Sıradaki gelsin

İşte Trabzonspor bu. Her ne kadar Türkiye Ligi'nde beklentilerin altında kalsa da Avrupa'da aslan kesilme özelliğini devam ettirmeyi başardı. Bordo-mavili takımı canı gönülden kutluyorum.

Aslında Avni Aker Stadı'nda Lazio ile oynadığı ilk maçta işi bitirmeye çok yaklaşmıştı Trabzonspor. Ama üst üste yediği akıl almaz gollerle Roma'daki rövanş yeniden önem kazanmıştı.
Teknik direktör Mustafa Reşit Akçay, oyuncularını sahaya "Her maçta olmaz ki" diye eleştirildiği "beraberlik" anlayışı ile sürmüştü. Başarılı da oldu.
Ancak burada üç oyuncuya ayrıca değinmek istiyorum.
Mustafa, Bamba ve en çok eleştirdiğim Colman...
Sahanın en iyileri bu üç futbolcuydu.
Onur'a iş düşmedi.
Düşseydi de geçit vermezdi ama düşmedi. Zaten ilk 45 dakikada takımların birbirlerini yoklamasıyla geçti ve soyunma odalarına gol olmadan gidildi.

Reklam
Reklam

Nefes aldırmadılar
Trabzonspor, İtalyan rakibine sahanın hiçbir yerinde nefes aldırmamak için elinden geleni yaptı. Rahat oynama fırsatı burakmadı. Yalnız Cavanda sağ kanadı bir hayli zorladı.
Ortada Colman'ın yanısıra Aykut Demir, Laziolu oyuncuları sürekli rahatsız etti.
Alanzinho'nun kenara alınması bence isabetli bir karardı.
Trabzonspor'un Alanzinho'ya ihtiyacı olduğunu her zaman söylerim. Ama ilk 11'de değil, son 15-20 dakikada. Mücadeleye ilk 11'de başladığında çok verimli olamıyor. Ancak yorulmuş rakiplere karşı son derece etkili bir silah. Ayrıca ligde hiç oynatılmayan Alanzinho dünkü maçta neden ilk 11'deydi?
Anlamak zor. Bence yanlış bir karardı, tutmadı da...
Bence yapılan iki değişiktlik de yerindeydi. Dünya futbolunda 'catenaccio' savunmasıyla tanınan İtalyanlara bu anlamda küçük bir ders veren Trabzonspor'a zirve yakıştı.
Sonuna kadar da hak ettiler.
Tebrikler... Sıradaki gelsin.