Siirt Başbakan'ı Bekliyor

Siirt'teki sivil toplum kuruluşları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilişinin 10'uncu yıl dönümü nedeniyle Siirt'e gerçekleştireceği ziyaretten umutlu.

Başbakan Erdoğan 8-9 Mart tarihlerinde 10 yıl önce milletvekili seçildiği eşi Emine Erdoğan'ın memleketi Siirt'e bir ziyaret gerçekleştirecek. Başbakan Erdoğan'ın bu ziyareti Siirtlileri heyecanlandırırken, buradaki sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile kanaat önderleri ise bu ziyaretin çözüm sürecine katkı sağlayacağını görüşünü dile getiriyor.

Siirt Baro Başkanı Cemal Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Başbakan Erdoğan'ın liderliği ile dünyada önemli bir yere geldiğini belirterek, "Türkiye'nin diğer önemli liderleri ise rahmetli Özal ve Menderes'tir. Bunlar belki reformist kişilerdi ancak kendilerinden beklenen reformları gösteremediler. Bununda en büyük faktörü vesayet rejimiydi. Sayın Başbakan döneminde vesayetin, derin yapıların da üzerine gidilmesi suretiyle Türkiye'de demokrasi, insan hakları ve şeffaflaşma alanında büyük mesafeler katedildi. Bu başarılarından memnunuz. Dünya değişiyor, Ortadoğu'da da değişimler var. Türkiye'nin böyle güçlü bir liderle bunu yakalaması toplumumuz adına bize ümit veriyor. Bu başarıların devamını bekliyoruz" dedi.

-"Güneydoğu ikinci Marmara olacak"-

"Bu sorun çözüldüğünde ülke bir güven limanı bölgemiz de ikinci bir Marmara Bölgesi olacaktır" diyen Acar, Siirt'in çözüm sürecini desteklediğini belirtti.

Çözüm sürecinin sağlam ve güçlü adımlarla devam etmesini istediklerini vurgulayan Acar, "İçinde bulunduğumuz çözüm sürecinin baltalanmaması gerekir. Hiç bir zaman olmadığı kadar şu an çok güçlü bir destek var. Hem Kürt kökenli vatandaşlarımızdan hem de batıdaki vatandaşlardan. Türkiye ne bir bölünme korkusuna girmeli, ne de Kürtler temel hakları alamayacakları korkusuna girmeli. PKK da bence 21 Mart'ı beklemeden silahlı güçlerini mutlaka sınır dışına çekmelidir. Çünkü karların erimesiyle ve baharın gelmesiyle provokasyonların artma riski söz konusu" diye konuştu.

Acar ilde gerçekleştirilmesini bekledikleri projelere ilişkin de şöyle dedi:

"Van ve Habur yolunun yapılarak demiryolunun Habur'a ulaştırılması elbette ki Siirt'e katkı sunacaktır. Fakat Siirt'in güven ortamı oluşmadan beklenen sıçramayı yapması beklenemez. Oluşan bir siyasal istikrar akabinde ekonomik büyümeyi getirecektir. Siirt için acil beklenti bize göre şehirleşme ve kentsel dönüşümdür. Bunların da mutlaka hükümetin teşviki ve desteğiyle olacağına inanıyoruz."

-"Sorunun çözülmesi milli geliri artıracak"-

Siirt Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Kemal Bilim, Başbakan Erdoğan'ın Siirt'i ziyaretinde bazı müjdeler vereceğini beklediklerini söyledi.

Bilim, başlatılan çözüm sürecinde büyük bir beklenti ve umut içerisinde olduklarını ifade ederek, "Başbakanımızdan iş adamları olarak beklentimiz bu hadiselerin bitmesi ve barışın gelmesi ile bölgenin kalkınması ve refaha kavuşmasıdır. Çünkü 30 yıldır iş alemi olarak ekonomik anlamda istediğimiz işleri yapamıyorduk. Sorunun çözülmesi milli geliri artıracaktır. Buna inanıyoruz. Ekonomik kalkınma ve gelişmişlik sağlanacaktır. Bu kapsamda Sayın Başbakanımızın bizlere müjdeler vereceğini umuyoruz" dedi.

