Şimşek: IMF ile bizim diyaloğumuz devam ediyor

Ankara (AA) - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "IMF ile bizim diyaloğumuz devam ediyor. Yapıcı bir şekilde yaklaşıyoruz. Ama eninde sonunda eğer bir program
olacaksa, bahsettiğimiz çizgilerle uyumlu olması lazım" dedi. CNN Türk'ün sorularını yanıtlayan Mehmet Şimşek, "Daha sonraki aşamalarda olabilecek riskli durumlar karşısında, bu programın bize yardımcı olmasını isteriz. Bu programın ciddi bir tahrifat yaratacak süreç yaratmasını istemiyoruz" diye konuştu.

Dünyada yaşanan krizde henüz sonuna gelinmediğine, ilk aşamada gelişmiş ülkelerde finansal boyutta likidite sorunu olarak ortaya çıkan krizin artık reel ekonomiye dönük yayıldığına, ülkelerin palyatif çözümler yerine daha sistematik ve daha koordineli çabalar içine girdiğine işaret eden Şimşek, şöyle devam etti:
"Şunu kabul etmek lazım; bu yüzyılın en büyük kredi balonlarından birisi sönüyor. Bunun getireceği bilanço etkileri, hane halkı üzerinde ve gerek şirketler ve ülkeler ölçeğinde hissediliyor ve hissedilmeye devam edecek.

Reklam
Reklam

Amerikan hane halkında, evlerinin değeri 4 trilyon dolar düştü. Borsadaki servetlerinin değeri 8 trilyon dolar düştü. Yani 12 trilyon dolarlık bir değer kaybı var. Biz, küresel krizinde hem tüneldeki karanlığı, aynı zamanda tünelin ucundaki ışığı da görüyoruz. Biz, hiçbir zaman (bağışığız) demedik. Ancak gerek bankacılık sektörünün sağlamlığı gerek diğer faktörler nedeniyle, geçmişe oranla ve başlangıçta bizden daha iyi görünen ülkelere oranla çok daha iyi durumdayız.

6 ay önce Türkiye ekonomisini söz konusu ülkelerin gerisinde gösterenlerin ne kadar haksız oldukları ortada. Bu küresel bir kriz, bize de geliyor." Şu anda dünyanın ciddi bir resesyon riskiyle karşı karşıya bulunduğunu, bu ortamda Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı en büyük riskin, kısa dönemde "kredi krizinin yansımaları ve bunun büyümeye, bankalara, reel sektöre etkisi", uzun dönemde ise "küresel rekabet gücünün olmaması" olduğuna işaret eden Şimşek, "Ben bu ortamda bir çıpanın, iyi bir programın olması gerektiğine inanan bir insanım. Ama bunu yaparken bu zor dönemde bize esneklik tanıyacak, harcama anlamında söylemiyorum, gerektiğinde özel sektörün desteklenmesi, gerektiğinde Türkiye'nin bir manevra alanının olması, o sigortanın kapsamı çok önemli. Diyaloğumuz yapıcı ve G-20 zirvesinde de devam edecek. Geldiğimiz noktada çerçeve konusunda henüz bir birliktelik yok" dedi.

Reklam
Reklam

Mevduata garanti yetkisinin bakanlar kuruluna devriyle ilgili yasa önergesi hakkında soruyu da yanıtlayan Şimşek, Türk bankacılık sektörünün geçmişte krizleri derinleştiren bir nitelikteyken, şimdi çok güçlü durumda bulunduğunu söyledi.

"Ancak çevredeki birçok ülkenin kriz nedeniyle aldığı kimi kararların aleyhte olabileceğini" belirten Şimşek, "Böyle bir gelişme olursa, geniş bir yetkiyi Bakanlar Kurulu'na devrediyoruz. Çünkü çok hızlı bir şekilde hareket etme imkanı sağlayacak. Buna başka türlü de bakmamak lazım" dedi.

Bunun aynı zamanda "yurtdışındaki Türkler'in varolan kaynaklarını çekmeye yönelik bir yasa" olduğunu ve bu bu konuda esneklik sağlayacak hükümlerin de yasaya konduğunu anlatan Şimşek, "Eylül ayı sonu itibariyle Türk bankacılık sisteminin sermaye yapısı güçlü. Problemli kredi oranı son derece düşük. Özel sektör şirketleri kar açıklıyor. Aşama aşama gerekli tedbirleri alıyoruz. Önceden aldıklarımız var, alma ihtiyacı duymadıklarımız var. Gerektiğinde hızlı karar almak için de şu anda aldığımız tedbirler var. Yasaya o çerçevede bakmak lazım" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Çıkarılması öngörülen "mali kural" ile ilgili soru üzerine Şimşek, "mali kuralı oluşturmak ve deneyimlerinden yararlanmak üzere" bu konuda deneyimli ülkelerin ve IMF'nin de katılacağı bir çalıştay düzenleneceğini, çalıştay sonunda Türkiye'nin politik, ekonomik ve genel dinamiklerine uygun genel bir düzenleme yapılacağını açıkladı.

Şimşek, yurtdışından çekilmesi öngörülen paranın miktarıyla ilgili bir soru üzerine, "Dünya merkez bankalarının Merkez Bankası'nın hesaplarına göre Türk vatandaşlarının üzerine kayıtlı mevduat miktarının yaklaşık 30 milyar dolar" olduğunu, şirketler veya başka mekanizmalarda olan paranın bu hesaba dahil edilmediğini söyledi.

"Şu anda kafalarında paranın miktarıyla ilgili bir rakam olmadığını" ifade eden Şimşek, "Sadece belli bir dönemde vatandaşımız Türkiye'ye güvenip parasını burada değerlendirmek isterse, bu anlamda Türk bankacılık sektörünü, özel sektörünü ferahlatıp bir miktar gelir elde etmek isterse, ondan memnuniyet duyarız. Ona ilişkin bir yasal düzenleme" dedi.

Reklam
Reklam