"Silah fabrikaları 5 ülkeye para, diğerlerine ölüm getiriyor"

İSİPAB Türk Grubu Başkanı Orhan Atalay: - "(BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi) Bu ülkelerin kendi refahı için ürettiği silahlar başka ülkelerde, dünyanın mazlum coğrafyalarında patlıyor. Dolayısıyla silah fabrikaları bu beş ülkeye para, zenginlik getirirken, diğer ülkelere yoksulluk, ölüm, katliam, gözyaşı ve ağıt getiriyor. Böyle bir dünya düzeni kurulmuş" - "Bu dünya düzeni esaslı bir şekilde değişmedikçe Myanmar'ın da sorunu bitmeyecek. Gazze'nin de sorunu bitmeyecek. Yemen'in, Irak'ın, Suriye'nin de sorunu bitmeyecek. Kafkaslar, Balkanlar'ın da sorunu bitmeyecek" - "İsrail'in çoğu kararına BM karşı çıkmış, ama İsrail'e hiçbir yaptırım uygulamamışlardır. Myanmar için de aynı şey söz konusu" - "Özellikle BM'nin güvenlik konseyi yapısı değişmesi gerekiyor. Bu olmadığı sürece bizim söylediklerimiz sadece şikayetten, sadece diz dövmekten, sadece kafalarımızı taştan taşa vurmaktan ibaret kalacaktır"

GÜNAY NUH - İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ülkelerin kendi refahı için ürettiği silahların dünyanın mazlum coğrafyalarında patladığına dikkati çekerek, "Dolayısıyla silah fabrikaları bu beş ülkeye para, zenginlik getirirken, diğer ülkelere yoksulluk, ölüm, katliam, gözyaşı ve ağıt getiriyor. Böyle bir dünya düzeni kurulmuş." dedi.

Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada Müslümanların Ramazan Bayramı'nı buruk geçirdiğini, bunun Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kaynaklı olduğunu dile getirdi.

Reklam
Reklam

BM'nin Filistin veya Arakan konusunda çoğu kez sağduyu gösterdiğini ancak sıkıntının Güvenlik Konseyi'nden kaynaklandığını anlatan Atalay, "Konseyin hem işleyişi hem taraftarları gerçekten haksızca, adil olmayan bir şekilde yapılandırılmış." ifadesini kullandı.

Atalay, 1. ve 2. Dünya savaşlarının galiplerinin kendi hakimiyetlerini kalıcı kılmak için bir dünya düzeni kurduklarını, bunu da BM Güvenlik Konseyi adı altında organize ettiklerini söyledi.

Çözümün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarla söylediği, dünyanın bilincinin uyandırılmasıyla mümkün olabileceğini aktaran Atalay, "Dünya beşten büyük" ifadesinin bütün insanlık tarafından kabulü ile sorunların ortadan kalkacağına dair bir ümidin oluşacağının altını çizdi.

"Dünya Kudüs kararının haksız olduğunu söylüyor. Bu beşi, hatta beşten birisi veto ettiğinde geri kalanının haklılığının karşılığı, bir pratiği olmuyor." diyen Atalay, şöyle devam etti:

"Bu ülkelerin kendi refahı için ürettiği silahlar başka ülkelerde, dünyanın mazlum coğrafyalarında patlıyor. Dolayısıyla silah fabrikaları bu beş ülkeye para, zenginlik getirirken, diğer ülkelere yoksulluk, ölüm, katliam, gözyaşı ve ağıt getiriyor. Böyle bir dünya düzeni kurulmuş. Bu dünya düzeni esaslı bir şekilde değişmedikçe Myanmar'ın da sorunu bitmeyecek. Gazze'nin de sorunu bitmeyecek. Yemen'in, Irak'ın, Suriye'nin de sorunu bitmeyecek. Kafkaslar, Balkanlar'ın da sorunu bitmeyecek."

Reklam
Reklam

- "Adil bir dünya düzeni kurmak..."

Bu düzeni adalete doğru evirmekle sorunun çözüleceğine inandıklarına işaret eden Atalay, "Adil bir dünya düzeni kurmak... Bu adil dünya düzeninde işler çok daha kısa sürede çözülecek. Barış kısa sürede sağlanacak. Refah kısa sürede gerçekleşecek. Gözyaşı, ağıtlar kısa sürede sonlanacak. Bütün dünya bağırsın, çağırsın, ayağa kalksın, itiraz etsin, isyan etsin bir karşılığı yok. Ama beş ülkeden birisinin vetosunun pratikte bir karşılığı vardır. Bu beş ülkenin, hele hele Müslümanlar söz konusu olduğunda da ittifak ettikleri görülmemiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Sırpların Boşnaklara yaptığı zulmü anımsatan Atalay, o dönem dünyanın kılının kıpırdamadığını, bunun beş ülkenin gönüllerinin aynı anda hoş olmadığından kaynaklanan bir durum olduğunu belirtti.

Beş ülkenin tek derdinin kendi ulusal çıkarları olduğuna dikkati çeken Orhan Atalay, "Menfaatleri, çıkarları nereyse onların bütün değerleri oraya odaklanmıştır. Dolayısıyla çıkarlarına zarar getirecek, halel getirecek hiçbir duruma da 'evet' demezler. Bu bozuk, yanlış, zalim, gaddar, galiplerin tesis ettiği dünya düzeni değişmediği sürece de bütün insanlığın şikayetleri devam edecek. İsrail'in çoğu kararına BM karşı çıkmış, ama İsrail'e hiçbir yaptırım uygulamamışlardır. Myanmar için de aynı şey söz konusu. Peki Myanmar'da ne oluyor? İsrail lobisi mi var? Ya da başka bir lobi mi var? Oraya niye asker göndermiyorlar? Çünkü orada akan kan Müslümanların kanı. Bu beş ülke içinde ne yazık bir Müslüman ülke yok." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Atalay, artık yapılanların gizlenemediğini bildirerek, bunu bir şekilde insanlığın farkına vardığını söyledi.

Dünyadaki zulümlerin son bulması için Türkiye öncülüğünde adil bir dünya düzenin kurulması gerektiğinin altını çizen Atalay, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz istiyoruz ki özellikle Türkiye'nin öncülüğünde adil bir dünya düzeni kurulsun. Bu beş daimi ülke içinde Türkiye gibi bir kaç ülke daha dahil olsun. Olsun ki dengeler otursun, dengeler oluşsun. Dengeler oluşmadığı sürece de ne yazık ki bizim topraklarımızda kan, göz yaşı, kin düşmanlık, ölüm, yokluk, yoksulluk, öteki dünyadakilere de cennet. Siz kendi dünyanızda cennet yaratacaksınız, ötekisini bir cehenneme mahkum, maruz bırakacaksınız. Sonra da dünya barışı sağlansın diye de edebiyat yapacaksınız. Bu yalancılık, bu sahtekarlık. Bu yalancılığın, bu sahtekarlığın sonlanması için özellikle BM'nin güvenlik konseyi yapısı değişmesi gerekiyor. Bu olmadığı sürece bizim söylediklerimiz sadece şikayetten, sadece diz dövmekten, sadece kafalarımızı taştan taşa vurmaktan ibaret kalacaktır. "

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: