Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan Karabıçak, “Hepatit B ve C’ye bağlı gelişen siroz, karaciğer kanserinin en önemli sebebidir” dedi.
OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nın karaciğer hastalıkları hakkında çalışmalarından bahseden Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan Karabıçak, karaciğer kanserinden geçmiş yıllarda çok korkulduğunu ancak mevcut tıbbi gelişmelerden dolayı bu düşüncenin değiştiğini söyledi.
Karaciğer kanserinin en çok sirozlu hastalarda görüldüğünü söyleyen Dr.İlhan Karabıçak, “Karaciğer kanseri en çok sirozlu hastalarda meydana geliyor. Sirozlu bir hastayı sağlıklı bir insanla karşılaştırdığınızda, sirozlu bir hasta da karaciğer kanseri çok daha fazla görülmektedir. Sirozlu bir hastada karaciğer kanseri varsa bu hastalara karaciğer naklinde öncelik tanınıyor. Biz sirozu olan hastalarımızı daha fazla tetkik ederek karaciğer kanseri varsa daha erken tanımaya çalışıyoruz. Bu amaçla bu hastalar yılda en az bir kez karaciğer nakil merkezine gelsinler ve kontrol olsunlar diyoruz” diye konuştu.
OMÜ Karaciğer Nakil Merkezi’ne son bir yılda başvuran hastaların 15’ine yakınında karaciğer kanseri tespit ettiklerini söyleyen Doç. Dr. Karabıçak, “Amacımız bu rahatsızlıkları erken tanıyla erken tedavi etmek. Bir yılda bize gelen hastalarımızın içerisinde 15’e yakın kanser hastası yakaladık. Bize gelmemiş olsalardı yine tanı konulacaktı ancak tümör çok büyükken saptanacaktı. Hastaların genel durumu çok iyi olsa bile karaciğer nakli polikliniklerine gelerek tedavi olmaları gerekmektedir. Sağlıklı bir kişide hafif atlatılan grip gibi hastalıklar bu hastalarda ölümcül olabilir. Bu durumdan dolayı özellikle siroz olan hastalar muhakkak nakil merkezlerine başvursunlar” şeklinde konuştu.
Bu bölgede yaşayan siroz hastalarının yılda en az bir kez OMÜ Tıp Fakültesi Karaciğer Nakil Merkezi’ne başvurmalarını isteyen Doç. Dr. İlhan Karabıçak şöyle devam etti: “Sirozu olan hastaların karaciğer nakli polikliniklerine gelmeleri daha uzun yaşamalarına vesile olabiliyor. Poliklinikte düzenli takip edilen hastalarda eğer kanser saptanırsa türü erken tanı konulduğu için bu hastalar ameliyat olabilir ya da karaciğer nakli olabilirler. Geç tanı konulan bazı hastalar cerrahiye veya karaciğer nakline aday olamayabilirler. Yani hem siroz hastalığı hem de ileri evre karaciğer kanseri ameliyattı zorlaştırıyor, bazen de imkansız kılar. Ayrıca kadavradan karaciğer nakli yapılacak hastalar için Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmiş tümörün boyutunda bir üst sınır var.”
Karaciğer yağlanmasına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Karabıçak, Amerika’da en çok görülen karaciğer rahatsızlıkların başında hepatit B ve C’ler, tümör, alkole bağlı karaciğer yetmezliği ile şişmanlığa bağlı karaciğer yetmezliği olduğunu söyleyerek, Türkiye’nin Batı toplumları gibi yaşadıkça bu tarz rahatsızlıkların Türkiye’de de görülebileceğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz