DENİZLİ (İHA) - Denizli Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KKB) Uzmanı Vildan Somunoğlu, kış aylarında en çok rahatsızlık veren hastalıklardan birinin sinüzit olduğunu belirtti.
Denizli Devlet Hastanesi KBB Uzmanı Vildan Somunoğlu, burun çevresinde bulunan ve her biri bir delik aracılığı ile buruna açılan boşlukların sinüs olduğunu ifade ederek, "Bu boşlukların iltihabına sinüzit denir. Sinüzit, tipik olarak uzayan bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Sinüzitlerin altında yatan neden multifaktöriyeldir. Nedenler arasında, burun polipleri, büyük geniz etleri, konka hipertrofileri ve kemik eğriliği gibi burun anatomik bozuklukları, alerji ve bazı kalıtsal mukoza hastalıkları da mekanik ve fonksiyonel drenaj bozukluğu yaparak sinüzite yol açabilirler. Viral üst hava yolu enfeksiyonları, çevresel etkenler ve basınç sayılabilir. İmmun yetmezliğine neden olan hastalıklar, diyabet, beslenme bozukluğu, kemoterapi veya uzun süreli kortizon tedavisi hastanın akut sinüzite duyarlılığını artıran nedenlerdir" dedi.
Yüzücü ve dalgıçlarda akut sinüzitin daha sık görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Somunoğlu, "Dalma sırasında, organizmalar burun ve sinüslere itilirler. Yüzme havuzlarında klora bağlı etkenler nedeniylede sinüzit gelişebilir" dedi. Sinüzit hastalığının uyuşukluğa, çalışma isteksizliği ve depresyona neden olduğunu belirten Uzman Dr. Somunoğlu, "Sinüzit erişkinlerde burun tıkanıklığına, sarı-yeşil burun ve geniz akıntısına, yüz, diş, göz ağrısına, genel semptomlara ve öksürüğe neden olur. Çocuklarda ise huzursuzluk, inatçı öksürük ve geniz akıntısına bağlı öğürme ve kusma olabilir. Ateş, kırıklık, yorgunluk, ağız kokusu, koku alma duyusunda azalma, boğaz ağrısı ve bazen ses kısıklığı tüm yaş gruplarında görülen belirtilerdir. Tanısı ise, fizik muayene, endoskopik muayene, radyoloji, tomografi, sinüslerin muayenesi ve biyopsisidir. Ayrıcı tanıları diş ağrıları, migren baş ağrısı, nörolojik ağrılar, sinüs tümörleri, angronörotik ödem, böcek sokmalarıdır" ifadelerini kullandı
Sinüzit tedavisinde hedef olarak drenajı bozulan sinüste üreyen bakterinin öldürülmesi ve drenajın sağlanarak sinüsün temizlenmesi gerektiğini kaydeden Uzm. Dr. Somunoğlu, "Akut sinüzitlerinde bakteriyi öldürmek için antibiyotik, drenajın sağlanması için ise burun damlaları, ağızdan kullanılan burun açıcı bazı ilaçlar ve burun temizliği yeterli olmaktadır. Kronik ve tekrarlayan sinüzitlerde ise burun içindeki anatomik ve fonksiyonel bozukluklara yönelmek gerekmektedir. Sinüzit özellikle akut dönemde antibiyotik ve diğer ilaçlarla tedavi edilirken bazen de ameliyat gerektirir. Akut sinüzitler genellikle ilaç tedavisine yanıt verdikleri için ameliyata nadiren ihtiyaç duyulur. Ancak kronik sinüzitlerde yada komplikasyon gelişen vakalarda sinüzit ameliyatı gerekir" şeklinde açıkladı.
Sinüzit hastaları için farklı tedavilerin uygulandığını belirten Uzm. Dr. Somunoğlu, "Tedavi esaslarında enfeksiyonun kontrolü, ağrıdan kesiciler, alerjik formlarda, antihistamik ve kotikosteroidler gibi durumlarda medikal tedavisi yapılır. Şiddetli sinüzit vakalarında, antibiyotik tedavisine rağmen şikayetin devam ettiği sinüzit formlarında, Enflamasyona bağlı komplikasyonların varlığında, mantar sinüzitlerinde, tömöral olayların ayrıcı tanısında, mantar sinüzitleri ve sinüzitin intrakraniyal ve orbital komplikasyonları gibi hayatı tehdit edici durumlarda cerrahi yöntemler uygulanır" dedi.
Sinüzit için yapılan ameliyatların son yıllarda oldukça ilerlediğini ve Denizli Devlet Hastanesi'nde de son tekniklerle ameliyatların yapıldığını kaydeden Uzm. Dr. Somunoğlu, "Bu ilerlemenin en önemli sebebi endoskop denilen ve burun içine sokulan bir kamera aracılığı ile monitörden ameliyat yapmaya imkan veren cihazların kullanılmaya başlanmasıdır. Endoskopik yöntemle hem burun içi gibi dar ve karanlık bir yerde çalışmak kolaylaşmaktadır, hem de sinüzite yol açan asıl faktör düzeltilip diğer sağlam bölgelere dokunulmamaktadır. Bu ameliyat hem lokal, hem de genel anestezi ile yapılabilir. Ameliyatta en önemli amaç, sinüs ağızlarının açılmasını sağlamak ve sinüslerin içini temizlemektir. Genellikle sadece burun içinden girmek yeterlidir. Bazen maksiller sinüse girmek için dudak altından çalışmak gerekebilir. Bu yöntemle burun içindeki et, kemik eğriliği gibi diğer hastalıklarda tedavi edilebilmektedir. Endoskopik yöntemle ameliyat yapılmaya başladıktan sonra, sinüzitin tekrarlama oranı son derece düşmüştür. Ancak yine de özellikle alerjinin rol oynadığı sinüzitlerde tekrar problem oluşması görülebilir" dedi.