Sincan Belediyesi, Seminerlerine Devam Ediyor

Sincan Belediyesi, Sosyal Belediyecilik uygulamalarına hızla devam ediyor. Belediye sadece vatandaşın temizlik, yol gibi rutin ihtiyaçlarıyla sınırlı kalmıyor, bunların yanı sıra her fırsatta düzenlediği sosyal ve kültürel faaliyetlerle de vatandaşın takdirini topluyor. Geçtiğimiz günlerde düzenlediği seminerle vatandaşı dedikodu ve gıybete karşı uyaran Sincan Belediyesi, dedikodunun nefsimizin en büyük hastalığı olduğunu vurguladı.Sincan Belediyesi, vatandaşı bilinçlendirmeye devam ediyor. Belli periyotlarla düzenlediği seminerlerle vatandaşı bilinçlendiren Sincan Belediyesi, bu kez de dedikodu hakkında bir seminer düzenledi. İl Müftülüğü vaizelerinden Ulviye Çakır tarafından verilen seminerde, dedikodunun nefsimizin en ağır hastalıklarından olduğunun altı çizildi.Gıybetin bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şekilde konuşmak olduğunu belirten Çakır,“ Çok sevdiğiniz değer verdiğiniz bir dostunuz var. Size çözüm olabilecek dertlerinizi sona erdirebilecek tek kişinin o olduğunu düşünün. Eğer ona ulaşırsanız bütün sıkıntılarınızdan kurtulacaksınız ve rahatlayacaksınız. Ona ulaşmak için de cebinizde yalnızca tek bir bilet alacak paranız var. O bileti alıyorsunuz ve yola çıkıyorsunuz. Giderken biletinizi bir hırsız çalıyor. Ne hissedersiniz? İşte buradaki dost Allah (cc) dır. Ona ulaşırsak dertlerimiz sona erecektir. En sevgili O'dur. Bilet, işlediğimiz salih amellerimizdir. Hırsız ise gıybettir. Eğer nefsimizle o hırsıza yenik düşersek ilahi dostumuza giden yolu kapatmış oluruz. Ölü kardeşin etini yemek duygusunu tatmış oluruz” dedi.Çakır, konuyu ilgili ayet, hadis ve günlük hayatta karşılaşılan olaylarla renklendirerek dinleyenlere güzel bir seminer sundu.Gıybetin ilacı bir daha yapılmamak üzere duyulan pişmanlık olduğunu söyleyen Çakır, “Gıybetini yaptığımız kişiden helallik almak büyük erdemliliktir. Gıybet zinadan daha kötüdür buyrulmuştur Zinayı yapanı Allah affeder fakat gıybet yapanı gıybetinin yapıldığı kişi affetmedikçe affolunmaz buyrulmuştur” dedi.Konuyu örneklerle renklendiren Çakır, “ Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) "Gıybet nedir bilir misiniz?" diye sordu. Yanında bulunanlar, "Allah ve onun elçisi daha iyi bilirler" dedi. Peygamberimiz, "Gıybet, kardeşini onun hoşlanmadığı bir sıfat ile vasıflandırmaktır" diye buyurdu. "Kardeşimde söylediğim sıfat bulunuyorsa?" diye sorulduğunda ise "Söylediğin sıfat eğer kardeşinde bulunuyorsa gıybet etmiş olursun, bulunmuyorsa iftira etmiş olursun" diye buyurdu” dedi.Bir kimsenin gıybet ettiğini görünce mani olunması gerektiğini belirten Çakır, konunun değiştirilmesi gerektiğini ya da oranın terk edilmesi gerektiğinin altını çizdi.