İSTANBUL (İHA) - Gelişmiş ülkelerde geniş alanlarda yetiştiriciliği yapılan ve tüketiciler tarafından çok sevilen brokoli, vitaminler ve mineraller yönünden son derece zengin bir sebze. Beslenme ve insan sağlığı açısından çok önemli olduğu için son yıllarda üretim ve tüketimi ülkemizde de hızlı bir şekilde artan brokoli, aynı zamanda çok iyi bir diyet sebzesi.
100 gr yenilebilir taze brokolinin 3,4 gr yağ, 114 mg kalsiyum, 40 mg potasyum, 48 mg fosfor, 1.4 mg demir, 111 mg C vitamini, 685 mikrogram A vitamini ve yüksek oranda lif içerdiğini belirten uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından sağlıklı kişiler için belirlenen günlük A ve C vitamini ihtiyacının tamamını, potasyum ihtiyacının dörtte birini, kalsiyum ve demir ihtiyacının yüzde 15'ini, fosfor ihtiyacının yüzde 5'ini, günde 100 gr brokoli yiyen bir kişinin karşılamış olacağını bildiriyor.
Uzmanlar, son yıllarda çok daha sık sofralarımızda yer alan brokolinin özellikle kanserden koruyucu etkisi olduğuna dikkat çekiyor. İyi bir kalsiyum ve magnezyum kaynağı olan brokoli, aynı zamanda diğer birçok sebzeden daha fazla lif ve kalsiyum içeriyor. Bunun, kalın bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Özel selülozik yapısı, bağırsaklardaki zehirli maddeleri ve ağır metalleri uzaklaştırarak koruyucu etki gösteriyor. Yapılan son araştırmalara göre brokoli, ülseri tedavi edici özelliğe sahip bulunuyor ve bu hastalığın önemli bir etmeni olan Helicobacter pylori bakterisinin etkinliğini azaltıyor.
Brokoli; meme, prostat, bağırsak ve idrar kesesi kanserlerine karşı da güçlü bir koruyucu. Amerika'da özellikle bu kanser türlerinin tedavisinde, brokolinin içerdiği bazı maddelerin zenginleştirilerek başarıyla kullanıldığı bildiriliyor.
Uzmanların verdikleri bilgilere göre, brokolinin içerdiği bazı maddeler ve faydaları ise şöyle:
C vitamini: Bağışıklık sistemini güçlendirmesi, oksidasyondan koruması, kolesterol düzeyinin kontrol edilmesine yardımcı olması, demir emilimini arttırması, bağ dokusunu güçlendirmesi ve çeşitli hastalıkların iyileşmesini hızlandırması, C vitamininin bilinen bazı özelliklerinden.
E vitamini: Kolestrolün zararlı etkilerinden kalbi koruyor ve kanı sulandırıcı etkisi bulunuyor.
Folik asit: Bir B vitamini olan folik asitin, rahim ağzı kanserine karşı koruyucu olduğu biliniyor.
Lutein: Özellikle mavi, yeşil ve ela gözlü insanlarda, gözü güneşin zararlı tesirlerinden koruyor.
Indoller: Bu bitkisel hormonların, meme kanserinin oluşmasına engel olmanın yanı sıra vücudumuzdaki hormon dengesini ayarlayıcı özelliğe de sahip oldukları ileri sürülüyor.
Beta-karoten: Özellikle akciğer kanserine karşı etkili olduğu bilinen bir renk maddesi. Bağışıklık sistemini güçlü tutuyor, üreme fonksiyonu, doğurganlık ve emzirme üzerine tesirleri bulunuyor. Protein sentezi, kemik oluşumu ve büyümesi için gerekli olan beta-karoten, bazı kanserlerin oluşumunu engelleyebiliyor, göz sağlığının düzenlenmesinde rol oynuyor.
Selenyum: Çok güçlü bir antioksidan. Antioksidan maddelerin vücuda alınmasıyla koroner kalp hastalığı sıklığının azaldığı ve kansere karşı olumlu yönde etkili olduğu biliniyor. Hücre duvarını ve kırmızı kan hücrelerini (alyuvarlar) oksidasyonun vereceği zararlardan koruyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Flavonoidler: Bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir özelliğe sahip bulunuyor.
Glukozinolatlar: Özellikle karaciğer kanserinin gelişmesine engel olduğu bildiriliyor.
Sülforafen: Vücutta kanser ile savaşan enzimlerin yapımını arttırıyor.
Ditiyoltiyonlar: Lahana grubu bitkilerde bulunan maddelerden biri. Kanserin oluşumunun engellenmesinde rol aldığı düşünülüyor.
Quersetin: Kansere yol açan çeşitli maddeleri engelleyici bir özelliği bulunuyor.