Türkiye Sigarayla Savaş Derneği’nin Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, 20 Kasım Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Aydın, Türkiye’nin her yıl sigara nedeniyle toplam 25 milyar dolar harcadığının altını çizerek, “Bunun 15 milyar dolarını nakit olarak sigaraya veriyoruz. Kalan 10 milyar dolarlık kısmı ise sigara kaynaklı hastalıkların tedavisinde kullanıyoruz. Bu para dünya sigara kartellerinin daha da zengin olmasını sağlıyor. Dahası, özellikle kaçak yollardan ülkemize giren tütün, terör örgütlerine büyük finansman sağlıyor. Dolayısıyla sigara kullanarak bir anlamda kendi kendimize kurşun sıkıyoruz” diye konuştu.
Dünyada her 6 saniyede bir kişinin sigara kaynaklı sebepler nedeniyle yaşamını yitirdiğini ifade eden Doç. Dr. Aydın, yapılan araştırmalara göre, özellikle de kadınlarda artan akciğer kanseri vakalarının tamamına yakınının sigara kullanımından kaynaklandığını belirtti. Aydın, “Salt bu durum bile sigarayla mücadelenin ne denli önemli olduğunun, hatta ‘mücadele’nin ‘savaş’ düzeyine getirilmesinin öneminin bir kanıtı gibi” diye konuştu.
Kasım ayının aynı zamanda ‘Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’ olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Aydın, “Kadınlarda en sık görülen ve maalesef en çok ölüme yol açan kanser türlerinin başında meme kanseri geliyor. Ancak yapılan bilimsel çalışmalar, son 15 yılda kadınlarda artan sigara kullanımı nedeniyle, akciğer kanserinin meme kanserini solladığını gösteriyor. Son 50 yıldır yapılan çalışmalar, akciğer kanserinin nedeninin yüzde 85-90 oranında sigara kullanımı kaynaklı olduğunu ortaya koydu. O kadar ki, sigara kullanan bir insanın akciğer kanserine yakalanma riski, kullanmayan bir insana oranla 10 ilâ 15 kat fazla. Üstelik sigaranın bırakılmasıyla bu risk hızla azalıyor. 15 yıl içinde de hiç sigara kullanmamış bir insanla denk oluyor” dedi.
Türkiye Sigarayla Savaş Derneği olarak bir yasa teklif hazırladıklarını belirten Doç. Dr. Aydın, “Hükümete diyeceğiz ki, ‘Sigara tiryakisinin devlete ödediği sigorta primi, sigara içmeyenin ödediğinden daha fazla olsun.’ Çünkü burada bir haksızlık var. Bir insan sigara içince, sigara içmeyen bir vatandaşın hakkı olan, onun için kullanılabilecek olan sağlık harcamasını da ondan gasp ediyor. Madem öyle, o zaman bu harcamaya katkısı daha fazla olmalı. Yakın zamanda bu yasa teklifiyle ilgili çalışmaları hızlandıracağız” diye konuştu.
Son dönemlerde sigarayla mücadele kapsamında geliştirilen fahri sigara denetçiliği, özel araçlarda sigara içme yasağı, tek tip paket ve açık sınırlı alan gibi çalışmaları da değerlendiren Doç. Dr. Aydın, “Bu tip çalışmalar elbette önemli ve olumlu gelişmeler. Aynı zamanda Türkiye Sigarayla Savaş Derneği’nin sık sık dile getirdiği ve geliştirilmesinde bizzat katkı sağladığı adımlar bunlar. Söz gelimi Derneğimizin kurulduğu ilk yıllarda uçaklarda sigara içmek serbestti ve tiryaki sayısı 30 milyona yakındı. Bugüne kadar verdiğimiz mücadelenin sonucunu bugün tiryaki sayısını 20 milyonlara indirerek aldık. Kapalı alanlarda sigara kullanma yasağı 1999 yılında Derneğimizin çabalarıyla kondu. Ben aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanıyım. Üniversitemizde açık sınırlı alan uygulaması yıllardır mevcut. Yerleşkemizde, sarı şerit ve zehirli gaz işaretleriyle belirlenmiş noktalar dışında diğer açık alanlarda sigara kullanmak yasak. Ancak tüm bu önlemlerin muhakkak sıkı bir şekilde denetlenmesi ve sürdürülebilir olması gerekiyor. Zira başta kapalı alanlarda sigara kullanma yasağı olmak üzere, bu tip tahditler sürekli deliniyor. Dolayısıyla fahri sigara denetçiliği gibi benzer uygulamalarla bu düzenlemeler sıkı bir şekilde denetlenmeli” ifadelerini kullandı.