Şiddetsiz Bir Topluma Doğru

Geleceğe Umutla Bakanlar Derneği (Umut-Der), İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığına, toplumdaki şiddete dikkat çekmek ve...

Geleceğe Umutla Bakanlar Derneği (Umut-Der), İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığına, toplumdaki şiddete dikkat çekmek ve şiddetin azalmasına katkı sağlamak için ‘Şiddetsiz bir topluma doğru’ projesini sundu.İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı toplumsal örgütlenmeyi destekleyerek katılımcı demokrasinin kökleşmesine ve toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmayı, derneklerin kapasitelerinin geliştirilmesi, kamu ile olan ilişkilerinin artırılması ve karar alma mekanizmalarına aktif katılım sağlanması için derneklerin faaliyetlerini destekliyor.Bu kapsamda Geleceğe Umutla Bakanlar Derneği, Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ile Adıyaman Valiliği İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü’nün katkılarıyla ‘Şiddetsiz bir topluma doğru’ adlı projeyi İl Dernekler Müdürlüğüne sundu.Proje Koordinatörü Emel Koyuncu Kütük, projenin amaçlarını şu şekilde anlattı:“Toplumdaki şiddet görünümünün her biri ayrı ayrı ciddi bir sorun olma özelliği taşır. Psiko-sosyal yaklaşıma göre; erken yaşta fiziksel olarak kötüye kullanılmış olanlarda, çocukluğunda aile içi şiddet olgularında olduğu gibi şiddete tanıklık edenlerde, erken ebeveyn kaybı yaşayanlarda şiddet davranışının arttığı bildirilmektedir. Temel gereksinimlerin karşılanmaması, yalnız yaşama, aile içi sorunların bulunması, alkol-madde kullanma sorunu, düşük sosyo-ekonomik-kültürel durum ve özellikle işsizlik bozulmuş sosyal kontrol ile ilişkilendirilmektedir. Ekonomik durumdan bağımsız olarak, ağır yoksulluğun ve aile içi sorun varlığının şiddet ile ilişkisi bulunmaktadır.Türk aile yapısı ve çocuk yetiştirme yöntemleri içinde fiziksel ceza bir disiplin yöntemi olarak yer alır ve sonuç olarak toplumumuzda sık rastlanmakta. Oysaki aile içi şiddet, kuşaktan kuşağa geçmekte ve yalnızca şiddet gören kişiyi değil, tanık olan kişilerin psikolojik durumlarını, özellikle çocukların psikososyal gelişimini etkilemektedir. Maalesef şiddetin kendini ifade etmenin en önemli tarzlarından biri haline geldiği bir ülkede yaşamaktayız. Herhangi bir toplumsal ortamda, eğer şiddet olağan yaygınlığının ötesinde ve baskın bir davranış tarzı haline gelmişse orada bir ‘şiddet kısırdöngüsü’ vardır. Bu durumda şiddet başka bir şiddeti doğurur. Şiddetin hakim olduğu bir ailede büyüyen çocukların, kendileri erişkin hale geldiklerinde eşlerine ve çocuklarına şiddet uyguladıkları bilinen bir gerçek. Bu nedenle şiddetin kabul gördüğü ortamda ilk yapılması gereken, şiddeti haklı ya da sorunlara çözüm getiren anlayışın hatalı bir algı olduğunun anlatılmasıdır.Şiddet uygulayanın dışlandığı bir anlayışın benimsenmesine katkıda bulunmak önemlidir. Eğer şiddetsizlik bir norm haline gelirse, şiddet uygulayanlar, psikolojik üstünlüklerini ve psikolojik desteklerini kaybederler. Şiddetin olmadığı bir ortamda daha insani bir atmosfer ve daha çok sesli bir yapı meydana gelerek, alternatif demokratik güçler gelişerek çözüm için daha olumlu şartlar oluşur. Proje bu anlamda şiddetin dışlanması ve bunun bir davranış biçimi olarak yerleşmesini hedeflemektedir.”

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: