Şekerbank ile birleşme görüşmelerinin son aşamasında yüzüğü atan Hollandalı Rabobank'ın Türkiye'ye ilgisi devam ediyor.
Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Rabobank'ın Türkiye Temsilcisi Tahsin Sağışman, önümüzdeki 5 yıl için Türkiye'ye 1 milyar Euro'luk fon ayırdıklarını ve bir an önce piyasaya girmek istediklerini söyledi. Yöresel kalkınmaya öncelik verdikleri için Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank'ın tamamına değil, şube satışları ile ilgilenebileceklerini kaydeden Sağışman, 'Şu anda bütün formülleri araştırıyoruz. Özel sektör bankaları ile ilgilenebiliriz veya bütün alternatifler olmazsa sıfırdan banka kurarız' dedi.
İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi, Şekerbank'ın Rabobank'a satış fiyatını düşük bulması üzerine Şekerbank Munzam Vakfı 14 Şubat 2006 tarihli açıklamasında satıştan vazgeçtiğini açıklamıştı. Kararı kendileri için 'sürpriz' olarak değerlendiren Rabobank'ın Türkiye Temsilcisi Tahsin Sağışman, AKŞAM'a yaptığı açıklamada, konuyu hukukçularının değerlendirdiğini, temyiz hakları varsa bunu kullanacaklarını söyledi.
İptalin şokunu hala üzerlerinden atamadıklarını ifade eden Sağışman, iptal konusunda kafalarda çeşitli soru işaretleri oluştuğuna dikkat çekerek çarpıcı açıklamalarda bulundu: Benim kanaatimce satıcı taraf piyasadaki hareketliliği gördü ve başka alıcılar devreye girdi. Yoksa iptalin bizce hiçbir haklı gerekçesi yok. Hukuken yapılması gerekenler yapılacak. Özellikle yönetim kurulumuz bu konuda anlayışlı. Olayı bir-iki kişinin şahsi davranışları olarak yorumluyor. Rabobank'ın Türkiye'ye dava açma gibi bir düşüncesi yok. Biz Şekerbank yönetimi ile Aralık 2004'te bir niyet mektubu imzaladık. Buna göre, Şekerbank'ın bilançosunda gözükecek net özkaynak çarpı 1.16 hisse fiyatından anlaşma yapılmıştı. Anlaşmayı yaptığımız tarihte ise Şekerbank'ın hisse fiyatı 1010 liraydı. Mahkeme ise Aralık 2005'teki ağırlıklı ortalama fiyatı yani 4 bin 930 lirayı baz alıyor. Temyiz hakkı verilirse bu hakkımızı kullanmak isteriz. Gerekirse sözleşmeyi yenilemeye hazırız.
Şekerbank'ı almaları halinde bankayı yeniden yapılandırıp büyüme safhasında başka banka alma yönünde girişimlerinin gündeme geleceğini kaydeden Sağışman, 'Şimdi bu ortaklığın bozulması ile yeni bir strateji belirleyeceğiz' dedi. Sağışman, planlarını şöyle özetledi:
'Ziraat ve Halkbank'ın tamamının satın alınması için özelliştirme takviminin açıklanması gerekiyor. Ancak biz bir an önce piyasaya girmek istiyoruz. Başka türlü formüller arıyoruz. Sıfırdan bir banka kurabiliriz veya mevcut bankalardan birisi ile ortaklığı düşünebiliriz. Artı eğer öyle bir konuda anlaşabilirsek Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank'ın bir kısmını satın alabiliriz. Örneğin Ziraat veya Halkbank iller veya bölgeler bazında özelleştirilirse talip oluruz veya büyük şehirlerde az şubesi olan bir bankayı satın alıp büyütmek şeklinde bir formül geliştirebiliriz.'
Rabobank'ın bir patron bankası olmadığını, Hollanda'da 1 milyon 250 bin üyesi olan kooperatif bankası olduğunun altını çizen Sağışman, şunları söyledi: 'Rabobank'ın Türkiye piyasasındaki amacı kısa vadeli kar değil. Yöresel kalkınma bizim en önem verdiğimiz konu. '
Rabobank'ın Hollanda'da tarım kredilerinde yüzde 90, KOBİ kredilerinde ise yüzde 65 paya sahip olduğunu kaydeden Sağışman, 'Şu anda Türk tarımının ciddi bir desteğe ihtiyacı var. Tarım kredilerinin yanısıra KOBİ kredilerinde de aktif olacağız. Şimdi bütün bankalar KOBİ finansmanına soyundu ama bizim anlayışımız değişik. Yine yöresel şekilde, yöresel kalkınmaya destek olacak şekilde mikro boydaki KOBİ'leri destekleyeceğiz' diye konuştu. Sağışman, Türkiye'de tarım kredilerinde yüzde 35-40, yöresel KOBİ kredilerinde ise yüzde 30'luk pazar payı hedeflediklerini aktardı.