka sahip çıkılması gerektiğini anlatan Eskinazi, şöyle konuştu: "onları ve çocuklarını tekrar hayata kazandırmalıyız. Bu kadınlarımıza mutlaka kendi ayakları üzerinde duracakları eğitimler vererek, rehabilitasyon süreçlerinden geçirerek onları topluma geri kazandırmalı, hayatlarını geri vermeliyiz. Toplum bilinciyle hem kadınlarımıza hem de sığınma evlerine desteklerimizi mutlaka ulaştırmalıyız.”
Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana kadının toplumsal rolünde çarpıcı derecede iyileşme olmasına rağmen hâla istenilen noktada bulunulmadığına değinen Eskinazi, bu iyileşme için sadece kadınlara değil, erkeklere de önemli roller düştüğünü vurguladı. Şiddetin hiçbir türüne, ne yasal ne toplumsal düzeyde göz yumulmamasının önemine dikkat çeken Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şiddete ilişkin göz yumma, hatta onay şiddetin daha da beslenmesine neden olmakta. Bu nedenle aile ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin yapılan en son yasal düzenlemeler, şiddet mağduruna koruyucu ve önleyici olarak şiddet uygulayana da önleyici tedbir olarak karşımıza çıkmaya başladı. Bunlar şiddet gören kadınlarımız için koruyucu, olumlu yasal düzenlemelerdir. Sivil toplum örgütü Liyakat Derneğimiz, nasıl kadınımızın iş gücünde olmasını destekliyor, projeleriyle takipçisi oluyorsa, aynı şekilde şiddet gören kadınlarımızın, deniz yıldızlarımızın, denizle buluşması yani tekrar topluma kazandırılması için de aynı titiz çalışmaları sürdürmektedir. Liyakat -Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği olarak biz, bu toplumsal sorunla mücadeleye destek vermekten ve deniz yıldızlarını denizle buluşturmaktan çok büyük bir mutluluk duyuyoruz.”
Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdür Yardımcısı Ayla Çelik ise, kendilerine şiddet mağduru olarak başvuran kadınların hayatında gerçekleşen olumlu başlangıçların, kendi özel hayatında gerçekleşmiş bir başarı kadar sevindirici olduğunu belirtti.
YAŞAMAK GÜZEL
Sertifikasını alan kadınlardan Tuğba Gök’ün arkadaşları adına yaptığı konuşma salonda duygulu anların yaşanmasına neden oldu. Bugüne kadar kendisinin başarılı olacağına kimsenin inanmadığını gözyaşları içinde anlatan Gök, şunları söyledi: “Artık benim de bir diplomam ve mesleğim var. Kendi ayaklarımın üzerinde durmayı başarabildim. Şiddet gören biz kadınlar için hayat ağır bir travmadır. Umudumuzun, sözün bittiği noktada bizi tekrar hayata bağladınız. Artık biz de insan ve kadın olarak değer gördüğümüzü biliyoruz. Meğer, yaşamak ne güzelmiş.”
Şiddet gören kadınların güvenliği açısından sertifika töreni fotoğraflarında çoğunun yüzü görüntülenemedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz