Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, statlarının modernleştirilmesinin futbolda şiddetin kökünü kurutacağını savundu.
Mahmut Özgener, İstanbul'da yapılan RTÜK'ün "spor programlarını izleme eğilimleri kamuoyu araştırması"nın sonuçlarının açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, federasyon başkanı olarak ilk basın toplantısının bu konuda olmasından memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Sezon bu hafta başlıyor. Futbol Federasyonu olarak yeni sezon için tüm hazırlıkları tamamladık. Özellikle milli takımımızın Avrupa Şampiyonası'ndaki üstün başarısı, Süper Lig'in ülke dışındaki popülerliğini artırdı. Ligimiz yurtdışında yoğun şekilde izlenmektedir. Bu da bize maksimum sorumluluk yüklüyor. Ancak bu sorumluluk sadece bizim değil, tüm futbol ailesinindir" dedi.
Ekonomik büyümeyle sportif başarı arasında doğrudan ilişkinin mevcut olduğunu belirten Özgener, "Sporda ekonomiden bahsediyorsak taraftarları da müşteri olarak kabul etmek gerekir. Bu nedenle de müşterilere en iyi hizmeti vermeliyiz. Bu da statların durumunu iyileştirmekle olur. Modern statlar futbolda şiddetin kökünü kurutacaktır. Böylece hem tribün terörü kurutulacak, hem de çok büyük gelir sağlanacaktır" diye konuştu.
-"HAKEMLER, YORUMLARDAN ETKİLENİYOR"-
Futbol Federasyonu olarak oyunun katılımcısı değil, düzenleyici ve denetleyicisi olduklarını anlatan Özgener, kendilerinin ve kurulların özgür ortamda çalışmak zorunda olduklarını söyledi.
Özgener, televizyon kanallarında hakemler için saatlerce yorumlar yapıldığını ve bunların kendilerini üzdüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim federasyon olarak hiçbir hakeme ve kurul yöneticisine telkinde bulunmamız söz konusu değildir. Bu yapılan yorumlardan özellikle hakemler etkileniyor. Hakemlerin sahada saniyede verdiği kararların, bir maç zamanı kadar sürede ortaya yatırılması ve tartışılması beni federasyon başkanı olarak rahatsız ediyor. Kaleci gol yiyorsa, santrfor gol atamıyorsa, hakemlerin de hata yapması çok doğal. Mühim olan her kulübe eşit davranılsın. Bu konuda kulüp yöneticilerine çok görev düşüyor. Maçtan hemen sonra yapılan açıklamalarla kasıtlı olarak spekülatif ortam yaratmanın kimseye yararı olmaz. Yoğun stres altında yapılan bu şekilde açıklamalar sağlıklı olmuyor. Bana göre bu tip açıklamalar daha sonra sağlıklı bir şekilde yapılmadır."
-"TÜRK FUTBOLUNUN MARKA DEĞERİNİ YÜKSELTMELİYİZ"-
Özgener, Türk futbolunun marka değerini yükseltmenin en büyük öncelikleri olduğunu bildirdi.
"Ligde rekabet ne kadar yüksek olursa, kavga ve tartışma ne kadar az olursa marka değeri o kadar yükselir" diyen Özgener, "Marka değerinin yükselmesi gelirlerin de artması demektir. Bu da maddi sıkıntı yaşayan kulüplerimizin rahatlamasını sağlayacaktır" dedi.
Spor medyasının da kendileriyle birlikte futbolun güzelleşmesi için çalışması gerektiğini anlatan Özgener, "Medyada maçların ardından olası gerginliklerin artırılması değil, minimuma indirilmesi bizlere yapılacak en büyük yardım olacaktır" diye konuştu.
Özgener, bu araştırmada sporseverlerin yüzde 60'ının spor programlarını 1 saatten az izlediğinin ortaya çıktığına dikkati çekerek, "Uzayan programlar, uzayan polemikler, Türk futbolunu yıprattığı gibi, seyirci nezdinde de itibar görmüyor. Süresi azaltılacak programların, futbolun teknik yönü ve görüntülerle sınırlandırılması bu programları daha izlenir hale getirecektir" dedi.
Özgener, televizyonda yayınlanan spor programlarının özellikle evde eşler arasında huzur kaçırdığına yönelik verilerin de ortaya konulduğunu vurgulayarak, "Biz, hem tribündeki bayan seyirci sayısını arttırmak, hem bayan futbolunu sevdirmek için yeni projeler hazırlıyoruz" diye konuştu.