Huawei Mate 30 Pro ‘nun ekranı, 6.39 inç’lik Mate 20 Pro’nun ekranından biraz daha büyük. 6.53 inç değerde, 2400 x 1176 çözünürlük sunarken, 409ppi değeri de sunabiliyor. Çözünürlük ve inç başına düşen piksel tarafında Mate 20 Pro’nun biraz gerisinde kalınmış. Öte yandan HDR10 görüntüleme teknolojisini de barındıran ekran, inceltilmiş çerçeve faktörü sayesinde daha rahat bir kullanım sunabiliyor. Tam %94.1’lik ekran gövde oranından söz ediyoruz, ki bu gerçekten çok iyi.
Mate 30 Pro’nun başarılı bir ekranı var. Dokunuşlara anında tepkiler alıyorsunuz. Gerek iç, gerekse de dış mekan kullanımlarında iyi bir görüntüleme kalitesi var ve parlaklık düzeyi de gayet iyi. Düşük ışık koşullarında ya da geç saatteki kullanımlarınızda, göz koruma modu da bulunuyor ve bu da ekstra konfor sunuyor.
Huawei Mate 30 Pro , 7nm olarak üretilen HiSilicon Kirin 990 çipsetiyle geliyor. Şu an piyasadaki en güçlü çipsetlerden olan Kirin 990, genel performansta %20, enerji verimliliğinde de %30 artış sağlayabiliyor. Gelişmiş yapay zekâ sayesinde de kullanım alışkanlıklarınız ve güç ihtiyaçlarına göre kullanım senaryoları otomatik olarak düzenlenebiliyor. Telefonda Mali-G76 GPU’su, 8GB RAM ve 256GB depolama mevcut. Dikkat çekici bir detay ise, Mate 30 Pro’nun UFC 3.0 teknolojisini kullanıyor olması. Bu sayede telefondaki dahili depolama performansını bir SSD olarak nitelendirmek mümkün. Özellikle yüksek boyutlu içerikleri çalıştırırken, kopyalarken ya da örneğin dakikalar sürecek 4K video çekimleri yaparken telefonda performans kaybının yaşanmasının önüne geçilmiş oluyor böylelikle. Ek olarak, Huawei’nin geliştirdiği Nano Memory teknolojisi sayesinde ekstra depolama için kart kullanabiliyorsunuz.
Yaptığımız denemelerde, Mate 30 Pro’nun oyun ve uygulama çalıştırma performansından memnun kaldığımızı söylemeliyiz. Özellikle PUBG gibi iyi grafiklere sahip ve çoğu zaman en ufak detayların bile önemli olduğu online oyunlarda, en yüksek grafik kalitesinde akıcı deneyimler yaşayabildik. Uzun süreli oyun deneyimlerinde cihazın fazla ısınmadığını da söylemeliyiz. Bir güzel detay ise, telefonu yan yatırıp oyunu oynarken, üst kısımda kalan kıvrımlı ekran bölgesinde sanal tuşlar da yer alıyor ve işaret parmaklarınızı da kullanarak daha gelişmiş bir kontrol mekanizması elde edebiliyorsunuz.
Huawei Mate 30 Pro’nun arka tarafında toplamda 4 kamera yer alıyor. Mate 20 Pro’nun arka tarafında ise toplamda 3 kamera vardı. Yani burada da dikkat çekici çalışmalar söz konusu.
Ürünün ana kamerası, 40MP değerde, f1.6 açıklık oranına sahip ve optik görüntü sabitleme sistemi de bulunuyor. Bu sayede gerçekten çok iyi kalitede fotoğraf ve videolar çekebiliyorsunuz. Bu kameranın an itibarıyla amiral gemisi modellerde kullanılan en iyi kameralardan bir tanesi olduğunu söyleyebiliriz.
İkinci kamera ise 8MP değerde telefoto kamera. f2.4 açıklık değeri ve 3X optik zoom sunabiliyor. Dijital olarak da 30X zoom özelliği var. Üçüncü kameramız da 40MP değerde ve f1.8 açıklık oranına sahip. Bu kamerayla ultra geniş açılı çekimler yapabiliyorsunuz. Son olarak, çekimlerinize derinlik katabilmek, kişi ve objeleri daha iyi ön plana çıkarabilmek için bir de TOF 3D kamerası bulunuyor. Bu da bokeh efektli fotoğraflar ve bokeh efektli videolar için önemli. Huawei, bu ürününde de kamera tarafında Leica ile ortak çalışmalar yürüterek iyi sonuçlara imza atmış ve ortaya SineKamera’yı çıkarmış. Böylece düşük ışık koşullarında yapacağınız çekimlerden ağır çekimlere kadar daha canlı renkler ve daha iyi detaylar yakalayabiliyorsunuz.
Dikkat çekici diğer iki detay olarak da 4K video çekim ve 7680FPS değerde çekebileceğiniz ağır çekim modundan söz edebiliriz. Biliyorsunuz, yakın zamana kadar Huawei 4K tarafına çok da önem vermiyordu. Bu kez ise 60FPS değerde 4K çekimler yapabiliyoruz. Ağır çekim tarafında ise, artık çoğu telefonda ağır çekim video özelliği var, ancak Huawei pek sık karşılaşmadığımız bir detayla geldi ve tam 7680FPS değerde ağır çekim videolar kaydedebilmemizi sağlıyor. Sonuçlar gerçekten etkileyici.
Huawei Mate 30 Pro’nun ön tarafa geldiğimizde ise, 32MP değerde selfie kamerasını ve bir de 3D derinlik sensörünü görüyoruz. İnternet üzerinden yapacağınız görüntülü görüşmeler ve selfie’ler için iyi sonuçlar verebilen kamera, derinlik sensörü sayesinde de oldukça net detaylara sahip selfie fotoğraflar çekmenizin yolunu açıyor. Hatta ters ışıklı çekimlerde de daha iyi renkler ve detaylar elde edilebiliyor.