Silahları Madalya İçin Çekecekler

Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonası’na katılacak milli sporcular, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edip şampiyonadan madalya...

Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonası’na katılacak milli sporcular, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edip şampiyonadan madalya ile dönmek istediklerini belirterek, “Önümüzdeki tüm süreç olimpiyatlar için. Katılım sayımızı arttırıp, olimpiyat madalyası almak istiyoruz” dediler.Hollanda’nın Arnhem kentinde 2-8 Mart tarihinde düzenlenecek “Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonası"na katılacak olan milli sporcular Ankara Eryaman Olimpiyat Hazırlık Merkezi’nde (TOHM) kampa girdi. Atıcılık branşında yılın ilk uluslararası müsabakası olan Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonası’nda aralarında Dünya Şampiyonu Yusuf Dikeç’in de bulunduğu 9 sporcu Türkiye’yi temsil edecek. Şampiyonada büyük erkek havalı tabanca, havalı tüfek takımlarının yanı sıra gençlerde 2 erkek tüfek ve 1 bayan tabanca branşlarında da millilerimiz madalya şansı arayacaklar. En büyük hedefleri olimpiyat madalyası olan milli sporcular, müsabaka öncesi Gençlik ve Spor Bakanlığı resmi yayın organı Gençlik Spor’a konuştular.Atıcılık Milli Takım Antrenörü Muhammed Topal, 2015 yılının önemli olduğunu vurgulayarak, “Bu yıl atıcılıkta Olimpiyat kota yılı. Nisan’da Kore’de yapılacak Dünya Kupası’yla başlayacak kota müsabakaları, Ağustos’a kadar sürecek. Avrupa Şampiyonası, kota müsabakalarımız için iyi bir hazırlık olacak. Arkadaşlarımızın hepsi olimpik sporcular. İnşallah derece olur, olmayacak bir şey değil” dedi.Kamp süresince sporcuların mevcut antrenman potansiyelini müsabakaya çevirmek ve zihinsel antrenman çalışmaları yapacaklarını söyleyen Topal, “Büyük erkekler havalı tabanca takımımızda dünya şampiyonumuzun olması büyük avantaj, derece bekliyoruz. Büyük erkekler tüfek branşında da iyi sporcularımız var, gününde olurlarsa ilk 3’e girebilirler. Ferdi olarak da şansları var” diye konuştu.“TÜM SÜREÇ OLİMPİYATLAR İÇİN”“Önümüzdeki tüm süreç 2014 olimpiyatları için, olimpiyata giden sporcu sayımızı arttırmak ve olimpiyat madalyası almak istiyoruz. Alacağımıza da inanıyoruz” diyen Topal, atıcılık sporu için şu değerlendirmelerde bulundu:“Çoğu branşlarda ne kadar hareketliyseniz o kadar başarılısınızdır. Atıcılıkta ne kadar statik durursan o kadar başarılısın. Sabit durmak için de bir kuvvet gerekir. 5 buçuk kilogramlık bir silahla 5 buçuk saat ayakta sabit duruyorsun. Atış esnasında en ufacık bir hata yapmaman lazım. Konsantrasyon ve psikolojik baskısı da çok fazla. Dıştan bir şey yapılmıyor gibi gözüküyor ama içsel baktığınız zaman çok fazla efor gerektiren bir branş. Atıcılığa başlama yaşı jimnastik yüzme gibi değil, kişinin kas iskelet sisteminin oturması gerekiyor.”2014’te yapılan ve atıcılık için ilk kota müsabakası olan Dünya Şampiyona’sında 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’na katılmaya hak kazanan Dünya Şampiyonu Yusuf Dikeç (42), “Avrupa Şampiyonası’nda elimizden geleni yine yapacağız. 100’den fazla sporcu derece için gelecek, kimin şansı yanındaysa o madalyayı alacak. Son iki olimpiyatlara katıldım. Olimpiyatlar farklı bir duygu, nasip olursa üçüncüye katılacağız. Tek eksiğimiz olimpiyat madalyası, o da çıkarsa bırakacağım. Yeni nesli yetiştireceğiz, verilen görevler ne olursa üstümüze düşeni yapacağız” dedi.“BEDEN VE RUHUN İBADETİ”“Bence atıcılık, bedenin ve ruhun ibadet yapması gibi. İtaat etmeye zorluyorsunuz. Sabretmeyi öğreneceksiniz, sakin ve soğukkanlı olacaksınız” diyerek atıcılığı tanımlayan Dikeç, 28 yaşında atıcılıkla tanıştığını belirterek, “O zamana kadar bu sporun varlığını bilmiyordum. Astsubayım, askeri okula girdikten sonra öğrendim. Yeteneğim olduğunu gördüm, daha sonra çok çalıştım. Sevmeden, heyecan duymadan başarı gelmez. Bir sporcunun istemesi önemli değil, istediği şey için sarf ettiği caba önemli. 