Şıra Geleneğini Geleceğe Taşımalıyız

Bu sene 2’cisi düzenlenen “Uluslararası Gaziantep Şıra Yiyecek-İçecek Festivali” Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve kalabalık vatandaş topluluğu tarafından açılışı yapıldı.Akdoğan, böyle bir programın açılışını yapmaktan büyük keyif aldığını ifade ederek, “Çok otantik bir yapı olmuş, bütün detaylar çok iyi düşünülmüş. Bu tür mekanların yaşatılması başlı başına bir sosyal sorumluluk projesidir. Tarihi dokunun korunması, sosyal dokunun korunması bunlar iç içe geçmiş olgulardır. Gaziantep’in öz yapısının ortaya çıkartılması büyük önem taşıyor bu hedefe imza atan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bu işi önce sektör olarak başlayıp sonrasında keyif alarak devam ettiklerini biliyoruz. Gaziantepliler bu işi yaparken keyif alıyorlar, izleyenlerde keyif alıyor ve buda teşvik unsuru olabiliyor” dedi.Şıranın ikram yönüne değinen Akdoğan, “Suriyeli göçmenler meselesinde de bunu gördük. Bir sektör olarak bir ticaret olarak bir kültürün yaşatılması olarak bu işi yapanın gönlünün ne kadar zengin olduğunu gördük. Aslında Türkiye olarak bu son dönemde uluslararası insani yardım konularında çok büyük bir başarı hikayesi görüyoruz. Gaziantep her konuda bölgede bir merkez durumunda. Gaziantep farklı toplum kesimlerinin bir arada yaşaması konusunda bir model şehirdir” diye konuştu.Açış konuşmasında şıranın Gaziantep kültüründeki önemine değinen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bu geleneği geleceğe taşıyacaklarını söyledi.“Evliya Çelebi’nin dünyanın gözbebeği dediği alandayız” diyen Şahin, “Gazi şehrimizin en büyük özelliği İpekyolu. Bugün içinde de bulunduğumuz hanlar ve hamamlar insanlık tarihi boyunca bütün medeniyetler burada en zengin dönemini yaşamış. Burada ticarete gelen herkes kendi kültürünü oluşturmuş ve bu gördüğünüz Mezopotamya Akdeniz’in bereketiyle birleşince muhteşem bir zenginlik oluşmuş” dedi.Gaziantep’in en büyük özelliğinin acıda ve tatlıda çok iddialı olduğunu dile getiren Şahin, “Özellikle bugün bu masada gördüğünüz şıra dediğimiz şeyin bizim yaşlarda ve geçlerimizin çocukluk hatıralarında önemli bir yeri vardır. Gaziantep evinde bir avlu vardır ve avluda bağbozumu dediğimiz zamanda fıstığımızın çıktığı zamanda en az 15 gün bu sucuğu yapmak için uğraşırız. Tek tek ipe takarız, tek tek üzüm suyundan bastığımızı yaparız. Çok büyük alın teri var, Anadolu kadınının gayreti var. Sonunda büyük bir lezzet var ve bereket var. Sayın Başbakan Yardımcımızın buraya gelmesi bizim için niye çok kıymetli, çünkü geleceğe bunu taşımamız gerekli. Ekonomik kalkınmayla beraber sosyal ve kültürel kalkınmayı da eş zamanlı götürebilelim. Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı olarak bu gayret içindeyiz. Sanayi odamız, ticaret odamız bütün arkadaşlarımız bu gayret içerisindeler” diye konuştu.Gaziantep Valisi Erdal Ata da, “Gaziantep son yıllarda sanayide gösterdiği hızlı gelişme sonucu bir takım yöresel kültürler olan bu tür şeyleri unutulmaya yüz tutmuştur fakat bu festivaller sayesinde tekrar kamuoyunun gündemine gelmeye başladı. İnanıyorum ki buradaki bu etkinlikten Gaziantep’in tarihi dönüşümü ile bu kültürü yaşatacak ve İlimizin de yeniden tanıtımına önemli katkıda bulunacaktır. İçinde bulunduğumuz otelinde restore edilerek hizmete açılması Gaziantep’in turizme kazandırılmasın da çok büyük katkısı olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı.Şıra’nın yapıldığı hanın ipek yolundaki en büyük kervansaray olma özelliğini taşıdığını vurgulayan Şirehanı Oteli ve Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan ise, han hakkında bilgiler verdi. Öztan, “Uzun yıllar hizmet verdikten sonra Şirehan olarak hizmete giriyor. Daha sonra büyük bir yangın geçiriyor. Yangından sonrada Büyükşehir Belediyesi burayı restore ediyor ve işletmesi için şirkete veriyor. İstanbul’da oldukları için burası boş kalıyor ve sonrasında ben aldım. Gaziantep’e yatırımımı yaptım ve isminin yaşaması içinde adını Şirehan koydum. Burası turizm ve gastronomi de payı yüzde 30’dur. Gaziantep’te bağcılık ölüyor, çünkü pazara gittiğinizde bastık, sucuk gibi ürünler şeker ve glikozdan yapılıyor. Gaziantep’te 40 çeşit üzüm varken bugün 2 çeşit üzüm kaldı. Bu festivale sivil toplum örgütlerimizin de mutlaka destek vermesi lazım ki uzun yıllar bu festivali yapalım” dedi.Konuşmaların ardından geleneksel şıra yapımına geçildi. Şıradan yapılan bastık, dilme ve sucuk gibi ikramlıklar kazanlarda kaynatılarak gelen davetlilere ikram edildi.