Sık eş anlamlısı nedir? Sık kelimesinin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Dilimizde birçok sözcükle aynı manayı taşıyan kelimeler mevcuttur. Bu kelimeler anlamdaş olarak tabir edilmektedir. Sık sözcüğü de bunlardan biridir. Seyrek sözcüğünün zıt anlamı olan bu sözcük, Eski Türkçede "az, kısa" anlamına gelen "sık" kelimesinden evrilmiştir. Bu sözcük aynı zamanda anlamdaş olarak kabul edilmektedir. Okunuş ve çoğunlukla yazılış stilleri aynı fakat manaları farklı olan sözcükler eş sesli olarak ifade edilir. Türkçe kökenli olan sık kelimesinin eş anlamı nedir?

Sık kelimesi konuşma dilinde yaygın bir şekilde kullanılan Türkçe kökenli bir kelimedir. Farklı birleşik kelimelerde de bulunan sık kelimesinin birden fazla anlamı vardır. Türk Dil Kurumuna göre sık sözcüğünün toplam dört manası vardır. Sıfat ve zarf olarak kullanılabilen sık kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre anlamları şu şekildedir:

  • (Sıfat) Parçaları veya emsalleri arasında çok az aralık bulunan
  • (Sıfat) Çok rastlanan, çok olan
  • (Zarf) Çok az aralıklarla, fazla zaman aralığı olmadan, kısa zaman aralıklarıyla
  • (Zarf) Birbirlerine çok yakın, aralıksız şekilde
Reklam
Reklam

Sık sözcüğünün içerisinde geçtiği "sık sık", "sıkboğaz", "sık otlatma" gibi birleşik kelimeler bulunmaktadır.

Sık kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük nedir?

Sıkın eş anlamlısı olan sözcük "kesif" kelimesidir. Kesif kelimesi sık kadar çok kullanılan bir ifade değildir. Kesif ifadesi dilimize Arapçadan girmiştir ve eskimiş bir tabirdir. Sık ve kesif kelimesi aynı anlamı karşıladıkları için cümlede birbirlerinin yerine kullanılabilirler.

Sık kelimesinin eş anlamlıları ile örnek cümleler

Anlamdaş sözcüklerin yazım ve söyleyiş biçimlerinde farklılık olsa da mana yönünden aynıdır. Bu yüzden bu sözcüklerin kullanımı, cümle çeşitliliğinin artmasında da büyük rol oynamaktadır. Sık eş anlamlısı kesif kelimesi de cümle içinde sık yerine geçebilir. Sık kelimesinin eş anlamı olan sözcüklerle ilgili bazı örnek cümleleri kurabiliriz. Sıkın eş anlamlıları ile örnek cümleler:

Reklam
Reklam
  • Bahçenin büyük bir çoğunluğu kesif çam ağaçlarından oluşuyordu.
  • Sınıftaki kesif sıralar o kadar fazlaydı ki artık geçecek yer bile kalmamıştı.
  • Kesif ölümlerin o kadar çok görüldüğü bu zamanda bile bu vaka tek başınadır.
  • Kesif servi ağaçlarının arasından salınıp gidiyordu.
  • Çimlerin üstünü dolduran kesif çiçeklerin renkleri birbirine karışmış âdeta bir enk cümbüşü ortaya çıkmıştı.