3 yıl aralıksız cumartesi, pazarları poligondan çıkmadım. İlk uluslararası derecemi 5 yıl sonra 2005 Balkan Şampiyonası’nda aldım. Başlarda ‘Dünya Şampiyonu olacağım’ demek hayal geliyordu. Kazanabileceğine inanacaksın çalıştığın zaman zaten onu elde ediyorsun. Yetenek olsa bile çalışmazsan başarıya yetmez” ifadelerini kullandı.“HAYATIM DEĞİŞTİ”Atışa başladıktan sonra hayatının yüzde 80 değiştiğini söyleyen Dikeç, “2006’da ordular arasında dünya rekoru kırdım. Maddi boyutu bir yana ama ben dünyanın en zengin insanı oldum. Çocuğuma çok güzel bir miras bırakacağım. ‘Benim babam dünya rekortmeniydi’ diyecek. Bence bundan daha büyük mutluluk olamaz” diye konuştu.Dikeç, Mersin’de yaşadığını ve oradaki poligondan sorumlu olduğunu dile getirerek, “Hem sporculuğumu yapıyorum hem de oradaki gençleri poligona getiriyor, öğrenci yetiştiriyorum. Eminim araştırılsa Türkiye’de benden 10 kat daha yetenekli çocuklar vardır. Elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Benim hep içimde uhde kalmıştır ‘niye bu spora gençlerde veya yıldızlarda başlamamışım?’ Genç sporcuları gördüğümüz zaman çok mutlu oluyoruz” diye konuştu.TABANCA TUTKUNU, KEMAN HAYRANI2 yıl önce okulunda yapılan seminer sayesinde atıcılıkla tanıştığını ifade eden takımın en küçüğü ve tek bayanı Elif Sünnetçi (16), “Farklı bir spor olduğunu düşündüm. Silahlara ilgim vardı. Başladım ve hayatıma etkileri arttı, konsantrasyonumu daha fazla sağlayabilmeye başladım. Derslerime olan dikkatim arttı. Çünkü her gün 3 saat antrenman yapıyorum. Bu süreç içerisinde nişan almaya sürekli odaklanıyorum. Daha akıcı kitap okumaya başladım. Günlük yaşantımda kendimi daha iyi kontrol edebiliyorum. Ailemle ilişkim düzelmeye başladı, sinirimi daha çabuk kontrol edebilmeye başladım. Hayatıma kazandırdıklarını fark edince bırakmak istemedim. Bir yıl içinde milli takıma girdim” dedi.En büyük hedefinin Dünya Şampiyonu olmak ve Dünya Rekoru kırmak olduğunu söyleyen Sünnetçi, aynı zamanda keman ve gitar çalıp, şarkı söylediği için akademik olarak hedefinin ise konservatuar okumak olduğunu kaydetti.“Her gittiğim müsabakada ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum” diyen Sünnetçi, ilk madalyasını katıldığı ilk müsabakada aldığını ifade ederek, “Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Rakiplerimiz de güçlü biz de güçlüyüz. Ben her zamanki gibi odaklanıp atışımı yapacağım. Atıcılıkta bedenini belli bir düzene sokman lazım. Sabit ve sakin kalmak gerçekten çok zor. Atışını yaptıktan sonra soğuk kanlı olmak zor iş. Yarışma heyecanı insanın nabzını arttırıyor, elleri titremeye başlıyor. Bayanlar erkeklere göre nefes kontrollerini daha iyi yapıyorlar” şeklinde konuştu."HEDEFİM TOKYO OLİMPİYATLARI"2014 Nanjing Yaz Gençlik Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi temsil eden Nurullah Aksoy (17), Maltepe Askeri Lisesi’nde 2 sene önce atıcılığa başladığını belirterek, “Gecen yıl milli takıma girdim. Rusya’da yapılan Gençler Avrupa Şampiyonası’nda 3. oldum ve Gençlik Olimpiyatları’na kota aldım. Çin o kadar güzeldi ki, gerçek olimpiyatları düşünemiyorum bile. 204 ülkeden 3 bin 500 sporcuyla bir aradaydık, bir çok arkadaş edindik. Motive olduk, şimdi en büyük hedefim 2020 Tokyo Olimpiyatları” dedi.Havalı tüfek branşında yarışan Aksoy, “Tabanca branşına göre elbiseleri giyinmek, pozisyonumuz, silahın ağırlığı bakımından daha fazla zahmet gerektiriyor. Atıcılığı isteyerek ve zevk alarak yapmanız gerekiyor. Diğer sporlarda daha çok vücudumuzu konuşturmamız gerekiyor ama atışta, zihnimizi, beynimizi ön plana çıkarmak zorundayız. Arpacıkta hedefi denkleştirebilmek için o an sadece onu düşünmek gerekiyor” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: