Şifalı hayvanlar

Teknolojiyle birlikte tıp dünyasında da her gün yeni gelişmeler yaşanırken bir çok ülkede hala geleneksel yöntemlerden medet umulabiliyor. Fotoğrafta Moskova'daki bir laboratuvarda kökeni antik Mısır'a dayanan ve kan bozukluklarına iyi geldiğine inanılan sülük tedavisi uygulanıyor.


Bombay'da bir astım hastası tedavi için çiğ balık yutuyor. Bu yöntemin Kızılderililere dayandığı söyleniyor.


Öğrencilerin kauçukla uyguladığı bir yoga tekniğinin öksürük ve astıma karşı koruduğuna inanılıyor


ABD'de uzmanlar tarafından yapılan araştırmada muz örümceği ya da Phoneutria nigriventer adıyla bilinen örümcek türlerinin, ısırdığı bölgede ereksiyon etkisi yarattığı görüldü. Bunun üzerine Georgia Tıp Fakültesi uzmanları ise bu örümceklerin ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin tedavisinde kullanılabileceğini düşünüyorlar.

Reklam
Reklam

Sağlıklı yaşam reçeteleri adı altında hayatımıza otlardan sonra hayvanlar da girdi. Karınca yumurtası yağından salyangoz salgısına, yılan yağından köpek balığı kıkırdağına kadar pekçok hayvansal ürün hastalıkların tedavisinde ve kozmetik sektöründe kullanılıyor.


Doğal beslenme ve doğal tedavi adına neredeyse yapmadığımız şey kalmayacak. Önce otlar girdi hayatımıza ardından da hayvanlar. Evet sadece bitkisel ürünler değil hayvansal ürünler de doğal tedavi yöntemleriyle baş başa. Otlarla hayatımıza giren sağlık reçeteleri hayvanlarla da devam ediyor.


Karınca yumurtası yağı, köpekbalığı kıkırdağı, salyangoz salgısı... Daha neler neler. Yıllardır hep arı sütü, bal ve balığın yararlarını konuşup durduk. Ardından sülük ve yosun tedavileri girdi hayatımıza. Şimdilerde ise isimler çok daha farklı; karınca yumurtası yağı, yılan yağı, köpekbalığı kıkırdağı, köpekbalığı karaciğer yağı, somon balığı yağı, salyangoz kremi, havyar kremi, sülük, deve sütü vs…


Talmey El'Azar'daki bir otelde yılan terapisi uygulanarak rahatlatma amaçlanıyor.

Reklam
Reklam

Hamilelere uygulanan yunus terapisi karın içindeki bebeğin yüksek frekanslı sesleri algılamasını ile nöron yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor.


Bunların çoğu bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda ve çoğu kozmetik sektörünü neredeyse ayakta tutan ürünler. Aslında bu ürünlerin çoğu eski çağlardan beri tedavi maksatlı kullanılmakta. Kirpi eti (hemoroit) ve kaplumbağa kanının (kanser) da bazı hastalara iyi geldiği kulaktan dolma bilgilerle duyuluyor; ama tıp bunu henüz doğrulamadı.


Tokyo'da bir kaplıca otelinde kullanılan balıkların deri hastalıklarına iyi geldiğine inanılıyor.


Şimdi şu bildiğimiz at karıncasının yumurtasının yağının ta Osmanlı zamanından günümüze kadar gelen bir sır olarak anlatılacağı ve haremdeki cariyelerin tüylerinin çıkmaması için kullandığı nereden aklımıza gelecekti ki. Yılan yağının saç dökülmesini durdurması ve saç çıkarmasına ne demeli peki?


Üstelik bizim bakmaktan bile korktuğumuz köpekbalığının kıkırdağının kanser hastalığının tedavisinde bile kullanıldığını biliyor muydunuz? Yeryüzünde kabuğunu yenileyebilen tek hayvan özelliğini taşıyan salyangozun salgısının hemen her cilt hastalığını iyileştirici özellikte oluşu şaşırtıcı değil mi?

Reklam
Reklam

Çin'de arı zehrinin romatizmaya iyi geldiğine inanılıyor.


Peki anne sütüne en yakın süt olarak bilinen eşek sütünün eski zamanlarda hasta çocuklara ve veremli hastalara şifa olarak içirildiğini hiç duydunuz mu? Deve sütü de vitamin ve protein deposu olarak biliniyor. Zira deve sütü inek sütünden üç kat daha fazla C vitamini ve 10 kat fazla demir içerir, B vitamini ve magnezyum açısından da son derece zengin.

Üstelik uzmanlar, ilerleyen yıllarda eşek sütü ticaretinde ciddi bir pazar oluşacağını düşünüyor. Artık bu eski buluşlar gün yüzüne çıkınca tavuk (yumurta) ve ineğin (süt) pabucu dama atılacak. Ülkemizde otlarla ilgili çalışmalar yapan fitoterapistler hayvanlarla ilgili ürünler üzerinde de çalışıyor.


Japonya'da cilt tedavisi olarak akvaryuma yüzlerini daldırıyorlar.


Onların anlatımlarına göre hayvanlar üzerinde de otlar kadar çok çalışma ve araştırma yapılsa daha birçok hayvanın şifalı yönleri ortaya çıkabilir. Yani bu konuda büyük bir bilimsel açık bulunuyor. Mesela karınca yumurtası yağı İran’daki karınca çiftliklerinden getirtiliyor. Osmanlı döneminde harem cariyelerince ve Uzakdoğu kadınlarınca yaygın olarak kullanılmıştır. Vücut tüylerini azaltmakta kullanılır, tüyler alındıktan sonra uygulanmaktadır.

Reklam
Reklam

Çin'de ölü akrepler kullanılarak uygulanan tedavi.


Kamboçya'da kaplumbağaların şifalı olduğuna inanılıyor.