Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son yayınladığı verilere göre; 82 milyonluk nüfusun yüzde 50.2' sini erkekler, yüzde 49.8' ini ise kadınlar oluşturuyor. Neredeyse eşit bir dağılım var. Eşitlik ne yazık ki, sadece nüfusta. Erkeklerde iş gücüne katılma oranı yüzde 72.4, kadınlarda ise yüzde 34.1. İstihdam oranı erkeklerde yüzde 64.3 iken, kadınlarda yüzde 29.1’de kalıyor. İşsizlik oranı kadınlar arasında daha fazla.
SIFIRDAN BAŞLAYIP FARK YARATTI
Yani, ekonomide kadınlar, daha az iş gücüne katılıyor, daha az iş buluyor, iş bulduğunda da daha güvencesiz (kayıt dışı) işlerde çalışıyor. Her yıl kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hatırlansa da kadınların ekonomide iş hayatında sadece adı var. Bu olumsuz tabloya karşılık çok başarılı girişimci kadınlar da yok değil. Sıfırdan başlayıp fark yaratarak lokum, kolonya ve kahve gibi ikram ve hediye geleneğinin vazgeçilmez ürünlerini ‘Hatun’ adı altında marka haline getiren Arzu Altan Niziplioğlu bunlardan sadece biri.
'ÖN YARGILARI AŞMAK GEREKİYOR'
Kadınların inanarak ve cesurca yaptığı her işte başarılı olabileceğine dikkat çeken Nizipoğlu, şöyle dedi: “İş dünyasında çok başarılı kadınlar var ama istatistiklere bakıldığında kadınlar adına maalesef tüm potansiyelin açığa çıkmadığını görüyoruz. Bu anlamda, hem kadınlara hem de topluma çok fazla görev düşüyor. Kadınların, iş dünyasında daha aktif olabilmeleri için cesaretlerini toparlayıp öncelikle kendine güvenmeleri gerekiyor. Toplumda oluşmuş ön yargıları aşıp, erkeklerin bile cesaret edemediği büyük projeleri hayata geçirmeleri gerekiyor.”
YAVAŞ AMA EMİN ADIMLARLA
Kendi işinin patron olmak isteyen kadınlara da tavsiyelerde bulunan Arzu Altan Niziplioğlu, “İlk etapta belki yavaş ama emin adımlarla ilerlemek gerekiyor. Süreç içinde, iş dünyasında dair daha çok şey öğrenmek ve geleceğe yönelik doğru stratejileri oluşturmak için edinilen tecrübelerden ders çıkarmak da önemli. Kadınlar çıktıkları yolda bütün engellere, zorluklara karşı göğüs germeyi ve yılmadan çalışmayı amaç edinmeli” değerlendirmesinde bulundu.
YOĞUN ÇABANIN SONUCU
Kendisinin de iş hayatında bazı zorluklarla karşılaştığını ifade eden Niziplioğlu, “İkram geleneğimizde unutulmaya yüz tutmuş değerleri yeniden yorumlamayı ve günlük hayatın parçası haline getirmeyi hedefledim. Bu süreçte elbette bazı zorluklarla karşılaştık. Osmanlı dönemine ait kokular ve lokum tarifleri için yoğun araştırmalar yaptık. Osmanlı saraylarına ait bazı bilgilere, özellikle harem ile ilgili detaylara ulaşmak kolay olmadı” diye konuştu.