Şiddet temelli oyunlar "dijital uyuşturucu" etkisi yapıyor

Anadolu Üniversitesi SODİGEM Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan: - "Şiddet temelli oyunlar, şiddet öğretir. Çünkü şiddet öğrenilebilir ve öğretilebilir bir olgu. Oyunda savaş esnasında bir kişinin karşısındaki kişiyi başından vurması dopamin ve serotonin etkisi yaratıyor, haz ve mutluluk veriyor ve bağımlılık yapıyor. Zaten biz merkez olarak bu tarz oyunlara 'dijital uyuşturucu' diyoruz" - "Suç unsurları, özellikle 00.00-02.00 ve 00.00-05.00 saat dilimlerinde gerçekleşiyor. Bu saatlerde çocuklar çevrim içi durumdaysa büyük ihtimalle ve emniyetten gelen bilgiler doğrultusunda görüyoruz ki kriminal bir süreçle ilgili olabilirler" - "Ani motivasyon düşüklüğü yaşayan, okul başarısı birden düşen, günlük hayat sürecinin dışına çıkan ve odasında sürekli çevrim içi kalan çocukların böylesi dijital tehlikeli uygulamaları kullandıkları düşünülebilir"

ORHAN ONUR GEMİCİ - Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan, "Şiddet temelli oyunlar, şiddet öğretir. Çünkü şiddet öğrenilebilir ve öğretilebilir bir olgu. Bu tarz oyunlara 'dijital uyuşturucu' diyoruz." ifadelerini kullandı.

AA muhabirine, tehlikeli dijital uygulamalar hakkında açıklamalarda bulunan Eraslan, "Mavi Balina", "Momo", "Mariam" gibi uygulamaların tamamının bu sınıfa girdiğini belirtti.

Konunun uzmanları olarak bunlara "oyun" deme taraftarı olmadıklarını, bunun masum bir algı oluşturduğunu ifade eden Eraslan, bu uygulamaların kişilerde bağımlılık yarattığını söyledi.

Reklam
Reklam

Eraslan, şunları kaydetti:

"16-26 yaş grubu arasında insanların kullandığı yeni moda oyunlar var. Bunlara 'dijital savaş oyunları' diyoruz. O kadar çok yaygınlaştı ki cep telefonuyla insanlar otobüste, evde, her yerde savaş oyunları oynamakta ve burada şiddeti öğrenmektedir. Şiddet temelli oyunlar, şiddet öğretir. Çünkü şiddet öğrenilebilir ve öğretilebilir bir olgu. Bu yüzden oyunda, savaş esnasında bir kişinin karşısındaki kişiyi başından vurması dopamin ve serotonin etkisi yaratıyor, haz ve mutluluk veriyor ve bağımlılık yapıyor. Zaten biz merkez olarak bu tarz oyunlara 'dijital uyuşturucu' diyoruz. Dopamin ve serotonin uyuşturucuda olan etkenler. Beyin onu salgılıyor ve bağımlılık yaratıyor. Bence böyle daha geniş yaş gruplarının da sürece dahil olması önemli. Dijital tehlikeli oyunlar ve kendi alt segmentleri, okul öncesinden üniversite sonuna kadar bütün yaş gruplarını doğrudan etkilemektedir."

- Ailelere uyarılar

Ailelerin, çocuklarının dijital dünyalarını mutlaka takip etmeleri ve onları anlamaları gerektiğini belirten Eraslan, ebeveynlerin ve öğretmenlerin dijital dünyayı iyi anlamamalarının çocuklarda büyük problemlere yol açabileceği uyarısında bulundu.

Reklam
Reklam

SODİGEM'in bu konuyla ilgili çalışmalarına değinen Eraslan, "Kriminal zaman dilimleri var. Suç unsurları, özellikle 00.00-02.00 ve 00.00-05.00 saat dilimlerinde gerçekleşmekte. Bu saatlerde çocuklar çevrim içi durumdaysa büyük ihtimalle ve emniyetten gelen bilgiler doğrultusunda görüyoruz ki kriminal bir süreçle ilgili olabilirler. Ani motivasyon düşüklüğü yaşayan, okul başarısı birden düşen, günlük hayat sürecinin dışına çıkan ve odasında sürekli çevrim içi kalan çocukların böylesi dijital tehlikeli uygulamaları kullandıkları düşünülebilir." diye konuştu.

- Yasaklama değil kademeli azaltma

Bu tür uygulamaları "dijital dünyanın ortaya koyduğu en büyük tehlikelerden biri" olarak niteleyen Eraslan, TBMM Bilişim Teknolojileri Bağımlılığıyla Mücadele Araştırma Komisyonunun, "Türkiye'de yaklaşık 150 gencin intiharının 'Mavi Balina' ile bağlantılı olabileceği"ne ilişkin iddiaya yönelik çalışma başlattığına işaret etti.

Komisyonunun çalışmalarını izlediklerini belirten Eraslan, "Ancak burada bazı noktaların vurgulanması gerekmekte. Öncelikle biz yasaklama değil, anlaşarak kademeli azaltmayı öneriyoruz. SODİGEM uzmanları bu konuda hem fikir. Raporda 12 yaş sınırı var. 12 yaşın altındaki çocuklara tablet veya akıllı telefon vermemek ne yazık ki günümüzde çok da mümkün değil. Çünkü 'dijital yerli' adı verilen bir genç grup var. 2000 doğumlu olan bu grup, hepimizin çevresinde vardır, ellerinde telefonlarla hayatlarını idame ettirmekte. Bizler yaş olarak 'dijital göçmen' konumundayız. Biz bu işi çok anlamıyoruz ama onlar çok iyi biliyorlar." diye konuştu.

Reklam
Reklam

- "150 intiharın tamamı Mavi Balina ile ilgili diyemeyiz"

Levent Eraslan, şunları kaydetti:

"150 rakamı büyük bir rakamdır. Emniyet güçlerinin, bu 150 intihar vakasıyla ilgili tutanaklarında 'Mavi Balina' diye bir vurgu yoktur. Bu süreçte polisimiz, bu konuda güzel çalışmalar yapmaktadır. 150 rakamı, aynı zamanda infiale yol açmıştır. İki gündür sürekli bu rakam dolaşıyor. Vaka kayıtlarında, intihar tutanaklarında böyle bir ibare yoktur. Biz direkt '150 intiharın, tamamı bununla ilgili' diyemeyiz. Ancak bilgisayar kayıtlarının incelenmesinde bazı çocukların bu oyunlarla ilişkili olduğu saptanmıştır. Bu yüzden Meclis Araştırma Komisyonunun yapması gereken iş, bu bağı ortaya koyabilmek. Yoksa doğrudan '150 çocuk, Mavi Balina'dan öldü' dersek polisin yaptığı bütün çalışmaları boşa çıkarmış oluruz. Çünkü böyle net bir bilgi yok."

Anahtar Kelimeler: