Sınav stresi nasıl yenilebilir?

KÜTAHYA (İHA) - Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Hatice Zeynep İnan, 'sınav kaygısı ve stresle başa çıkma yolları' konulu konferansta, Seviye Belirleme Sınavı ve Öğrenci Seçme Sınavı'nın, öğrencilerde stres oluşumuna neden olabileceğini söyledi.

Yrd. Doç. Dr. İnan, şöyle konuştu:

"Stresin altında anksiyete, kaygı yatar. SBS, üniversite sınavı gibi hayatı direk etkileyecek derecede önemli olaylar öğrencilerde stres oluşmasına sebep olabilir. Öğrenci kendini huzursuz ve gergin hissedebilir. Karşı karşıya kaldığı durumu çözebilecek mi, başarıyla sonuçlandırabilecek mi diye endişe eder. Stresin birçok belirtisi vardır. Bunlardan en çok ortaya çıkanları şunlardır; uykuya dalamama, kendini yorgun hissetme, ağrılar, hazımsızlık, barsak faaliyetlerinde değişiklik, kendini huzursuz hissetme ve hatta depresyona girme. Stres günümüzde tamamiyle olumsuz bir olay gibi algılanmasına rağmen, aslında karşılaşılan güç durumla başa çıkmak için bireyi harekete geçirebilecek bir olaydır. Yani, aşırı stres ve kaygı öğrenciyi nasıl olumsuz etkiliyorsa, hiç stres yapmayan veya hiç endişe etmeyen öğrenci de mağdur olabilir. Dolayısıyla karşı karşıya kaldığı durumu nasıl çözeceği konusunda bir öğrencinin belli bir seviyede endişe etmesi yararlı olacaktır. Nasıl ki bir atletizm müsabakasında yarışmacının adrenalin seviyesinin artması onun fiziki performansındaki artışa sebep olabiliyorsa, öğrencinin sınava hazırlanırken endişe ve kaygı duyması da onun daha fazla işin üstesinden gelmek için kendinde güç bulmasına sebep olabilecektir. Öğrenci bu endişe ve kaygı ile beraber bir nevi motive olmuş olacaktır. Öte yandan, aşırı stres, kişide yorgunluk, karın ağrısı, anksiyete bozukluğu, kalp çarpıntısı gibi olumsuz durumlara da sebep olabilmektedir. Öğrencinin ilk yapması gereken "nefes almak" tır. Aşırı stres, heyecan zamanlarında kişi refleks olarak nefesini tutar ve bu da heyecanın daha da fazlalaşmasına sebep olur. Beyne yeterli miktarda oksijen gitmemesi, beynin fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu da özellikle üniversite sınavı gibi önemli ve süreyle yarışılan, doğru düşünme ve mantık yürütmenin en çok ihtiyaç duyulduğu dönemde öğrenciyi yavaşlatacak hatta durduracaktır. Dolayısıyla öğrenci, stres zamanında nefes almayı unutmamalıdır. Hatta ciddi boyutlara ulaşan durum söz konusu ise öğrenci doğru nefes alma tekniklerini öğrenmeli ve uygulamalıdır. Bir öğrenci konusuna çok hakim ve iyi donanımlı olabilir. Sınav esnasındaki hedef, bu potansiyelini en iyi şekilde, verilen zaman diliminde sergilemesidir. Bunun için kendini fiziksel ve psikolojik olarak hazır hissetmelidir. Fiziksel olarak örneğin karnının çok aç olması veya tıkabasa dolu olması, tuvalete gitme gibi ihtiyacını olması sınavdaki başarısını direk etkileyecek durumlardır. Bu ve bu gibi durumları engellemek için öğrenci sınav günü gündelik yaşantısına devam etmelidir. Örneğin, gündelik yaşantısındaki gibi yeme içmeye devam etmeli, sınav öncesi fazla miktarda aşırı şekerli sıvı tüketimi yapmamalıdır (tuvalet ihtiyacı artırdığı için). Böylece olası sürpriz durumlardan uzak kalacaktır.Öte yandan, kendini sınava hazır hissetmesi, sınava gireceği sınıfı ve sırayı önceden görmesi, kendisini olumlu yönde motive edecek kişilerle sohbet etmesi, onu psikolojik olarak hazırlayacak etkenlerdendir. Aşırı derece sınav kaygısı duyan ve bu kaygının çalışmaları olumsuz yönde etkilediği durumlarda öğrenci "derin nefes alma," "meditasyon," ve "egzersiz yapma," gibi yöntemler uygulayabilir."

Reklam
Reklam

SINAV KAYGISINI YENME YÖNTEMLERİ

Sınav kaygısını kontrol altında tutabilmek için bazı teknikler uygulanabileceğini ifade eden İnan, "Sınav kaygısının hiç olmaması, bu kaygının çok yüksek olması kadar olumsuz bir durumdur. Önemli olan, sınav kaygısını doğru şekilde yönetebilmek, umutsuzluğu dönüşmesine izin vermemektir. Bunun için özellikle şu noktalara dikkat edilmelidir: Egzersiz yapmak; düzenli beslenmek; düzenli ders çalışmak ve asla ertelememek; Kontrol edilemeyen şeyler için endişe etmemek; Sizi derslerinizden alıkoyacak kişi ve şeylerden uzak durmak; Motivasyonunuzu artıracak kişilerle sohbet etmek ve pozitif hobiler edinmek.Sınav kaygısını kontrol altında tutabilmek için bazı teknikler uygulanabilir. Örneğin; Kasları gevşetme: Stres yüzünden kasılan kasların gevşetilmesi için değişik metotlar kullanılabilir. Örneğin, baştan ayağa doğru tek tek vücudun bütün noktaları gevşetilir, rahatlatılır. Egzersiz yapma: Egzersiz yapmak, vücudunuzu zinde tutarak stresle başa çıkmaya yardımcı olur. Ancak, egzersiz yaparken vücudu aşırı derecede yormamaya dikkat edilmelidir. Örneğin, açık havada kısa mesafe yürüyüşleri yapılabilinir. Zamanın kısıtlı olduğu düşünülürse, arabayla gidilmesi gereken mesafenin bir kısmı yürüyüşle geçilebilir, böylece hem yürüyüş için ayrıca vakit kaybedilmez hem de egzersiz yapılmış olur. Düşünce değiştirme: Kaygının asıl kaynağı karşılaşılan durum (sınav) değil, kişinin bu durum hakkındaki yorumudur. Yani öğrenci düşüncelerini kontrol altına almaya başarırsa, kaygı yerini motivasyona bırakacaktır.Hayal etme: Öğrenci gözleri kapalı, rahat bir ortamda, hayalinde kendi mutlu ve huzurlu olduğu bir ortama götürür. Negatif düşüncelerin yerini pozitif düşünlerin alması kişinin kaygılı ruh halinden bir süreliğine uzaklaşmasına yarayacaktır. Sosyalleşme: Öğrencinin yaşadığı durumla ilgili başkalarının başarı ile sonuçlanmış tecrübelerini dinlemek. Bireysel veya grup terapileri: Öğrenci çalışmalarını aksatacak derecede kaygı duyuyorsa ve kendi başına çözemiyorsa, bir an önce profesyonel yardım almalıdır. Bireysel danışmanlık veya grup danışmalığı ve terapileri öğrencinin kaygı seviyesinin azaltılmasının profesyonel ellerce gerçekleşmesini sağlayacaktır" diye konuştu.

Reklam
Reklam