Siirt İş Adamları Derneği Başkanı Faruk Pamukçu ise, ziyaretin barış sürecinin devam ettiği bir dönemde gerçekleştirilecek olmasının anlamlı olduğunu belirtti.

Pamukçu, Başbakan Erdoğan'dan beklentilerinin yüksek olduğunu vurgulayarak, "Sayın başbakanımızdan Van Çatak yolu üzerine daha da eğilmesini, Kurtalan'a kadar gelen tren yolunun buradan İran ve Irak'a götürülmesini, Organize Sanayi Bölgesi'ne daha çok destek verilmesini istiyoruz" diye konuştu.

-"Türkiye değil, dünya lideri"-

Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Özgür Çalapkulu da, Başbakan Erdoğan'dan en büyük beklentilerinin sorunun çözülmesi olduğunu söyledi.

Bu sayede zor durumda olan esnaf ve sanayicinin nefes almaya başlayacağına dikkati çeken Çalapkulu, şöyle konuştu:

"Ziyarette kendilerinden talebimiz 31 Aralık'ta sona eren 5084 sayılı yasanın bir süre daha uzatılması olacak. Geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakanın bu yönde çalışmalar yapıldığına ilişkin açıklamaları bizi oldukça sevindirdi. Ulaşımla ilgili Siirt-Eruh, Şırnak ve Van yolu gibi yıllardır süren sorunlar söz konusu. Bir de Siirt Havaalanı'nda apronun uzatılması konusu var. İki yıl önce kendileri söz vermişlerdi. Onunla ilgili çalışmaların hızlandırılmasını istiyoruz. İldeki diğer sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ile bir toplantı yaparak ortaya çıkan önerileri Başbakanımıza sunacağız. Başbakanımız artık Türkiye değil, dünya lideri."

Esnaf Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Rıfat Ayyıldız, Başbakan Erdoğan'ı teşkilat olarak görkemli bir törenle karşılamak için hazırlık yaptıklarını belirtti.

Terör sorununun sona ermesiyle ülkenin rahat bir nefes alacağını ifade eden Ayyıldız, "Esnafın bazı sorunları var. Bunlardan birisi de Perakende Yasası'dır. İkincisi alış veriş merkezlerinin artması ve bunlara ilişkin yasa çalışması. Ziyarette bu sorunlarımızı kendileri ile paylaşma fırsatı bulmayı ümit ediyoruz" diye konuştu.

-Kaanat önderlerinden barış sürecine destek-

Kanaat önderleri Nurettin Sancar, Başbakan Erdoğan'ın Siirt'i ziyaretinin kendileri için bir şeref olduğunu belirterek, atılan her barış adımını desteklediklerini söyledi.

Barış girişiminin devamını beklediklerini vurgulayan Sancar, bölgedeki vatandaşların barışa sıcak baktığını ve desteklediğini belirtti.

Sancar, Siirt'te kentsel dönüşümün gerçekleşmesini çok önemsediklerini aktararak, kentsel dönüşümün sağlanması halinde Siirt'in yeni bir çehre kazanacağına, binlerce gencin iş sahibi olacağına ve bunun barış adımlarına olumlu katkı yapacağına inandıklarını söyledi.

Kanaat önderleri Muiniddin Aydın ise, sürecin devam etmesi için her iki tarafın da fedakarlık yapması gerektiğini belirterek, geçmişteki hataların unutulması tavsiyesinde bulundu.

"Herkes barış yapamaz, herkes affedemez" diyen Aydın, şöyle devam etti:

"Bu büyük bir barış olacaktır. Büyük barışların önüne taş koyanlar, karşı çıkanlar olacaktır, buna rağmen inanılan davada Allah ve resulü ile bölgenin huzuru için yine emek verilir ve bu barış sağlanır. Kürtçe bir deyim der ki; affetmek balık kuyruğu tutmak gibi zordur, kolay tutulamaz. Yani herkes affedemez, herkes barış yapamaz. Her iki taraf için de fedakarlık lazım. Devlet vatandaşlarına şefkat elini, merhamet elini uzatacaktır. Bölge halkı bu eli itmeyecektir."