TRABZON (İHA) - Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) girecek öğrencilerin sınav stresini azaltmalarının kendi ellerinde olduğu ancak bu konuda öğrenci ailelerine de çok önemli görevler düştüğü belirtildi.
Trabzon Numune Hastanesi Ruh ve Sinir Hastalıkları uzmanı Dr. Mehmet İrfan Coşkun, ÖSS sınavına 2 gün kaldığını belirterek, öncelikli olarak sınava girecek öğrencinin sınav stresini en aza indirgemesi gerektiğini söyledi. Artık sınava hazırlanmanın bırakılmasını ve kişinin kendisini psikolojik olarak sınava hazırlama dönemine girmesini tavsiye eden Dr. Coşkun, "Öğrenciler, bu sınavı hayatlarının en son çaresi olarak görmemeliler. Mutlaka sınava girecek gençler, hayatlarındaki en zor sınav olarak gördükleri üniversite giriş sınavı öncesi ağır stres altında. Bu stresleri 'Sınav öncesi 1 - 3 yıl boyunca ağır tempoda sınava hazırlanmanın verdiği yıpratılmış stresi. Aile tutum, davranış ve söylemlerinden kaynaklanan sınavı kazanma zorunluluğu stresi. Yakın ve uzak çevreden sınavla ilgili alınan elektriğin oluşturduğu stres. Gençlerimiz sınava yüklediği anlamın oluşturduğu stres. Alternatifsizliğin yani sınavı kazanmaktan başka bir alternatif olmadığı düşüncesinin oluşturduğu stres. İşsizlik oranının yüksek olması ve ekonomik şartların iyi olmamasının oluşturduğu stres' olarak sıralayabiliriz" dedi.
"Stres verici durum karşısında insanlarda terleme, çarpıntı, nefese doyamama, yorgunluk ve vücut ağrıları gibi bedensel belirtilerle birlikle sıkıntı, uykusuzluk, karamsarlık gibi ruhsal belirtiler oluşur" diyen Dr. Coşkun, bu belirtilerin de insanın verimini düşüreceğini, konsantrasyonunu bozacağını ve penformansını azaltacığı uyarısnad bulundu. Çoşkun, "Dolayısıyla sınava çok iyi hazırlanmış, alt yapısı ve okul geçmişi başarısı çok iyi olan bir genç, sınav stresinden muzdarip ise sınav performansı oldukça düşmekte ve çok haketmesine rağmen bildiği sorulara cevap veremeyip, soruları yetiştiremeyip başarısız olmaktadır. Bu nedenle sınav stresi yoğun olan gençlerimizin sınavdan en az 6 ay önce bir psikiyatrist, psikolog veya danışmana başvurarak ailesiyle birlikte stresle başedebilmeyi öğrenmesi gereklidir. Sınav stresinin hiç olmaması da başarıyı düşüren bir durumdur. Yoğun olmayan sınav stresi motive edici, başarıyı getirici bir faktördür. Eğer bu stres başarıyı düşürecek ölçüde bedensel ve ruhsal belirtilere sebeb oluyorsa tedavi edilmelidir" diye konuştu.
Sınav akşamı diğer akşamlardan farklı tutulması gerektiğini ifade eden Dr. Coşkun, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bir iki gün kala sınav hazırlıklarını durdurun. Sınav akşamı diğer akşamlardan farklı tutulmamalı. Ertesi gün normal bir lise ders sınavı varmışcasına davranılmalı. Sınava 1 - 2 gün kala gezi, sportif faaliyet gibi sosyal etkinliklerde bulunulmalıdır. Aileler sınav öncesi sınavı gündem yapmayacak şekilde çocuklarıyla etkinliklerde bulunmalı ve sınavın kendileri için çok önemli olmadığı, önemli olanın çocukları olduğu kanaatini oluşturmalıdır."