Sıkıntıda Olan Hayvan Yetiştiricileri Çözümü Siyasetçilerde Arıyor

Ordu İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin İkiz, yetiştiricilerin sorunlarını Ordulu siyasetçilere yazdığı mektupla iletti.

İkiz, Ordu il merkezi ve ilçelerinde yaklaşık 198 bin 953 büyükbaş ve 150 bin 000 küçükbaş hayvan bulunduğunu, en temel ihtiyaç olan kaba yem ihtiyacını üretecek arazinin ilde yok denecek kadar az olduğunu kaydetti. Başkan İkiz, Ordu ilinde bakanlığın ve hükümetin bankalar aracılığı ile sıfır faizli verdiği kredilerinden ilgililer tarafından kontrolünün yapılmadığı için yetiştiricileri perişan ettiğini belirten, mektubunda şunları dile getirdi: “İlimizde yaklaşık 200 bin aile hayvancılıkla geçinmeye çalışmaktadır. Son yıllarda uygulanan canlı hayvan ithalatı yetiştiriciyi olumsuz etkilemiştir. İlimizde sıfır faizli krediye rağmen yetiştiricilerimizin birçoğu perişan durumdadır. Başlangıçta bakanlığımızın ve hükümetimizin çok iyi niyetle uyguladığı bu proje sağlıklı idare edilemediği ve ilgililerce yeterince kontrol yapılamadığı için, projeden hayvan alanlar, bu gün aynı hayvanlarını aldıklarının yarı parasına satamamaktadır. Bu durum ilerde çok ciddi sıkıntılara sebep olacaktır.”

KARABORSACILAR DA YETİŞTİRİCİLERİ PERİŞAN ETTİ

İkiz, yaşanan sıkıntılar konusunda ise şöyle dedi: “İlimizde yeterince kaba yem yetiştirilemediği için, yetiştiricilerimiz ihtiyaçlarını başka illerden karşılamaya çalışmaktadır. Son dönemde sektör dışından bazı kişilerin kaba yem piyasasına girmesi ve aşırı kazanma sevdaları ot piyasasını olması gereken fiyatların çok üzerine çıkarmıştır. Bu durumda yetiştiricimiz kışı çıkarmak için elindeki hayvanının bir kısmını yok pahasına satıp kalan hayvanlarını kurtarmanın hesaplarını yapmaktadır. Daha da acısı bu sıkıntıları aşamayan birçok yetiştiricimiz gebe ve damızlık ineklerini elinden çıkarma yoluna gitmektedir.”

İkiz, Ordulu bakanlar, milletvekilleri ve siyasi parti il temsilcilerine gönderdiği mektubunda hayvan yetiştiricilerinin genel sıkıntılarını ise şöyle sıraladı: “Pahalı yem girdileri (ot, yonca, korunga, fiğ, saman vs.), yetersiz yem bitkisi üretimi, meraların yetersizliği, suni tohumlama ücretlerinin pahalılığı, veteriner hizmetlerinin pahalılığı, veteriner ilaçlarının pahalılığı, süt fiyatlarının düşüklüğü, et fiyatlarının düşüklüğü sıkıntılarımıza sıkıntı katmaktadır.”

Ordu İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin İkiz, sorunların nasıl çözülebileceğini ise şöyle dile getirdi: “Hayvancılıkla uğraşan yetiştiricilere (et ve süt üreticisi) ayrım yapmadan yem desteği sağlanmalı. İlimizde kaba yem bitkisi ekim alanları İl Gıda ve Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün yapacağı bir programla düzenlenmeli. Arazilerini ekip-dikemeyen vatandaşlarımızın boş arazileri il-ilçe müdürlerinin öncülüğünde birlikler aracılığı ile ekilmeli, mevcut mera alanlarının ıslahı süratle tamamlanmalı, meraların haksız işgaline ve amacı dışında kullanımına izin verilmemeli. Mevcut meraların il mera komisyonu marifeti ile ve yetiştirici birliklerinin aracılığı ile gerçek hayvan sahiplerine tahsisi ve kiralanmaları yapılmalı. Serbest veterinerlerin muayene ücretleri ve ilaç fiyatları bakanlık il müdürlüğünce kontrol edilmeli, serbest veteriner hekimlerin fahiş fiyatlarla yaptığı suni tohumlama fiyatları bakanlıkça belli bir standarda çekilmeli. Bakanlığımızın il müdürlüğü ve ilçe müdürlüklerindeki veteriner hekimlerin de suni tohumlama yapması sağlanmalı, bu durum hayati önemde bir konudur. İlimizdeki devlet veteriner hekimleri dairelerde adeta evrak memurluğu yapmaktadır. Yetiştiriciye gerçek anlamda katkıları yoktur. Bakanlıkça yaptırılması gereken koruyucu aşıların zamanında yapılması sağlanmalı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki hayvan yetiştiricilerine uygulanan ayrıcalıklı desteklerin benzerleri mutlaka Ordu İlinde de uygulanmalıdır. İlimize Mutlaka Bir Et Balık Kurumu entegre tesisi ve satış mağazaları açılmalıdır. Süt üreticimiz perişan durumdadır. Dağınık işletme ve engebeli arazi şartları yüzünden süt toplamak çok zor ve pahalıdır. Bu gerekçelerle var olan süt işleme fabrikaları ve dışarıdan ilimize süt toplamaya gelen fabrikalar sütümüzü sudan ucuza almaktadır. Başka çözüm yolu bulamayan üretici sütünü mecburen maliyetinin altına satmaktadır. Süt üreticisinin mağduriyetinin giderilmesi için Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kapanan Et Balık Kurumlarının tekrar açıldığı gibi ilimize de devlet destekli süt üretim tesisleri kurulmalıdır.